KEDİ Otizm Derneği sınıflarda kamera istedi: ‘Net bilgi alamıyoruz’
Özel gereksinimli çocukların bulunduğu sınıflara kamera konulma talebiyle KDK’ye başvuran KEDİ Otizm Derneği Başkanı Ahmetoğlu, “Olayın nasıl yapıldığı konusunda net bilgi alamıyoruz” dedi.
Uğurcan Boztaş
İZMİR - Kabul, Eşitlik, Dahil olma, İstihdam-Otizm Derneği (KEDİ Otizm) özel eğitim sınıflarındaki çocukların güvenliği ve her türlü şiddetten korunması için Kamu Denetçiliği Kurumu’na (KDK) sınıflara kamera konulması yönünde başvuru yaptı.
Başvuruyu kabul eden KDK, Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) güven ilişkisinin kurulması için çalışma yapma önerisinde bulundu. MEB’in 30 gün içerisinde KDK’nin tavsiye kararına ilişkin çözüm kararı ile birlikte cevap vermesi bekleniyor. KEDİ Otizm Derneği başkanı Serap Dikmen Ahmetoğlu ile özel eğitim sınıflarına kamera konulması isteğine ilişkin konuştuk.
‘SINIFLARA KAMERA KONULMASINI UZUN ZAMANDIR İSTİYORUZ’
Otizm alanında birçok yasa olduğunu belirten Ahmetoğlu, bu yasaların uygulanmasının önemini vurguladı. Ahmetoğlu, “Velilerin ve bu alanda çalışan derneklerin, sınıflara kamera konulma isteği uzun zamandır var. Çünkü şöyle bir durum oluyor; çocuk okuldan yaralanmış şekilde gelebiliyor ve o çocuğa ne olduğunu veli tespit edemiyor. Özel eğitim sınıfları fazla kalabalık sınıflar değil zaten, 3-4 kişilik sınıflar. Çocukların başlarında iki öğretmen bulunuyor. Az sayıda çocuğun ve bu kadar öğretmenin olduğu yerde böyle olayların olması biraz şüphe uyandırıyor. Çocuklarımız konuşuyor olabilseler bile kendini bizlere ifade etmekte zorlanıyorlar. Bu nedenle olayın kim tarafından, nasıl ve ne şekilde yapıldığı konusunda net bilgi alamıyoruz. Mahkeme salonlarına kadar yansıyan bu olayları kanıtlamak için biz sınıflarda kamera olmasını talep ediyoruz. Bunun yanı sıra eğer veli bir darp raporu almadıysa ya da olayın tanığı yoksa sonuç cezasızlık oluyor. Örneğin çok kısa süre önce bir anne, Change.org sitesinde çocuğunun yara bere içindeki fotoğraflarını yayınlayıp olayı da anlatarak sınıflara kamera konulması yönünde dilekçe verdi” dedi.
‘TALEBİMİZDEN VAZGEÇMİYORUZ’
Ahmetoğlu, son dönemlerde özel gereksinimli çocuklara yönelik ihlallerin arttığını belirtti. Bütün çocukların eşit şartlarda yaşaması gerektiğine dikkat çeken Ahmetoğlu, konuyla ilgili iki dava örneğinden bahsetti: “Birinci davanın konusu özel eğitim sınıfında olan bir olay. Bu olayda çocuklara fiziksel ve psikolojik şiddet söz konusu. Bu olayda bir öğretmene idari soruşturma açıldı ve öğretmene kınama cezası verildi. Soruşturmada görgü tanıklarının ifadeleri var. Bu olayda savcılık davanın açılmaya gerek duymadığını söylemiş. Bunun ardından aile başka bir savcı talebinde bulunuyor. Dilekçe veriyorlar ve başka savcı istiyorlar. Daha sonra dava açıldı. Bu davanın ilk celsesi geçen sene görüldü ve müvekkilin beraatıyla sonuçlandı. Çünkü bahsettiğimiz tanıklardan birisi öldü, diğeri de beyanlarını geri çekti. Çünkü idari soruşturma raporunu delil olarak kabul etmediler.
Diğeri de cinsel taciz davası. O da İzmir'deki bir dernekte müzik eğitimi sırasında gerçekleşti. Müzik öğretmeni 30 yıl cezaya çarptırıldı. Geçtiğimiz nisan ayında dava Yargıtay’dan geri döndü ve tekrar görülmeye başlandı. Bu olayda açılan ilk dava basına kapalı olduğu için sadece sonucunu öğrendik ancak bir sonraki davada ordaydık. Şu anda bir önceki davada sunulan raporlar ve deliller tekrar inceleniyor. Son celsesi şubat ayında görülecek davanın sonuca bağlanmasını istiyoruz. Bu olayda sanığın tutuksuz yargılanması devam ediyor. Bu vakalar ışığında yaptığımız başvuruda KDK’nin MEB’e yazdığı tavsiye kararında kameraya gerek yok denilse de talebimizden vazgeçmiyoruz.”