'Kendinden olanı öldürme stratejisi': İsrail'in Hannibal Protokolü nedir?
'Kaçıranı da kaçırılanı da öldür' veya 'kendinden olanı öldürme' stratejisi olarak da bilinen İsrail'in Hannibal Protokolü, bir askerin kaçırılması durumunda 'maksimum güç kullanılmasını' öngörüyor.
DUVAR - İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalar 7 Ekim'den bu yana devam ediyor. Çatışmalar sonucunda Gazze'de 13 bin 200 kişinin öldürüldüğü belirtilirken, taraflar arasında rehine anlaşmasının da 'yakın' olduğu aktarılıyor.
Bir yandan, kamuoyunda 'ateşkes' çağrıları yükselirken İsrail'de bir araya gelen rehinelerin aileleri de Tel Aviv yönetimine baskı uyguluyor. Esirlerin ailelerin çağrıları sürerken, Hamas'ın 7 Ekim saldırısının ardından İsrailli sivil ve askeri ölümlerden İsrail ordusunun sorumlu olduğu iddia ediliyor.
'Ölü bir askerin rehin alınan bir askerden daha iyi olduğu' anlayışını oluşturan 'Hannibal Protokolü' de yeniden gündemde. Peki, İsrail’in 1986 yılından beri uyguladığı Hannibal Protokolü nedir?
Geçtiğimiz günlerde Filistin Dışişleri Bakanlığı, bir İsrail savaş helikopterinin 7 Ekim'de İsrail içlerine sızan Hamaslılara ateş açarken sivilleri de vurduğunun ortaya çıkmasına ilişkin açıklamada bulunmuştu. Açıklamada, şu ifadeler kullanılmıştı:
"İsrail basınına göre, polisin yaptığı soruşturma sonucu, bir İsrail helikopterinin, 7 Ekim'de Gazze sınırındaki İsrail kentlerine sızan Hamaslılarla birlikte bölgede düzenlenen bir festivale katılan sivillere de ateş açtığı ortaya çıktı. Bu demek oluyor ki, İsrail polisinin ve ordusunun herkesi öldürmesine olanak tanıyan Hannibal Protokolü devreye sokulmuş ve yerleşim birimlerinin olduğu bölgede büyük bir yıkım gerçekleştirilmiştir."
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise, söz konusu açıklamanın 'kabul edilemez' olduğunu söylemişti. Netanyahu'nın yorumunun ardından, bakanlık açıklaması silinmişti.
İsrail merkezli Haareetz gazetesinin haberinde, polis tarafından yapılan soruşturmada, bir İsrail helikopterinin, 7 Ekim'de İsrail içine sızan Hamaslılarla birlikte bölgede düzenlenen müzik festivaline katılan sivillere de ateş açtığı belirtilmişti. Festivalde 364 kişinin öldürüldüğü ifade edilmişti.