Karamollaoğlu'ndan 'KPSS' tepkisi: Tuz koktu

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün'ü görevden alması hakkında, "Tuz koktu. Bu iktidar çürümüş olduğunu gösteriyor” dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Haftalık Basın Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Karamollaoğlu, geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen KPSS sınavındaki bazı soruların Yediiklim Yayınları'nın deneme soru kitapçığındaki sorularla aynı olduğu iddiası sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ÖSYM'nin Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün'ü görevden almasını "Tuz koktu" şeklinde değerlendirdi. 

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Haftalık Basın Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Halis Aygün'ün görevden alınması hakkında 'önemli bir adım' açıklamasında bulunan Karamollaoğlu şunları söyledi:

"Tuz koktu. ÖSYM Başkanı'nın görevden alınması önemli bir adım. Bu iktidar tüm icraatları ile çürümüş olduğunu gösteriyor. Artık bu iktidarın ömrü bitti. İlk seçimde bu iktidar gidecek. Türkiye, herhangi bir ülke konumunda değildir. Birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmeliyiz. Adalet yara alırsa hiçbir şeyin tedavisi mümkün olmaz.

'HAKKI GASP EDİLEN HERKES HAKKINI ALACAK'

İktidarı defalarca uyardık. Ancak onlar yanlış yapmaktan geri durmuyorlar. İktidara geldiğimiz zaman, hakkı gasp edilen herkesin hakkı eksiksiz olarak iade edilecektir. İnsanların yıllarca çalışıp emekli olamaması bir hak gaspıdır. İktidara geldiğimiz zaman EYT'liler haklarını alacak. İktidara geldiğimizde işe alımlarda liyakat esas alınacak. Açlık sınır insanın karnının doymadığı bir gelir seviyesinde. Açlık sınırı aldı başını gidiyor.

'EKONOMİK KRİZLERİ 50-60 YIL ÖNCESİYLE KIYASLAMIYORUZ'

İktidara sesleniyorum. Biz ekonomik krizleri sizin yaptığınız gibi 50-60 yıl öncesi ile kıyaslamıyoruz. Kur Korumalı Mevduat Sistemi, ekonomi politikalarına dayanamadı. Bu uygulama sadece varlık transferine aracılık etmek dışında başka bir işe yaramadı. Vatandaşlar ezildi. Bu kadar akıl dışı uygulamalara dünyanın hiçbir yerinde karşılaşmak mümkün değil.

'SANTRALDEKİ SORU İŞARETLERİNİN AÇIKLIĞA KAVUŞMASI GEREKİYOR'

İktidar, Türkiye hakkında istisna birkaç olumlu göstergeyi 'dünya bize gıpta ile bakıyor' şeklinde lanse ediyor. İlk seçimde 'ben yaptım, oldu' aklı gidecek ve ortak akıl gelecek. Hiçbir vatandaşımız karamsarlığa ve umutsuzluğa kapılmasın.

Enerji ihtiyacının karşılanmasına yönelik bir çözüm olarak sunulan Akkuyu Nükleer Santrali bizleri düşündürmeye devam ediyor. Biz bu santrali önemsiyoruz, fakat birdenbire zihinleri karıştıran bir şey oldu. Santrali Ruslar yapacak, biz Ruslara birtakım ödemeler yapacağız, fakat iktidara kıyak olsun diye birden Rusya'dan 15 milyar dolar para geldi. Ne bu? Bunun mutlaka açığa kavuşturulması gerek.

Ve maalesef Ruslar, sözleşmeyi feshetmek durumunda kaldı ve Türkiye, burada tamamen devre dışı kaldı, santralin kontrolü bütünüyle Rusya'ya geçti. Zaten öyle anlaşmalar yapmışız ki, nükleer santraller dünya genelinde ucuza enerji üretirken, biz burada dünya genelinin 2-3 misli bir fiyata enerji alacağız gibi görünüyor. Aslında Türkiye'nin, bugünkü şartlar dikkate alındığında bir değil, 2-3 santrale ihtiyaç var; ama bu konuda ben iktidarın bir adım attığına şahit olmadım.

Ümitlenmiştim, 3 ayrı yerde 3 ayrı santral inşa edileceği söylenmişti ama sadece 1 tanesi yürüyor şu anda. İnşallah burada da ciddi bir problemle karşı karşıya kalmayız. Bu nedenle hükümeti, siyasi pozisyonları bir kenara bırakarak; ülkemiz için çok önemli olduğuna inandığımız nükleer enerji hususunda daha ciddi adımlar atmaya davet ediyorum. Hükümet öncelikle sözleşmeyle ilgili anlaşmazlıkları ve hukuksuz girişimleri bertaraf etmeli; ve santralin bir an önce devreye girebilmesi için her türlü adımı atmalıdır.

'GREVE GİDEN İŞÇİLER İÇİN ADIM BEKLİYORUM'

Hemşehrilerim olduğu için söylüyorum, bunlardan biri de Sivas-Kangal'da bulunan termik santralde greve giden işçilerimizin durumu. Bana çeşitli vesilelerle ulaştılar, problemlerinin çözülmesini istiyorlar. İktidarın, bu konuda en kısa zamanda gerekli adımları en kısa zamanda atmalarını bekliyorum.

Sivas, hakikaten mağdur olan illerimizden birisi. Ülkemizin 2. en geniş arazisine sahip, 30 bin kilometrekareye yakın toprak genişliği var. Ama Sivas, tüm bunlara rağmen halen büyükşehir statüsünü bile kazanamamış bir il, çünkü nüfusundan dolayı.. Sürekli göç veren bir ilin büyümesi, gelişmesi mümkün değil! Bundan dolayı elbette bazı adımların atılması memnuniyet vericidir ama yetmez. Mutlaka Sivas'ta nüfusu tutacak olan yatırımlara öncelik vermek gerekir

Merkez Bankası Başkanı hatasını kabul etti ama söz ağızdan bir defa çıktığı zaman geri dönmüyor. Sayın Erdoğan'ın doktorlarla ilgili 'giderlerse gitsinler' açıklaması unutulmadı." (HABER MERKEZİ)