Katar'dan rehine takası teklifi, Güney Afrika'dan İsrail'e 'soykırım' davası
İsrail basını, Katar'ın Tel Aviv yönetimine 2 aşamalı bir rehine takası teklifi sunduğunu yazdı. ABD, Kongre üyelerinin onayı olmadan İsrail'e ikinci kez silah satma kararı aldı.
DUVAR - İsrail'in Gazze'ye saldırıları havadan ve karadan devam ederken, ABD hükümeti 'acil durum' gerekçesiyle, Kongre üyelerinin onayını almadan ikinci kez İsrail'e silah satma kararı aldı. Joe Biden hükümetinin kararını ABD Dışişleri Bakanlığı kamuoyuyla paylaştı.
Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre, ABD Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Siyasi-Askeri İşler dairesinin yazılı açıklamasında, "Dışişleri Bakanı (Antony Blinken), M107 155 mm mermiler ve ilgili ekipmanların İsrail hükümetine tahmini 147,5 milyon dolar tutarında olası bir yabancı askeri satışını onayladı. Savunma Güvenliği İşbirliği Ajansı, Kongre'ye bu olası satışı bildiren gerekli sertifikayı bugün verdi" ifadeleri yer aldı.
ABD: BÖLGEDEKİ TEMEL ASKERİ DENGEYİ DEĞİŞTİRMEYECEK
Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın söz konusu askeri malzemelerin ve hizmetlerin 'ulusal güvenlik çıkarları doğrultusunda İsrail hükümetine derhal satılmasını gerektiren bir acil durumun' mevcut olduğuna dair Kongre'ye ayrıntılı gerekçeler sunduğu belirtilen açıklamada, Silah İhracatı Kontrol Kanunu'nun 36(b) maddesi gereğince 'Kongre'nin inceleme gerekliliklerinden feragat edildiği' belirtildi.
Açıklamanın devamında, "ABD, İsrail'in güvenliğine kendini adamıştır. İsrail'in güçlü ve hazır bir öz savunma yeteneğini geliştirmesine ve sürdürmesine yardımcı olmak, ABD'nin ulusal çıkarları açısından hayati önem taşımaktadır" denildi.
Ayrıca, İsrail'e verilecek bu askeri teçhizatın ve desteğin 'bölgedeki temel askeri dengeyi değiştirmeyeceği' belirtilerek uluslararası insani hukuka uygun mühimmat kullanmanın 'tüm ülkelerin görevi' olduğu vurgulandı. Blinken, 9 Aralık'ta benzer gerekçelerle değeri 106 milyon doların üzerinde olan yaklaşık 14 bin mermilik tank mühimmatının İsrail'e satılmasını Kongre'nin oluruna sunmadan onaylamıştı.
GÜNEY AFRİKA, ULUSLARARASI ADALET DİVANI'NA BAŞVURDU
Öte yandan, Güney Afrika, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki eylemleri hakkında Uluslararası Adalet Divanı'nda (ICJ) dava açtı. Divana yapılan başvuruda, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği ifade edilerek geçici tedbir kararı alınması talep edildi.
ICJ'den yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere yönelik "Soykırım Sözleşmesi" kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiği gerekçesiyle başvuru yapıldığı bildirildi. Açıklamada, Güney Afrika'nın '7 Ekim'den bu yana soykırımı önlemede başarısız olduğu ve soykırıma yönelik doğrudan ve aleni kışkırtmaları kovuşturmadığı' için İsrail aleyhine tedbir kararına hükmedilmesini istediği belirtildi.
Başvuruda "İsrail'in eylemleri ve ihmalleri soykırım niteliğindedir, çünkü hususi soykırım niyetiyle işlenmiştir" denilirken, yapılan eylemlerin 'Gazze'deki Filistinlileri yok etmek' amacı taşıdığına yer verildiği kaydedildi.
İSRAİL'DEN TEPKİ: İĞRENEREK REDDEDİYORUZ
İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lior Haiat ise sosyal medyadan yaptığı açıklamada, bu başvuruya tepki gösterdi. Haiat, Güney Afrika'nın İsrail'e 'kan iftirası' attığını ifade ederek İsrail'in bu davayı 'iğrenerek reddettiğini' belirtti.
Güney Afrika'nın iddialarının 'gerçeklikten ve yasal zeminden' uzak olduğunu savunan Bakanlık Sözcüsü, Güney Afrika'nın mahkemeyi 'rezil ve aşağılayıcı biçimde istismar ettiğini' öne sürdü. Haiat, "İsrail, Gazze'de yaşayanların düşmanı olmadığını açıkça belirtti. Gazze Şeridi'nde masumların zarar görmesini sınırlandırmak ve insani yardıma izin verilmesi için her türlü çabayı göstermektedir" iddiasında bulundu.
BMGK'DE İSRAİL-FİLİSTİN OTURUMU: 'DURUM ALARM VERİCİ'
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) de dün akşam acil İsrail-Filistin oturumu düzenlendi Burada konuşan BM Orta Doğu, Asya ve Pasifikten Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, barışçıl bir gelecek için tek çözümün siyasi yolun tekrar inşa edilmesi olduğunu söyledi. Khiari, Gazze'deki durumun kötüleşmeye devam ettiğini belirterek, "Orta Doğu'daki durum alarm verici" ifadelerini kullandı.
Batı Şeria'da da gerginliğin arttığına dikkat çeken Khiari, "Son haftalarda, İkinci İntifada'nın ardından en yoğun İsrail operasyonlarına tanıklık edildi" ifadesini kullandı. Khiari, yerleşimci şiddetinin de artarak devam ettiğini ve endişe verici olduğunu kaydetti.
'GAZZE'DEKİ İNSANİ FACİA SAVAŞ SONUCU GERÇEKLEŞMEDİ'
Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilci Yardımcısı Majed Bamya ise Gazze'deki insani facianın savaş sonucu gerçekleşmediğini söyleyerek "Bu, İsrail tarafından insanlara baskı uygulamak ve kaçmalarını sağlamak için kullanılan bir araç" diye konuştu.
Açlığın da savaş koşulları sonucu ortaya çıkmadığını söyleyen Majed Bamya, "Bu savaş metodu olarak açlığa mahkum etmektir" dedi.
Bamya, İsrail'in tam teşekküllü saldırılarının 2,3 milyon Filistinliyi hedef aldığını belirterek, "80 günden fazladır, 2,3 milyon Filistinli geceden gündüze hayatları için savaş veriyor" diye konuştu. İsrailli yetkililerce yapılan beyanların suç hedefini açık bir şekilde ortaya koyduğunu aktaran Bamya, "Amaç, bir insan grubunu yok etmek, onları yerinden etmeye zorlamak" dedi. Bamya, İsrail'in hiçbir zaman suçlarından ötürü sorumlu tutulmayacağına işaret ederek, "Soykırıma uğrayan bir halk adına ne söylenebilir ki?" sorusunu yöneltti.
'İNSAN SOYKIRIMI NASIL UNUTUR?'
Katliamların bir gün sona ereceğini ama insanların yaşadıklarını nasıl unutacağını bilmediğini belirten Bamya, şunları kaydetti:
"Sevdiklerimizi onurlu bir şekilde gömemediğimizi, onları plastik torbalara koyduğumuzu, 8 bin Filistinli çocuğun anestezi olmadan ameliyat edildiğini nasıl unutacağız? Çığlıklarını duyabiliyor musunuz? Acılarını hissedebiliyor musunuz? Kendi çocuklarınız olduklarını tahayyül edebiliyor musunuz? İnsan, soykırımı nasıl unutur? Ama bize yine de 75 yıldır çektiklerimize rağmen yaşadıklarımızı geride bırakmamız söylenecek."
İSRAİL BASINI: KATAR, İSRAİL'E 2 AŞAMALI TEKLİF SUNDU
Öte yandan, İsrail basını, Katar'ın Tel Aviv yönetimine Gazze'deki rehinelerin takasıyla ilgili 2 aşamalı bir teklif sunduğunu öne sürdü.
Kanal 12 Televizyonu'nun haberinde, Katar tarafından sunulan teklifin ilk aşamasının, Gazze'de çatışmalara bir ay ara verilmesi karşılığında Hamas'ın elindeki 40 ila 50 esirin serbest bırakılmasını öngördüğü belirtildi.
Ayrıntıları henüz netleşmeyen ve daha karmaşık olması beklenen ikinci aşamanın ise İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesini içereceğinin düşünüldüğü kaydedildi.
Yediot Ahronot Gazetesi ise ismini vermediği bir yetkiliden naklettiği haberde, Kanal 12 televizyonunun Katar'ın teklifiyle ilgili verdiği bilgileri doğruladı.
Yetkili, Katar'ın, İsrail'e 'Hamas'ın, çatışmalara 20 ila 30 gün arasında ara verilmesi ve Filistinli esirlerin serbest bırakılması karşılığında aralarında kadın, erişkin ve hastaların da olduğu 40 ila 50 İsrailli esiri serbest bırakmaya hazır olduğu' yönünde bir mesaj ilettiğini iddia etti. (DIŞ HABERLER)