Kediye işkence davası: Bilirkişi tespit etti, mahkeme 'yok' dedi
Zeytinburnu'nda Luna isimli kediye işkence ettiği iddiasıyla yargılanan sanık beraat etti. Avukat Güner, sanığın bilirkişi raporlarına rağmen beraat etmesinde ailesinin etkili olduğunu savundu.
DUVAR - İstanbul Zeytinburnu ilçesinde, Ahmet Altay Koçak'ın evde bir kediye işkence ettiğine dair görüntüler sosyal medyada paylaşıldı. Evin açık olan penceresinden çekilen görüntülerde Koçak'ın kedinin boynuna bir cisim dolayarak havaya kaldırdığı, kuyruğundan tutarak salladığı iddia edildi.
Söz konusu iddialar, mahkemeye taşındı. Bakırköy 47. Asliye Ceza Mahkemesi'nde davanın bugün karar duruşması yapıldı. Buna göre, sanık Koçak, üzerine atılı suçlardan beraat etti. Kararda, "Bir ev hayvanına veya evcil hayvana işkence etme suçunu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle CMK'nun 223/2-e maddesi gereğince beraatine..." ifadeleri yer aldı.
GÖRÜNTÜLER SOSYAL MEDYADA PAYLAŞILDI
X platformunda bir kullanıcı 27 Mart 2024 yılında "Artık yetmez mi? İstanbul'da bir cani kediye işkence ediyor. Polis evde kimse yok diye gitmiş" ifadeleriyle bir paylaşım yaptı. Görüntülerde erkek bir şahıs ve bir kedi vardı. İddiaya göre, şahıs kediye işkence ediyordu. "Luna" isimli kedi adına konu mahkemeye taşındı. İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi'nden avukatlar da davayı takip etti.
Görüntüler, bilirkişi incelemesi için gönderildi. Bilirkişi raporunda şu ifadelerle işkence tespit edildi: "Görüntülerin başlangıcında bir erkek şahsın önünde bulunan kedi ile uğraştığı, ardından kedinin boynuna ip benzeri olduğu düşünülen bir cismi geçirerek havaya kaldırdığı yaklaşık 5 saniye boyunca bu şekilde asılı tuttuğu ardından bıraktığı görülmektedir.
...Şahsın daha sonra kedinin üzerine kapandığı bir süre sonra da sağ eli ile kedinin
kuyruğundan tutarak havaya kaldırıp salladığı görülmektedir."
Görüntüler üzerine kedi ile ilgili veteriner kliniğinden rapor alındı ve kedinin vücudunda görüntülerle uyumlu dermatit (döküntü, kızarıklık) bulundu. Koçak, ifadesinde tıp bölümü 5. sınıf öğrencisi olduğunu, Luna adlı kedinin arkadaşının kedisi olduğunu, bir süredir bakımını gerçekleştirdiğini, kediye işkence etmediğini, o sırada oyun oynadığını beyan etti. Koçak ifadesinde, kedinin saldırgan olduğunu öne sürerek söz konusu eylemleri bu nedenle gerçekleştirdiğini söyledi. Kedinin insanı olan Anıl Ertekin de sanık hakkında şikayetçi olmadı.
3 Nisan 2024 tarihinde Cumhuriyet Savcısı, şu ifadelerle sanık hakkında ceza verilmesini talep etti: "Yapılan soruşturma sonucunda toplanan delillerle (veteriner raporu ve tanık anlatımları) şüphelinin atılı suçu işlediği anlaşıldığından, şüphelinin eylemine uyan yukarıda gösterilen sevk maddeleri doğrultusunda yargılamasının mahkemenizce yapılarak cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur."
LUNA'NIN İNSANI SANIKTAN ŞİKAYETÇİ OLMADI
Bugün görülen karar duruşmasında ise Koçak beraat etti. Sanık avukatı Ümit Kocasakal, mütaalaya dayanak olan delilleri kabul etmediklerini belirtti ve yeni bilirkişi incelemesi talep etti. İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkesi avukatları ise en üst sınırdan ceza istedi. Mahkeme, kedi sahibinin sanık hakkında şikayetçi olmamasını, kedi Luna'nın 'sahipsiz' olmamasını gerekçe göstererek İstanbul Barosu avukatlarının davaya müdahillik taleplerini reddetti.
Mahkeme sanık hakkında beraat kararı verirken, avukatlar duruma tepki gösterdi. Kararı değerlendiren İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi'nden Bahtiyar Güner, bilirkişi incelemesinin göz ardı edildiğini belirtti. Ayrıca Güner, sanığın nüfuzu sayesinde beraat ettiğini iddia etti.
'SANIĞIN AİLESİNİN NÜFUZU KULLANILDI'
Güner kararı şu sözlerle yorumladı: "Suç, 27.03.2024 tarihinde site içerisindeki birkaç vatandaşın olayı görmesi ile ortaya çıkmış ve ardından ihbarlar neticesinde fail Ahmet Altay Koçak tutuklanmıştı. Görüntülerde kedi Luna'nın boynuna ip benzeri bir cisim geçirilerek, kimi zamansa kuyruğundan havaya kaldırılıp yatağa vurularak ve nefessiz bırakılacak şekilde üstüne yatılarak işkenceye maruz bırakıldığı dosyada da mevcut kamera görüntülerini inceleyen bilirkişi tarafından doğrulandı.
Türkiye'de mevcut hayvana bakış açısına en büyük delil olmak üzere Luna oldukça sağlıksız şartlarda tutulmak üzere savcılığın el koyma kararına konu oldu. Maruz kaldığı işkencenin kendisinde bıraktığı hasarın tespiti için tutulan bilirkişi raporu ise oldukça eksik yöntemlerle yapıldı. Görüntüde baygın görünen Luna'ya tıp öğrencisi olan sanığın anestezik madde verip vermediği, elle teşhis yöntemiyle kedinin vücudunun herhangi bir bölgesinde ağrı bulunup bulunmadığı, nefessiz kalmasına sebep olacak davranışlar nedeniyle ciğerlerinde herhangi bir tahribatın oluşup oluşmadığı ne yazık ki incelenmedi. Nitekim bu eksiklik Baromuz Hayvan Hakları Merkezi tarafından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veterinerlik Fakültesi'nden talep edilen görüş yazısının dosyaya sunulması ile de sabitlendi."
Güner, sanığın beraatinde ailesinin etkili olduğunu şöyle ifade etti: "Gerek sanığın annesinin Bölge Adliye Mahkemesi hakimi babasının ise eski ilk derece mahkemesi hakimi olmaları hem de vekillerinden birinin İstanbul Barosu eski başkanı, diğerinin ise eski yönetim kurulu üyesi olması sebepleri bir arada değerlendirildiğinde; görüntülerin varlığı, kedinin işkence gördüğünün bilirkişi raporuyla ispatı ve vücudunda oluşan dermatit bulguları göz ardı edilmiş ve ne yazık ki suç üstü halinin bulunduğu işkence fiili sanığın ailesinin nüfuzu kullanılarak cezasız bırakılmıştır."
Artık yetmez mi?
— BaRLaS (@brlstr1) March 27, 2024
İstanbul'da bir cani kediye işkence ediyor. Polis evde kimse yok diye gitmiş.@TC_istanbul#HayvanHaklarıAnayasaya pic.twitter.com/JPwPykYh8T