Karagöz salgında dijitalleşti: KaragöZoom
Tiyatro sanatçısı Şafak Yılmaz, Karagöz oyunlarını ve online KaragöZoom etkinliğini anlattı. Yılmaz, "KaragöZoom etkinliği ile bu şartlarda dahi çocuklara ulaşmak muhteşem bir duygu" dedi.
Kübra Ay Ulutaş
DUVAR - Şafak Yılmaz, şehir şehir gezerek çocuklara ve yetişkinlere kültürel miras olan Karagöz oyunlarını hatırlatarak geleneksel mirasın taşıyıcılığı ve aktarıcılığını sağlıyor. Ancak korona virüsü salgınıyla Şafak Yılmaz da herkes gibi evden çalışmaya başladı.
Geleneksel tiyatro oyuncusu olarak Karagöz oynatmayı "KaragöZoom" adlı çevrimiçi toplantılarla sürdüren Yılmaz salgın döneminde yaşadığı zorlukları, Karagöz oyunlarını ve KaragöZoom etkinliğini anlattı.
‘SALGIN NEDENİYLE BİRÇOK TİYATRO ATÖLYESİ KAPANDI’
Şafak Yılmaz, salgın nedeniyle her meslek grubunun büyük güçlükler yaşadığını fakat tiyatrocuların yaşadığı güçlüğün çok fazla olduğunu belirtti. Tiyatro oyuncularının zaten çok zor şartlarda varlığını sürdürdüğünü, salgınla beraber artık devam edemeyecek noktaya geldiklerini, hatta birçok tiyatro atölyesinin kapandığını ifade eden Yılmaz, tiyatrocuların yaşadığı bu güçlüğün sebebi olarak salgınla beraber yeterli devlet desteği almayışlarını gösterdi.
Salgının ilk yılında yaşadıkları güçlüğü biraz olsun aşabildiklerini aktaran Yılmaz, ”Karagöz’ün her zaman kıvanç duyduğum göçebe özelliği bir kez daha beni onurlandırdı ve çevrimiçi sürece ‘KaragöZoom’ adıyla dahil oldum. KaragöZoom’un düşünce altyapısı birkaç ay sürdü ve 2020 yılının kasım ayında bu ismi sosyal medya ortamında duyurdum” dedi.
KARAGÖZ DİJİTALELLEŞTİ
Çalışmanın gördüğü ilgi sayesinde korona virüsü salgını nedeniyle içinde bulunduğu çıkmazdan kurtulduğunu aktaran Yılmaz, Karagöz’ün kendisini tekrardan yaşama bağladığını söyledi. Yılmaz, “Çocuklar gülerek uyusun diye çıktığım bu yolda en büyük engelin salgın olduğunu düşünmüştüm fakat KaragöZoom etkinliği ile bu şartlarda dahi çocuklara ulaşmak ve onların güzel uyumasını sağlamak muhteşem bir duygu” diye konuştu.
Kendi doğal seyrinde zaten dönüşüm içinde olan Karagöz geleneğinin, salgınla bu değişimine dijitalleşmeyi de eklediğini belirten Yılmaz, Karagöz’ün dönüşümünün kaçınılmaz olduğunu ifade ederek, bu dönüşümün mevcut yaşanan çağa ve topluma göre olması gerektiğini söyledi. Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: "Eğer ki metinleri, tipleri, müzikleri güncellemezseniz bu sanat yok olmaya mahkumdur."
Uzun süredir kadın oynatıcıların da perde arkasına geçmeye başladığını belirten Yılmaz, tüm meslektaşlarıyla bu konuda özel hassasiyet göstererek çalıştıklarını, geleneği koruyarak ve oyunlara zarar vermeden Karagöz’de özellikle kadın tiplerinin sayısının arttırılmasına çalıştıklarını aktardı.
‘KARAGÖZ, BİLGİYİ EĞLENCENİN ARASINA SIKIŞTIRIR’
Yılmaz, son olarak seri bilginin aktığı ve dev bir veri toplumu içinde yaşayan çocukların, Karagöz oyunları ile bilgiyi işleyerek, hakikate ve öze ulaşmanın kıymetinin böylelikle yeniden hatırlatılabileceğini söyledi. Yılmaz sözlerine, “Karagöz’ün doğrudan bilgi aktarmak gibi bir amacı yoktur. Karagöz, daha çok doğruları bir çerçeve içerisinde sunarken eğlendirmenin peşinde olan bir sanattır. Önceliğini gülmece ve eğlence olarak hala korumaktadır. Bilgiyi, doğruyu, yanlışı ise bu eğlencenin arasına sıkıştırır” diyerek devam etti.
Ustanın, toplumun doğrularını ya da toplumun yanlışlarını entelektüel gelişimi ve yetkinliği oranında perdeye taşıdığını söyleyen Yılmaz, Karagöz’ün doğruyu aktarımında esas vicdan ve aklı hatırlatarak çalıştırma hedefinde olduğunu vurguladı.