Kelbessos talanına önlem alındı

Türkiye’nin en çok yağmalanan antik kentlerinden Kelbessos’taki kaçak kazı çukurları, Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'nun kararının ardından Konyaaltı Belediyesi tarafından kapatıldı.

Google Haberlere Abone ol

ANTALYA – Konyaaltı sahilini kuşatan Beydağları’ndaki antik çağ yerleşimlerinden biri olan Kelbessos Antik Kenti’nde yasa dışı kazı tahribatına müdahale edildi. Antik kentin defineciler tarafından talan edildiği, kaçak kazı çukurlarıyla yok edildiği yönündeki haberlerden sonra harekete geçen Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, inceleme için uzman görevlendirdi. Kaçak kazıların tespit edildiği uzman raporu sonrasında, açılan çukurların Antalya Müze Müdürlüğü denetiminde kapatılmasına karar verildi. Kaçak kazıların ilgili kurumlar tarafından önlenmesi, antik kentte gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması için de çalışmalar başlatıldı. Koruma Bölge Kurulu’nun yazısı üzerine ekip görevlendiren Konyaaltı Belediyesi, kaçak kazı çukurlarını kapattı.



ÇOK SAYIDA ÇİFTLİK YERLEŞİMİ

Pamfilya, Pisidya ve Likya uygarlıklarını buluşturan, antik yolların kesiştiği bir alanda kurulan Kelbessos, Nevzat Çevik ve ekibi tarafından 2005 yılında arkeoloji dünyasına tanıtıldı. Termessos Antik Kenti’ne bağlı bir yerleşim, bir uydu kent olan Kelbessos, 1100 metre yükseklikteki tepenin zirvesinde, çevredeki vadilere ve tarım arazilerine egemen durumda. Bu konumuyla tarih boyunca askeri bir üs, dağ ve geçit kenti, garnizon yerleşimi olan Kelbessos’ta kalıntılar Helenistik dönemden Roma çağına kadar uzanıyor. Bölgede Bizans’ın varlığı ise çok güçlü değil. Kentin egemen olduğu arazilerde çok sayıda çiftlik yerleşimi, kuleler, zeytinyağı ve şarap işlikleri bulunuyor. Yani Kelbessos sadece askeri açıdan değil, üretim gücüyle de önemli bir kentti.

Kelbessos Antik Kenti


‘PALLOS’, ‘PRİNCİPİA’ VE BİR TAPINAK

Kent, farklı dönemlere ilişkin izler barındırıyor. Surlar Helenistik döneme, M.Ö. 2’nci ya da 3’üncü yüzyıla tarihleniyor. Sur dışında yer alan ‘Phallos Yapısı’ Kelbessos’un en özgün binalarından biri. Kente çıkan yol boyunca bir nekropol yer alıyor. Antik kente, yerleşimin eteğindeki anıt mezarların arasından geçerek ulaşılıyor. Kelbessos’taki bir başka özgün yapı da ‘principia’, yani garnizon binası. Kentin en yetkili kişilerinin kullandığı bir kamusal yapı kompleksi olduğu anlaşılan ‘principia’ binasının stilistik verileri Helenistik dönemi gösterirken, uzmanlara göre yapının bezemeleri M.S. 1’inci yüzyılı işaret ediyor. Principia binasının bitişiğinde ise bir tapınak bulunuyor. Bu tapınağın hangi tanrı ya da tanrıçaya adandığı bilinmese de iki seçenek üzerinde duruluyor: Zeus’a ya da kentin ana tanrıçası Artemis Kelbessis’e adanmış olabileceği düşünülüyor.



1990’LI YILLARDAKİ BİRÇOK ESER ARTIK YOK

Geyikbayırı’nın üst kısımlarında yer alan Kelbessos, binlerce yıllık bir karakol kenti, bir karargâh yerleşimi, bir askeri üs. Tarihe ışık tutan çok sayıda ikonik eseri barındıran Kelbessos’ta yakın geçmişte, 1990’lı yıllarda var olan birçok eser, bugün artık yok. Lahitler, kabartmalar, kaya sunakları, gün geçtikçe eksilmiş, kırılıp dökülmüş, parçalanmış. Hâlâ orada olanların çoğu da artık tanınmaz halde. Bu suçu, sıkça tekrarlanan bir furya haline getiren etkenlerin başında ise suça davet niteliğindeki sosyal medya paylaşımları. Kelbessos’ta çekilen videoların yayınlandığı sosyal medya ağlarında, kaçak kazı için bölgeye çağrı yapıldıktan sonra, önce kentin simgesi ‘Falluslu Yapı, ardından de zirvedeki kutsal alan yağmaladı. Nekropoldeki antik mezarlar da son dönemde art arda yaşanan kaçak kazı girişimlerinin hedefi oldu.

 Konyaaltı Belediyesi’nden bir ekip bölgede definecilerce açılan çukurları kapattı.


BAKANLIĞA BAŞVURULAR YAPILDI

Türkiye’nin en çok yağmalanan arkeolojik alanlarından biri olan Kelbessos, bugüne kadar çok defa kaçak kazı girişimlerinin hedefi oldu. Kaçak kazılar için jeneratör, hilti gibi ekipmanlar kullanan, dinamit için kablo döşeyen definecilere karşı kültürel mirasın korunması için bugüne kadar Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı ilgili kurumlara çok sayıda başvuru yapıldı. Ekipler olay yerinde tutanak tuttu, kimi zaman failler yakalandı. Kaçak kazılar sırasında yaralanma, hatta ölüm vakaları yaşandı. Fakat bütün bunlar, antik kentteki talanı durdurmaya yetmedi. İhbarların dikkate alınması için bölge halkı tarafından yapılan başvurularda, kaçak kazıların önlenmesinde fotokapan, dron ve sahada devriye gibi yöntemlerin kullanılması istendi.