Kayıp yakınları görme engelli Çayan Çiçek’in akıbetini sordu

İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, bir araya gelerek 1994 yılında gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan görme engelli Çayan Çiçek’in akıbetini sordu.   

Kayıp yakınlarının akıbetini sorduğu Çayan Çiçek, görme engelliydi.
Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, 696. kez bir araya geldi. Kayıp yakınları bu hafta, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 27 Mayıs 1994’te gözaltına alınan ve sonrasında kendisinden bir daha haber alınamayan, görme engelli 19 yaşındaki Çayan Çiçek’in faillerini sordu.

'DEVLET SORUMLULUK SAHİBİ POZİSYONDA OLMALI'

İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Yakup Güven, yaptığı açıklamada 30 yılı aşkın süredir devam eden hukuksuzluğa karşı mücadele ettiklerini ve kayıpların akıbetlerini sorduklarını belirtti. Güven, "Devlet sorumluluk sahibi bir pozisyonla yaklaşmalıdır. Bu mücadeleyi verirken bazı annelerimiz, çocuklarının kemiklerine ulaşmadan hayatlarını kaybetti. Bazı annelerimiz gözaltına alındı, sokaklarda sürüklendi, darp edildi. Biz bu hukuk dışı yöntemin son bulmasını, annelerimizin sesine kulak verilmesini, kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılmasını, faillerin tespit edilerek, etkin bir soruşturmayla yargılanmasını talep ediyoruz. 90’lardan beri kaybedilme şeklinde kendini gösteren bu politika, devletin bölgedeki Kürt halkına yönelttiği bu politika, son yıllarda çeşitli şekillerde devam ediyor. Kürt diline olan tahammülsüzlük, Kürtçenin kamusal alanda kullanılmasının baskıcı yöntemlerle, hukuksuz idari kararlarla engellenmesi, Kürtlerin temel yaşam alanlarında kendi dillerini kullanmaktan yasaklı duruma gelmeleri, içinde bulunulan durumun başka yönlü özetidir" diye konuştu.

Dört gün önce 21 gazetecinin Diyarbakır’da gözaltına alındığını hatırlatan Güven, “Yine bu hafta çok sayıda basın emekçisinin gözaltına alındığı haberiyle uyandık. Gözaltına alınan basın emekçilerinin hangi kararla ve gerekçeyle gözaltına alındığına dair ‘kısıtlılık kararı’ nedeniyle bilgi sahibi değiliz. Son 30 yıldır devam eden bu sürecin, sivil toplum kurumlarına, basın çalışanlarına yönelen bu adımını da hukuki bulmuyoruz. Devletin özellikle Kürt meselesine karşı daha sorumlu, barışçıl, demokratik yöntemlerle yaklaşmasını bekliyoruz” ifadesini kullandı.

19 YAŞINDA KAYBEDİLDİ

Güven'in ardından İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Derya Yıldırım, Çayan Çiçek’in kaybedilme hikayesini paylaştı: “Lice’nin Dernek köyünde ikamet eden Çiçek ailesi, geçimini hayvancılık ve tarım işi ile sağlıyordu. 10 Mayıs 1994 tarihinde Lice İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı askerler, sabah saat 06.00 sularında köye baskın yapıp kimlik kontrolü yaptı. Kimlik kontrolünden sonra Ramazan Akyol, Fevzi Fidantek, Mehmet Özinekçi, Mehmet Demir, Ali İhsan Çiçek ve Tahsin Çiçek gözaltına alınıp Lice Bölge Yatılı Okulu’na götürüldü. Gözaltına alınan kişilere burada yoğun işkenceler yapıldı. Birkaç gün sonra Ali İhsan Çiçek ve Tahsin Çiçek haricinde diğer köylüler serbest bırakıldı. Ailesinin tüm arama çabalarına rağmen Ali İhsan Çiçek ve Tahsin Çiçek’ten bir daha haber alınamadı.

Olaydan 17 gün sonra güvenlik güçleri tarafından Tahsin Çiçek’in oğlu 19 yaşındaki Çayan Çiçek de bahçede oturduğu esnada gözaltına alındı. Çayan Çiçek, doğuştan görme engelliydi. Babaannesi Hamsa Çiçek, torununun doğuştan görme engelli olduğunu belirtip serbest bırakılmasını istedi. Ertesi gün torununun kimlik nedeniyle gözaltına alınmış olduğunu düşünerek Çayan’ın kimliğini yanına alıp Lice İlçe Jandarma Komutanlığı’na tekrar başvurdu. Ancak askerler kimliğe baktıktan sonra böyle bir kişinin gözaltında olmadığını belirtti ve kimliği babaannesine geri vermedi. Çayan Çiçek’ten o günden sonra bir daha haber alınamadı."

AHİM: TAHSİN VE ALİ İHSAN ÇİÇEK KAYBETTİRİLDİ

Hamsa Çiçek'in oğulları ve torunu için tüm kurumlara başvurduğunu ancak herhangi bir sonuç alamadığını anlatan Yıldırım, şöyle devam etti: "20 Temmuz 1994 yılında DGM başsavcılığına dilekçe ile başvuruda bulunan Çayan’ın halası Feride Çiçek’e yazılı bir cevap verilmedi ancak sözlü olarak gözaltında olmadığı ifade edildi. İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi'ne 27 Temmuz 1994 yılında başvuran Hamsa Çiçek, hukuki destek talebinde bulundu. Bunun üzerine dernek avukatlarınca Kasım 1994 yılında Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na başvuru yapıldı. Dosyadaki birçok tanık beyanına rağmen Türkiye hükümeti vermiş olduğu cevapta bölgede herhangi bir operasyonun olmadığını, söz konusu kişilerin gözaltına alınmadığını ifade etti."

AİHM’de görülen Çiçek davası, 27 Şubat 2001 tarihinde sonuçlandı. Kararda, başvurucu Hamsa Çiçek’in oğulları Tahsin Çiçek ve Ali İhsan Çiçek’in gözaltında zorla kaybedildiği ve sözleşmenin 2. ve 13. maddesin ihlal edildiği belirtildi. AİHM, başvurucunun torunu olan Çayan Çiçek hakkında kendisinin gözaltına alındığına dair bir kanıtın olmadığını gerekçesiyle dosyayı kapattı. Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç'un failleri soruldu