Kayyıma gerekçe yapılan mütalaa: Ahmet Türk'e saldırı protestoları suç sayıldı
Hakkari Belediyesi'ne kayyım atanmasına gerekçe yapılan davanın mütalaasında, Akış'ın yaptığı bir sohbet "örgütsel sohbet" şeklinde nitelendirildi. Ahmet Türk'e saldırı protestoları da suç sayıldı.
DUVAR - İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın kararıyla dün Hakkari Belediyesi'ne kayyım atandı. Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış da gözaltına alınarak, görevden uzaklaştırıldı. Akış'ın yerine, yeniden Vali Ali Çelik, kayyım olarak atandı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, Akış’ın "örgüt üyeliği" iddiasıyla başlatılan bir soruşturma kapsamında gözaltına alındığı belirtildi. Ancak soruşturmada gizlilik kararı olduğu için detayları henüz bilinmiyor. Açıklamada kayyıma gerekçe yapılan iddialara yer verildi. Akış hakkında 2014 yılında bu yana devam eden davadaki iddialar sıralandı.
DOSYANIN AYRINTILARI
Mezopotamya Haber Ajansı'nda yer alan habere göre, söz konusu davanın soruşturması, 2009 ila 2014 yılları arasında kente yaşanan toplumsal eylemlerine dayanıyor. Akış ve dönemin siyasetçilerin de aralarında olduğu 15 isim, bu soruşturma kapsamında yargılanıyor.
Davanın son duruşması 29 Mayıs'ta Hakkari 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, öncesinden esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak için dosyayı savcıya verdi. Savcı da alelacele bir şekilde 30 sayfalık mütalaasını duruşmada sundu.
'ARANAN' SAVCININ İDDİALARI ÜZERİNE CEZA TALEBİ
Savcı, "firari" isimler E.A. ile F.D'nin dosyalarının tefrik edilerek yargılamaya devam edilmesini istedi. Diğer isimler hakkında da ceza talebinde bulundu. Cezaya gerekçe yapılan "delillerin" tümünün şu an İçişleri Bakanlığı tarafından "FETÖ'den arananlar" listesinde yer alan savcı D.Y.'ye ait olması dikkati çekti.
İddianamenin Akış yönündeki bölümünde, dönemin telefon tapeleri ile yüzlerce kişi hakkında ifade veren gizli tanık iddiaları ile zorlama yorumlar yer aldı. O dönem Demokratik Toplum Partisi (DTP) ile onun yerine kurulan Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) merkez ilçe başkanlığı görevini yapan Akış'a, "KCK/Hakkari Kurucu Kent Meclisi Başkanlık Divanı üyesi" suçlaması yöneltildi.
Söz konusu suçlamaya ise, yine gizli tanık iddiaları, telefon tapelerine dayandırılarak yapılan yorumlar ile kentte o tarihlerde yapılan çeşitli protestolar gerekçe gösterildi.
PARTİ TOPLANTISI...
Mütalaada, dosyada yer alan bazı tape kayıtlarına yer verildi. "Tape-1" kaydında yer alan "Yarın değil, diğer gün sabah saat 9.30'da bütün örgütünüzün hepsi, belediye meclis üyesi, il encümeni, parti yönetimi, evet evet merkez gelecek, tamam tamam bütün örgüt değil mi" ifadeleri suç sayıldı. Söz konusu ifadeler üzerinden 14 Ekim 2009 tarihli partinin Çukurca ilçesinde yapılan toplantısı "Kurucu Kent Meclisi'nin amaçları doğrultusunda" yapıldığı ileri sürüldü.
Mütalaada, "Annemin gözyaşları" adlı gizli tanığın 11 Aralık 2009'da alındığı belirtilen beyanlarına yer verildi. Gizli tanık beyanları üzerinden Akış ve parti yönetiminde yer alan isimlerin, partide yer alacak kişilerin kimler olacağına karar verdikleri kaydedildi.
'SOHBETTEN' ÖRGÜT ÇIKARDI
"Tape-5" kayıtları incelemesinde, A.Ö.'nün "Sana bir şey diyeyim sen Çukurca'nın ilçe başkanı varya onu çağır, yo yo eskisini çağırın, partiden biraz ona bahsedin sohbet edin bir de o gün ben sohbet etmiştim ya o çerçevede hepsiyle sohbet et şekil diğer çerçevede tamam mı" beyanları yer aldı.
Savcı, söz konusu beyanların içerisindeki “diğer çerçevede sohbet et” bölümünü "örgüt yanlısı oluşumları koordine etmekle ilgili" olduğunu savundu.
AİLE KAVGASINA DAİR YAPILAN ARAMAYLA SUÇLANIYOR
Mütalaada yer alan dikkat çekici bir ayrıntı ise Akış'ın, Kürt siyasetçi Ahmet Türk'ün Samsun'da uğradığı saldırıya dair yaptığı konuşma oldu. Konuya dair 13 Nisan 2010'da Hakkar, merkezde yapılan ve olaysız biten açıklamada Akış'ın kitleye hitap ettiği belirtildi. Eylem sırasında marşlar söylendiği ve sonrasında kentin bazı mahallelerinde olaylar çıktığı ifade edildi.
Yaşanan olaylara dair detaylara yer verilerek, eylemlerin "Kurucu Kent Meclisi Eylem Komisyonu" içerisinde yer alanlar tarafından organize edildiği ileri sürüldü. Bunun üzerinden Akış suçlandı. Ancak ilgili bölümün devamında Akış'ın olayların sonlanmasına dair girişimine de yer verildi. Akış'ın eylemlerin bitirilmesi gerektiğine dair sözleri "talimat" olarak nitelendirildi.
Akış'ın F.Y. adlı kişiyle yaptığı konuşmanın dökümüne yer verildi. Döküme göre F.Y., "başkan ne yapıyorsun neredesin” diye soruyor. Akış ise, "ben çarsıdayım bi arkadasın yanındayım bir meselemiz var konuşuyoruz 10 dakikaya seni görürüm" diyor. Akış'ın bahsettiği görüşme mütalaada, "KCK-TM alt komisyonu olan Adalet Komisyonunda konuşulmakta olan bir konuyu konuştuklarının anlaşıldığı" şeklinde yorumlandı.
Yine kimlik bilgileri tespit edilemeyen bir kişinin Akış'ı arayarak Diyarbakır'da yaşayan Hakkarili iki aile arasındaki kavgadan bahsettiği ve olayın çözülmesini istediği belirtildi. Mütalaada bu durum ise, "Örgütün sözde anayasası olan KCK/TM alt komisyonu olan Adalet Komisyonun bu konuyla ilgilenmesi istedikleri anlaşıldığı" şeklinde yorumlandı.
GİZLİ TANIKLAR
Akış'ın. Y.A. adlı kişiyle tape kaydına da yer verildi. Y.A.'nın “protesto edin” ve ”Demokratik seçimimizi göstereceğiz bundan daha doğal ne olabilir” ifadeleriyle Akış'a talimat verdiği ileri sürüldü.
Mütalaanın devamında, "Oyun Bozan", "Kar beyaz günler", "Cilo", "Sümbül", "Sıddık", "FSI33ERZ4NO3PRT" ve "RDN85" gibi gizli tanıkların birbiriyle çelişkili beyanlarına yer verildi. Bir bölümü itirafçılardan oluşan, bazıları ise hiç "bulunamayan" gizli tanıklar, Akış'ın siyasi faaliyetlerini "örgüt faaliyeti" olduğunu ileri sürdü.
Savcı, "görüşme kayıtları, aramalardan ele geçirilen deliller, sanığın önceki eylemleri, katıldığı faaliyetlerle ilgili teşhis tutanakları" gerekçesiyle Akış'ın cezalandırılmasını istedi. Akış ve diğer isimler hakkındaki davanın yargılamasına yarın devam edilecek.
(HABER MERKEZİ)