Karadeniz’deki su değirmenleri teknolojiye yenildi
Geçmiş yıllarda her köyde olan değirmenler, teknolojinin gelişmesiyle elektrikli oldu. Düzköy ilçesindeki geleneksel tek değirmeni işleten Sefer Serdar, “Kala kala benim değirmenim kaldı” diyor.
ÖZEL HABER: Özgür Kalyoncu
TRABZON- Doğu Karadeniz’deki akarsuların üstüne kurulu su değirmenleri, yüzyıllardır bölge insanına hizmet veriyor. Su değirmenlerinde öğütülen mısır, yörenin ekonomik ve sosyal yaşamında önemli bir yer tutuyor.
Su değirmenleri zamana dirense de teknolojinin gelişmesiyle yerini zamanla elektrikli değirmenlere bıraktı. Değirmenciliğin zor olması ve geçmişe oranla daha az kazandırması nedeniyle mesleği devam ettirenlerin sayısı her geçen gün azalıyor.
Trabzon’un Tonya ilçesindeki Karşular Mahallesi’nde yıllardır değirmencilik yapan Ali Paşa Altuntaş, su kaynaklarının azalması nedeniyle su değirmenini yıkıp yerine elektrikli değirmen inşa etti. Altuntaş, bunun nedenini, "Suyun azalması ve çoğu mevsim değirmeni çalıştıracak suyun olmaması nedeniyle su değirmenimi yıkıp yerine elektrikli değirmen yaptım” diye açıklıyor.
Yaşadığı mahallede eskiden yedi değirmen olduğunu belirten Altuntaş, onların da yerini elektrikli değirmenlerin aldığını söyledi. Su değirmenlerinde öğütülen unun elektrikli değirmenlere göre daha lezzetli olduğunu vurgulayan Altuntaş “Su değirmeni, elektrikli değirmenler gibi hızlı dönerek mısır ununu yakmıyor. Su değirmeninde değirmen taşı rahat döndüğü için bu unlar daha kaliteli çıkıyor” diyor.
Su değirmenine mısır öğütmek için gelen Nebahat Beşel ise, “Mısır ununu çok seviyoruz. Geçmişte büyüklerimiz mevsimine göre mısır ekmeğine sebze takviye ederek çeşitli yemekler yapıyordu. Biz mısır ununu; mısır ekmeğinde ve laloto (mısır ununa çeşitli sebzeler karıştırılarak yapılan bir tür ekmek) yapımında, karalahanada, hamsi tavada, muhlama yaparken kullanırız” diyor.