Kasten tehlikeye attıkları hayvanları kurtararak YouTube’dan para kazanıyorlar

DUVAR - Hayvan hakları örgütü Animal for Asia (AfA) tarafından yapılan araştırmaya göre YouTube, Facebook ve Tiktok gibi sosyal medya devleri hayvanlara zulmedilen videoları kaldırmayarak ve denetlemeyerek sorunu görmezden gelmeye devam ediyor.

AfA’nın koordinatörlerinin ve gönüllü araştırmacıların katkılarıyla 13 ay boyunca veri toplayarak yapılan araştırmanın bulguları bir raporla paylaşıldı. Hayvan zulmü videolarından büyük paraların kazanıldığını ortaya koyan rapora göre, sosyal medya platformu Youtube 2020 yılının ilk 3 ayında hayvan istismarı videolarının paylaşımından yaklaşık 12 milyon dolar para kazandı. İçerik oluşturanların ise yaklaşık 15 milyon dolar kazandığı tahmin ediliyor.

5 BİN 480 VİDEODA HAYVANLARA ZULMEDİLDİ

Yotube, Faceebook ve Tiktok’ta Haziran 2020 ile Ağustos 2021 arasında tam 5 bin 480 videoda hayvanlara zulmedildiği tespit edildi. Videolarda vahşi hayvanlar evcil hayvanlar gibi alıkonuyor, kamera karşısında taciz ediliyor, video çekenler kahkaha atarken yavru kedilerin ateşe verildiği şok edici görüntülerle karşılaşılıyor, hayvanlara canlı defin, dayak ve psikolojik şiddet işkenceleri uygulanıyor.

SAHTE KURTARMA VİDEOLARI 100 MİLYONA YAKIN İZLENDİ

Araştırma, YouTube'da ortaya çıkan ve hayvanları kasıtlı olarak tehlikeye atan sahte hayvan kurtarma videolarının popüler bir zulüm içeriği olarak yaygınlaştığını da ortaya koyuyor. Sosyal medyada yükselen bir trend olarak karşılaşılan “hayvan kurtarma” senaryoları, ilk bakışta nazik ve sevecen görünüyor. Videoyu çeken kişinin hayvanları kurtaran veya onlara yardım eden bir kahraman olduğu yanılsamasını yaratmak için, hayvanlar kasıtlı olarak zararlı ve ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kaldıkları hallere sokuluyor ve hatta yaralanıyor. Yırtıcı ve av hayvanlarının kasıtlı olarak bir araya getirilmesi; hayvanların tuzaklara veya oluklara yerleştirilmesi veya yerdeki deliklere gömülmesi zulmün bazı örneklerinden. Videolardan bazılarının açık bir şekilde sahte olduğu belliyken bazılarında bu durumu anlamak o kadar kolay değil. Ayrıca bu tür videoları çeken kişiler, “kurtarma” veya “kurtarıcı” gibi anahtar kelimeler kullanmayarak kolayca tespit edilmekten kaçınıyor.

Dünya Hayvanları Koruma Örgütü (World Animal Protection) Ekim 2018 ve Mayıs 2021 tarihleri arasında, yalnızca iki etiket kullanarak toplamda 181 farklı sahte "hayvan kurtarma" videosu buldu. Bu videoların en çok görüntülenenleri 100 milyona varan izleyici kitlesine ulaşabiliyor.

İZLEME, ETKİLEŞİME GEÇME, BİLDİR

Araştırma ekibi, hayvan kurtarma videolarına ihtiyatla yaklaşılması gerektiğine dikkat çekiyor. Buna göre içeriği yayınlayan kullanıcıların diğer videolarına göz atılmalı, aynı hayvan veya hayvan türleri için “kurtarma” senaryoları tekrar ediyorsa video izlenmemeli, yorum yapılmamalı videoyla etkileşime geçilmemeli. Böyle durumlar, bir an önce içeriğin yayınlandığı platforma bildirilmeli. Zulüm videolarını izlemek, onlara yorum yapmak içeriklerin daha popüler hale gelmesine ve daha çok yayılmasına neden oluyor.

MAYMUN NEFRETİ VİDEOLARI: ÖZELLİKLE BEBEK MAKAKLAR HEDEF ALINIYOR

Genellikle bebek maymunlara odaklanan maymun nefreti, yıllardır sosyal medyada dolaşıyor. Belgelenen 5 bin 480 zulüm videosundan 703'ünde maymun türleri öne çıkıyor. Bu videoları barındıran kanalların çoğu, tamamen maymun nefretine adanmış ve bazılarında yüzlerce video bulunuyor. Maymun nefreti zulmü içeriklerinin çoğu, Güneydoğu Asya’nın yerel bir türü olan uzun kuyruklu makaklara yöneliyor. Güneydoğu Asya’da serbest yaşayan makaklarla insanlar arasındaki etkileşimler maymun habitatına insan müdahalesi nedeniyle birçok ülkede arttı. Genellikle 'zararlı' olarak tanımlanan uzun kuyruklu makaklar, yeterli yasal korumaya sahip değil. Maymun nefret videoları en çok Endonezya, Kamboçya, Vietnam ve Tayland'ta çekilse de bu tür içeriklerin küresel bir izleyici kitlesi var.

Videolarda özellikle annelerinden koparılan bebek makaklar kullanılıyor. Rapora göre, çok sayıda kullanıcı bebek makaklara eziyet etmenin parasal değerini anladığı için onları kasten korkulu ve stresli durumlara sokuyor. Bazı durumlarda maymunlar kötü koşullarda evcil hayvan olarak tutuluyor, sıkça cezalandırılıyor, banyo yaptırılıyor ve kötü muamele görüyor. Yemek gösteriliyor, ardından geri çekiliyor. Bu bebekler sıklıkla çığlık atarken ve sinmişken; açıkça sıkıntı içindeyken videoya çekiliyor. Örneğin kaygılı bir bebek maymun, müdahale olmaksızın bir horoz tarafından saldırıya uğrarken filme alındı.

ABD’DE BİR TELEGRAM GRUBU MAYMUNLARA İŞKENCE EDİLMESİ İÇİN PARA ÖDÜYOR

Araştırmaya göre YouTube ve diğer sosyal medya platformları, maymunların acı çekmesini ve işkence görmesini izlemekten zevk alan insanlar için açık bir iletişim kapısı görevi görüyor. ABD merkezli Monkey Haters (Maymun Nefreti)  Telegram grubu üyeleri, Endonezya'daki bebek maymunların kamera önünde işkence görüp öldürülmesi için para ödüyor. Grubun üyeleri, YouTube'un maymun nefreti kanalları üzerinden tanışıyor.

Maymun Nefreti grubu oluşturulduktan sonra, yayınladığı videoların yorum bölümünde maymun işkencesinden keyif aldığını dile getiren kişilere ulaşarak yeni üyeler kazanmaya başladı. YouTube, Facebook ve diğer platformlar, maymun nefreti kanallarının aylarca hatta yıllarca çalışmasına izin vererek hayvan zulmü fetişistlerinin birbiriyle iletişim kurmasını sağlıyor. Araştırma ekibi, sosyal medya platformlarının kar elde etmek için bu kişilerin faaliyetlerinin alçak ve sapkın düzeylere ulaşmasına imkan sağladığını vurguluyor.

SİSTEM NASIL İŞLİYOR?

Videoların izlenme sayısı arttıkça, kanalın popülerliği de artıyor ve zulüm içeriği özet akışlarında ilk sırada yer alıyor. Bu da daha popülerleşmesine neden oluyor. En popüler içeriğe reklamlar yerleştirilerek para kazanma olasılığı yükseltiliyor. Döngü böyle sürerken hayvanlar zulme maruz kalmaya devam ediyor.

Videoları izleyen çok sayıda kişi, tanık oldukları istismara tepki gösteriyor. Ancak her bir görüntüleme veya yorum o içeriğin popülerliğini artırıyor. Araştırma ekibi, videoyu oynatmadan önce bilgi toplanması gerektiğini söylüyor. Videonun fotoğralarının incelenmesini, kullanıcı tarafından yüklenen diğer videoların gözden geçirilmesini tavsiye ediyor. Ayrıca başlık, açıklama ve diğer sosyal medya kullanıcılarının yorumlarını okunmasıyla söz konusu videonun zulüm içeriği olup olmadığının anlaşılacağını belirtiyor.

Milyarlarca takipçisi olan YouTube gibi sosyal medya devlerinin hayvan istismarına izleyici kalmamak gibi açık bir sorumluluğunun olduğunu belirten araştırma ekibi, içeriğin metalaşmaması, istismar edilmemesi ve herhangi bir hayvanın acı çekmesine neden olmaması için hem acil hem de uzun vadeli önlemlerin alınması gerektiğini belirtiyor.

‘ZULÜM İÇERİĞİ YAYINLAYAN KANAL VEYA VİDEO SAHİPLERİNE ÖDEME YAPILMAMALI’

AfA, hayvanlara zulmedilen videoların sosyal medyadan kaldırılması için Youtube, Facebook ve Tiktok’un liderlik etmesi çağrısında bulunuyor. Yapılması gerekenlerse şöyle sıralanıyor: Hayvanlara eziyet edilen içerikler için raporlama mekanizmaları geliştirilmeli, politikaları ihlal eden içerikler silinmeli, hayvan zulmü içeriği yayınlayan kanal veya video sahiplerine ödeme yapılması durdurulmalı, hayvan zulmü içerik oluşturucularının platform politikalarını ihlal eden içerik yüklememesi sağlanmalı, hayvan zulmü içerik oluşturucularının içeriği aynı platformdaki başka sayfa ya da kanallara taşımalarını önlemek için izleme yapılmalı.