Katar bağlantılı yolsuzluk operasyonu: 'Son yılların en vahim skandalı'

Avrupa Parlamentosu'nda rüşvet iddialarına ilişkin yürütülen operasyon, dünya basınında geniş yer buldu. Politico'da, ‘’Gözlemciler, bunun en vahim yolsuzluk skandalı olabileceğini söylüyor" denildi.

Google Haberlere Abone ol

Övgü Pınar

ROMA - Avrupa Birliği (AB) haftaya, yakın tarihindeki en büyük yolsuzluk skandallarından birinin yankılarıyla başladı. Geçen cuma günü Brüksel’de yapılan operasyonda 'bir Körfez ülkesinden' rüşvet alma suçlamasıyla, aralarında Avrupa Parlamentosu’nun (AP) eski ve yeni üyelerinin de olduğu altı kişi gözaltına alındı. Avrupa basını söz konusu ülkenin Katar olduğunu yazdı. Katar ise iddiaları reddetti.

Belçika federal savcılığı pazar günü yaptığı açıklamada, cuma günü gözaltına alınan altı kişiden dördünün 'bir suç örgütüne dahil olmak, kara para aklamak ve yolsuzlukla' suçlandığını söyledi. Açıklamaya göre, AP'de siyasi ve/veya stratejik pozisyonlarda bulunan üçüncü şahıslara, Parlamento'nun kararlarını etkilemek için büyük miktarlarda para ödendiğinden veya önemli hediyeler teklif edildiğinden şüpheleniliyor.

Savcılık gözaltında tutulan dört kişi ile serbest bırakılan iki kişinin kimliklerini açıklamadı. Basındaki haberlere göre ise suçlama yöneltilen kişiler arasında AP'nin 14 başkan yardımcısından biri olan Yunan milletvekili Eva Kaili ile erkek arkadaşı İtalyan Francesco Giorgi de yer alıyor. Francesco Giorgi, AP'de asistanlık yapmasının yanı sıra Brüksel merkezli Fight Impunity (Cezasızlıkla Mücadele) isimli bir STK’nin kurucularından. Fight Impunity’nin diğer kurucusu, AP'nin eski milletvekillerinden İtalyan Pier Antonio Panzeri de gözaltına alınanlar arasında.

İtalyan haber ajansı Ansa’ya göre, pazar akşamı itibariyle gözaltında bulunan dört kişi arasında başka bir İtalyan daha bulunuyor: No Peace Without Justice isimli bir kampanya grubunun lideri Niccolò Figà-Talamanca. Cuma günkü operasyonda gözaltına alınanlardan Eva Kaili’nin babası ile İtalyan sendika lideri Luca Visentini ise serbest bırakıldı.

Operasyon haberini ilk veren gazetelerden olan Belçikalı Le Soir, bir AP üyesinin gözaltına alınabilmesi için suçüstü yakalanması gerektiğini vurguladı. Gazeteye göre Kaili’nin yanı sıra bir AP milletvekilinin evi daha arandı. Aramalarda 600 bin euro nakit para, bilgisayarlar ve cep telefonlarına el koyuldu.

Savcılık Katar’ın adını anmazken Belçika’da yayımlanan Le Soir ile Knack dergisi, konuyla ilgili bilgi sahibi kaynakların bu ülkeyi işaret ettiğini yazdı.

SUÇLAMALARIN ODAĞINDAKİ DERNEK

İtalyan La Repubblica gazetesi, gözaltındaki İtalyanlar Giorgi ve Panzeri’nin kurucusu olduğu Fight Impunity derneğinin ’ismine rağmen yolsuzluk için araç işlevi’ gördüğünden şüphelenildiğini yazdı. Fight Impunity, kendisini ’ciddi insan hakları ihlalleri ve insanlığı karşı işlenen suçlarda cezasızlığa karşı mücadele’ amaçlı bir dernek olarak tanımlıyor.

AB odaklı haberler yapan Politico.eu sitesi de, derneğin başkanı Pier Antonio Panzeri’nin davanın merkezindeki bir isim olduğunu belirtti. Pier Antonio Panzeri de Eva Kaili gibi, AP'de merkez soldaki Sosyalistler ve Demokratlar grubuna mensup. Bu unsur, sağ çizgideki yayın organlarında ‘solun yolsuzluğu’ vurgularını beraberinde getirdi. İtalya’da yayımlanan Il Giornale gazetesi, 11 Aralık Pazar günü ‘’Yolsuzluk ve utanç: Avrupa solu parça parça’’ manşetiyle çıktı.

Corriere della Sera’da yine geçen pazar yayımlanan bir arka plan haberi de, Pier Antonio Panzeri ve ailesine yönelik yolsuzluk iddialarını detaylandırdı. Panzeri’nin eşi Maria Dolores Colleoni ve kızı Silvia Panzeri de İtalya’da ev hapsinde gözaltına alındı. Corriere’ye göre, ’telefon dinlemeleri, eşi Maria Dolores Colleoni ve kızı Silvia'nın, Panzeri’nin faaliyetlerinden tamamen haberdar göründüğünü ortaya çıkardı.

CORRİERE'DEN 'FAS' İDDİASI

Corriere’nin haberinde Katar’ın yanı sıra Fas’ın da adı geçiyordu. Gazete, cuma günkü operasyonla ‘Katar ve Fas kaynaklı yolsuzluğun, büyük hediyeler ve kara para aklama sisteminin ortaya çıkarıldığını’ yazdı. Habere göre iddianamede, Panzeri’nin 'para karşılığında Katar ve Fas lehine milletvekillerine siyasi olarak müdahale ettiği' şüphesi yer alıyor. Panzeri’nin eşinin de bu ‘hediyelerden’ faydalandığı izleniminden söz ediliyor. Çiftin telefon dinlemesine takılan konuşmalarında bahsettiği '100 bin euro’luk bir tatilin’ de bu hediyelere dahil olduğundan şüpheleniliyor.

Panzeri, eşi ve kızının ayrıca, Fas’ın Polonya Büyükelçisi aracılığıyla bu ülkeden ‘hediye alışverişine’ dahil olduğundan şüpheleniliyor. Panzeri ailesinin, Fransızca ‘dev’ anlamına gelen ’géant’ diye adlandırdıkları bir kişiye ait kredi kartından da faydalandığı öne sürülüyor.

'KATAR, İŞÇİ HAKLARINDA ÖNCÜ' DEMİŞTİ

Politico.eu sitesine göre, büyük gizlilikle yürütülen soruşturmada üst düzey AP yetkilileri bir süredir Belçika polisiyle iş birliği yapıyordu, bu sayede bazı parlamento ofislerinde arama yapılması ve delil toplanması mümkün oldu.

Politico başka bir haberinde de, Eva Kaili’nin ‘Katar’ı en yüksek sesle savunan kişilerden’ olduğunu yazdı ve Dünya Kupası’na ev sahipliği yapan bu ülkede ‘stadyum inşaatında çalışan işçilerinin koşullarıyla ilgili derin uluslararası endişelere rağmen’ Kaili’nin geçen ay Katar’ın Çalışma Bakanı ile görüşmesinden sonra ülkeyi ‘işçi haklarında öncü’ olarak tanımladığını hatırlattı.

Kaili, hem Yunanistan’daki partisi PASOK’tan hem de AP'den Sosyalistler ve Demokratlar grubundan uzaklaştırıldı. AP Başkanı Roberta Metsola da, Kaili’nin başkan yardımcılığı görevini askıya aldı.

Avrupa’da cuma gününden bu yana sarsıntıları süren operasyon bugünkü gazetelerin de baş sayfalarında yer aldı. Financial Times bugün manşetten verdiği haberinde, ‘Katarlı yolsuzluk skandalının Avrupa Parlamentosu’nu sarstığını’ yazdı. Financial Times, şüphelilerin ‘Dünya Kupası’na gidilirken ülkenin itibarını düzeltmeyi umdukları’ iddiasına yer verdi.

Belçikalı Le Soir da bugünkü manşet haberinde, ‘’Belçika yargısı Avrupa Parlamentosu’nu sallıyor’’ dedi.

Politico bu sarsıntının boyutunu şöyle özetledi: ‘’Gözlemciler, bunun Brüksel'i yıllardır vuran ‘en vahim’, ‘en şok edici’, ‘en korkunç’ yolsuzluk skandalı olabileceğini söylüyor.’’