Kedilere kezzap atan sanığın duruşması yarın: 'Canlara ses olalım'
Eyüpsultan’da kedilerin üzerine kezzap atan Murat Özdemir ile ilgili dava yarın görülecek. Hayvan hakları savunucuları yarınki duruşma için çağrı yaptı.
DUVAR - Murat Özdemir, geçen yıl 17 Temmuz-6 Ağustos tarihleri arasında Eyüpsultan’da sayısız kedinin üstüne kezzap attı. Onlarca kedinin yaralanmasına bazılarının ölmesine neden olan olaylar kamera görüntüleri ile tespit edildi. Bununla ilgili gözaltına alınan Özdemir, ifadesinde yaptıklarını kabul etti.
Görüntülere ve kezzapla yakalanmasına rağmen Özdemir tutuklu olarak yargılandığı ilk duruşmada tahliye edildi. Özdemir’in yargılanacağı bir sonraki duruşması yarın görülecek. Avukatlar ve hayvan hakları savunucuları Özdemir hakkında mahkemeden tutuklama kararı çıkmasını bekliyor.
SAVCI 7 YILA KADAR HAPİS İSTEDİ
7 Ağustos’ta gözaltına alınan Özdemir’in 6 farklı suç kaydı olduğu ortaya çıktı. Adliyeye sevk edilen ve savcılıkça ifadesi alınan Murat Özdemir, tutuklanma talebiyle sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Özdemir’in evcil hayvana işkence veya acımasız ve zalimce muamelede bulunma suçundan 11 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianameyi kabul ederek yargılama başlatan İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi, tutuklu sanığı ilk duruşmada tahliye etti.
21 Şubat 2024’te İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya ise hayvan hakları savunucuları katılırken Özdemir, duruşmaya gelmedi. Mahkeme, Özdemir hakkında zorla getirme kararı çıkararak duruşmayı erteledi.
‘SUÇ İŞLEMEYİ ALIŞKANLIK HALİNE GETİRMİŞ SANIĞIN SALIVERİLMESİ İSABETSİZ BİR KARARDIR’
İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi’nden Bahtiyar Güner de davayı takip eden isimlerden biri. Güner, tutuklamanın hem sanığın lehine hem de aleyhine olduğunu söyledi. Güner “Çünkü delillerin toplandığı, ifadelerin alındığı, yargılamanın artık tamamen seyrinde gideceği zannına düşen mahkeme, şahsı salıverdi. Hâlbuki yukarıda da bahsettiğim gibi olay hem ifadelerden hem de soruşturma dosyasında isnat edilenlerden çok daha kapsamlı ve vahim. Detaylı bir inceleme yapılmaması ve fark edilememiş, elde edilememiş delillerin karartılabileceği ihtimali de ne yazık ki göz ardı edilmiştir. Suç işlemeyi alışkanlık hâline getirmiş, bunun cezai anlam ve sonuçlarını göz ardı etmiş bir sanığın salıverilmesi nereden bakarsanız bakın hayvanlar için yeni mağduriyetlere gebe bir karardır. Üstelik Eros dosyası gibi kamuya mâl olmuş ve infial yaratmış dosyalarda sanıkların kaçma ve kaybolma olasılığı bu denli ortada iken hiçbir adli kontrol tedbiri olmaksızın salıverilmeleri isabetsizdir” dedi.
‘İŞLEDİĞİ SUÇLARIN YALNIZCA YÜZDE 20’Sİ TESPİT EDİLEBİLDİ’
Güner, yarın görülecek davada kesin hükmün verilmesinin beklendiğini belirterek duruşmanın son bulmasını istemediklerini çünkü sanığın işlediği suçların yalnızda yüzde 20’sinin tespit edilebildiğini söyledi. “Sanık, bugüne kadar ağır hasarlar verdiği veya kimyasal yanıklarla, zehirlenmelerle, bıçaklanmayla ölümlerine sebep olduğu hayvanların büyük bir çoğunluğu için hiçbir ceza almayacak” diyen Güner, “İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi olarak takip ettiğimiz bu dosyada da yargılamanın hakkaniyetli, adil ve kamu vicdanına yaraşır bir neticeye ulaşması için dosyanın seyrini belirleyecek yeni deliller ve yeni olgular ile hem mütalaaya hem esas ilişkin beyanda bulunduk” ifadelerini kullandı.
Yarınki duruşmanın önemine değinerek duruşmaya çağrı yapan Güner şunları söyledi: “Hayvan hakları; bu alanda emek sarf eden gönüllü hayvansever ile var olan, hiçbir kişisel menfaate yer vermeyen ve ne yazık ki insan haklarına oranla çok geri kalmış bir kurum. Unutulmamalıdır ki yasalar, halkın taleplerinin hukuki forma bürünmüş hâlidir. Ve daha adil hayvan haklarının yasalaşması ancak ve ancak bu yöndeki taleplerin duyurulması ile mümkündür. Hukuki süreçlerin takibini asla bırakmayacak olsak da bu tür vakaların sayıca azalmasına, yasalar ile güvence altına alınmasına öncülük edecek olan, yine vatandaşlarımızdır. Bu sebeple her davada olduğu gibi yalnız olmadığımızı, sesleri ısrarla kesilmek istenen canlara daha güçlü bir ses olduğumuz bilincini bize aşılayan hayvanseverlerin bu süreçlerde yanımızda olması hayvan hakları için hayati önem arz etmektedir.”