'Kentlerinden kovulan’ memurlar anlattı: Göçe zorlandık
Memurlar, artan konut ve kira fiyatları nedeniyle büyükşehirlerden tayin istemeye başladı. Yıllardır yaşadıkları şehirlerden ayrılanlar "kovulduklarını" düşünüyor.
Nur Kaplan
ANKARA – Büro Memurları Sendikası, (Büro Memur-Sen) son dönemde fahiş biçimde artan konut ve kira fiyatları nedeniyle memurların büyükşehirlerde geçiminin zorlaştığını, tayin taleplerinin arttığını ve çalışanların artık daha küçük kentlerde yaşamak istediğini açıkladı. İstanbul’da uzun yıllardır memur olarak çalışan Zeliha Tok, Hasan Tekin ve Ali Işık ile yaşam koşullarını, tayin taleplerinin nedenlerini ve memur göçlerini konuştuk.
DEĞİŞEN SADECE ‘EV’ DEĞİL, YAŞAM
İstanbul’da 10 yıldır öğretmenlik yapan Zeliha Tok, kentte ev kiralarını karşılayamaz duruma gelmesi dolayısıyla tayin isteyerek Tekirdağ’a gitti. İstanbul’daki ev sahibinin kendisine “eşyalarımı koyacağım” dediğini ve evden çıkarıldığını anlatan Tok, Tekirdağ’a gittikten sonra İstanbul’da yaşadıkları evin 3 milyon liraya satışa konulduğunu ve daha yüksek fiyata kiraya verildiğini anlattı.
“Aynı okulda yıllarca öğretmendim, aynı mahallede, aynı sitede yaşıyordum ama şimdi hiç bilmediğimiz bir yere geldik” diyen Tok, yeni yaşamını, “Sadece evi değil, sosyal yaşantımızı, arkadaşlarımızı, bütün şartlarımızı değiştirdik. Tansiyon hastasıyım, doktor kontrollerim vardı. Onları bırakarak geldim. Buradan yeniden doktor bulmak zorundayım. Kızım arkadaşlarını bıraktı, uzun süre buraya alışamadı” sözleriyle anlattı.
‘ÖĞRENCİLERİME ‘MESLEK EDİNİN’ NASIL DİYEBİLİRİM, EN BÜYÜK SIKINTIYI BEN ÇEKİYORUM’
Öğretmen olma sürecinde oldukça zor aşamalardan geçtiğini söyleyen Tok, atanmasına atıfta bulunarak, “Tam rahat edeceğiz, kendi kendimize yeteceğiz derken kiralara para yettiremez hale geldik” dedi. “Keşke başka sebeplerden dolayı tayin istemiş olsaydık. Bu şekilde tayin istemek çok zorumuza gitti” diye sözlerini sürdüren Tok, “Yıllarca üniversite oku, emek ver ama sen hiç okumamış gibi geçim sıkıntısı yaşa. Ben öğrencilerime ‘okuyun da meslek başına geçin, rahat edin’ diye nasıl diyebilirim? En büyük sıkıntıyı ben yaşıyorum" ifadelerini kullandı
‘KENTİMDEN HAK ETMEDİĞİM ŞEKİLDE KOVULDUM’
Türkiye’de memurların yaşam koşullarının giderek kötüleştiğini anlatan Tok, ülkenin en büyük metropolünden çıkarak küçük bir kente gitmenin kendisinde “kovulmuş hissi” yarattığını söyledi. Tok, “Sanki hayat şartlarım kısıtlanmış, soyutlanmış gibi hissediyorum. Her yıl bütçemizden biraz daha fazla kısıyoruz. Çocuğumu hiç tatile götüremedim. En uzak gidebildiğimiz yer memleketimiz oldu. Bizim maaşımız, gelirimiz sabit ama sokaktaki fiyatlar hep hareketli” dedi.
‘EVİN OLDUĞU KENTE KAÇTIK’
İstanbul’da uzun süredir öğretmen olarak çalışan fakat istenilen kira ücretine yetişemediği için mesleğine Kocaeli’de devam etme kararı alan bir diğer isim ise Hasan Tekin. Kocaeli’yi eşinin ailesinin evi olması dolayısıyla tercih ettiğini söyleyen Tekin, artan enflasyonla birlikte İstanbul’da geçirdiği son üç senenin “bir an önce bitmesini” beklediğini ifade ederek şöyle devam etti:
“İstanbul’da oturduğum ev bin 600 liraydı, aidat ile birlikte 2 bin lira ödüyordum. Ev sahibim yüzde 25’den fazla zam yapacağını söyledi. Kira ve aidatla birlikte 4 bin 250 lira ödeyecektik. Ev sahibi biz çıktıktan sonra evi 7 bin lira kiraya vermiş. Biz de İstanbul’da yer değişikliğinden ziyade evin olduğu bir kente gelmek zorunda kaldık.”
‘BEBEK İÇİN HER ŞEYİN EN KALİTELİSİNİ ALAMIYORUZ’
Yeni doğan bir çocuğunun olduğunu, bebeğin harcamaları ile birlikte zorunlu giderlerinin yüzde 65 bandında olduğunu ifade eden Tekin, “Bebek için her şeyin en kalitelisini alamıyoruz, bazen erteliyoruz. Her geçen gün daha geriye gidiyoruz. Maaş rakam olarak artıyor ama biz üç katı dibe gidiyoruz” diye konuştu.
GÖÇ HAZIRLIĞI
Sosyal Güvenlik Uzmanı olan Ali Işık ise 17 yıldır İstanbul’da memur olduğunu, önümüzdeki yılın sonunda geçinemediği için başka bir kente göç etmek için hazırlandığını söyledi. “Şu an çıksam 7 bin liranın altında ev bulamam, o tedirginlikle yaşıyorum” diyen Işık, şunları kaydetti:
“İki çocuk var, eşim atanamayan sağlıkçı. Her yıl giyimim için bir takım elbise alırken üç yılda bir alır oldum. Çocuklarım daha iyi eğitim alsın diye bu kente gelmiştik fakat durum bizi göçe zorluyor. Hepimizin hayatı değişecek. Büyükşehirde büyüyüp belli bir düzene alıştığımız için küçük yerdeki yaşamımız çok farklı olacak. Memurların iş yükü zaten çok fazla, ek iş de yapamazsın. Elektrik, su, doğalgaz, kira, kredi derken gıdaya bile ulaşamadan maaş eriyip gidiyor.”
EV ARKADAŞI ALANLAR, EVLİLİĞİNİ HIZLANDIRANLAR, ÖZEL ODASI OLMADAN YAŞAYAN MEMURLAR...
Memurların tek temel ihtiyacının artık barınma üzerinden şekillendiğini, insanların geleceğini değil bugününü kurtarma derdinde olduğunu ifade eden Işık, yanında çalışan memur arkadaşlarının ekonomik darboğaz içinde aradıkları çıkış yollarını şu sözlerle anlattı:
“30 yıldır memur olan bir arkadaşımız ev sahibi kirayı 7 bin 500 lira yapınca yanına ev arkadaşı almak zorunda kaldı. Başka bir arkadaşımız barınamadığı için evliliğini hızlandıracak. Bir diğeri ailesini memleketine gönderdi, bekâr evinde yaşıyor. Odası bile olmadan halasıyla yaşayan bir arkadaşımız ise her gün ağlayarak geliyor iş yerine. ‘Bu parayla karnımı mı doyurayım, buna mı katlanayım?’ diyor. Memurlar artık bir köleden farksız yaşıyor.”
Not: Görüşlerine başvurduğumuz kamu emekçilerinin isimleri değiştirilmiştir.