Kerem Fırtına: Kılıçdaroğlu’nun önemli vaatleri var, sıkı denetleyicilerden olacağım
Oyuncu Kerem Fırtına, Yeşil Sol Parti’den milletvekili adayı oldu. Türkiye’nin “tekçi zihniyete” hapsolduğunu söyleyen Fırtına, “Artık boğulmak üzereyiz” dedi.
ANKARA - 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde cumhurbaşkanlığı yarışı kadar Meclis’in akıbeti de merak konusu. Muhalefetin ‘Parlamenter Sistem’e dönük çağrı ve vaatlerinin anahtarı Meclis’ten geçiyor. Sıkı matematik hesaplarının yapıldığı aday belirleme sürecinin ardından milletvekili adayları sahada seçmeni ikna turuna çıktı.
Oyuncu Kerem Fırtına da bu süreçte siyaset sahnesine atılan isimlerden oldu. Yaşanan mutsuzluğun sebebinin demokrasiye olan uzak mesafe olduğunu belirten Yeşil Sol Parti’den İstanbul 3’üncü bölge 6’ncı sıra milletvekili adayı olan Fırtına Gazete Duvar’ın ‘Adaylarla 5 Soru 5 Cevap’ köşesine konuk oldu.
‘ONUR DUYARAK KABUL ETTİM’
Milletvekili adayı olması sürecinden hayal ettiği Türkiye’ye kadar sorularımıza yanıt veren Fırtına, “Kılıçdaroğlu’nun önemli vaatleri var. Bu vaatlerin havada kalmaması önemli. Elbette bunun toplum adına sıkı denetleyicilerinden biri olacağım” dedi. Fırtına’nın yanıtları şöyle sıralandı:
Neden milletvekili adayı oldunuz?
Adaylık başvurumu HDP Genel Merkezi’nin isteği doğrultusunda yaptım. Dolayısıyla gelen teklifi kabul ettim. Her şeyden önce zaten seçmeni olduğum partimde Danışma Kurulu üyesi olarak da görev alıyorum. Altından kalkabileceğime, katkı sunabileceğime inandığım için de teklif gelince onur duyarak kabul ettim.
‘ADİL VE EŞİT BİR DÜZENDE YAŞAMAK İSTİYORUM’
Neden Yeşil Sol Parti’den aday oldunuz?
Çünkü demokratik, çoğulcu bir ülkede yaşamak istiyorum. Adil ve eşit bir düzende yaşamak istiyorum. Bu ülkeye dair kurduğum hayaller, arzular, planlar, istekler HDP ile örtüştü, örtüşüyor. Bu kadar temel sebepler varken Yeşil Sol Parti dışında başka bir partide olmak benim açımdan konu değil.
‘TEKÇİ ZİHNİYETE HAPSOLDUK’
İktidar da muhalefet de 14 Mayıs 2023 seçimine ayrı bir önem atfediyor. Sizce bu seçimi kritik kılan ne?
Recep Tayyip Erdoğan rejimi yaşıyoruz. Yıl 2023. Bizim eskimiş ve ihtiyaçlara cevap vermeyen merkeziyetçi bir sistemden çoğulcu, gelişmiş, çağdaş bir demokrasiye doğru ilerlememiz gerekirken daha geriye, bir ‘tek adam rejimine’, tekçi bir zihniyete hapsolduk. Ve artık boğulmak üzereyiz. Bu seçimi kritik yapan, hatta tarihsel bir öneme taşıyan bence budur.
EN ÖNEMLİ SORUN: DEMOKRASİ
Size göre Türkiye'nin en büyük sorunları nelerdir?
Demokrasi. Tüm sorunların kaynağında yatan bu. Yaşantımızdaki hayati öneme sahip kararlarda, yaşayış tarzımızı direkt etkileyen uygulamalarda söz hakkımızın olmaması. Merkezi yönetimin toplumsal bir uzlaşı aramaksızın tüm bireylerin hayatlarına tek elden müdahale edebilmesi. Hal böyle olunca tek tek tüm olayların tıkanması, işleyişin ve uygulamanın hayal kırıklığı, kızgınlık, küskünlük, kutuplaşma yaratması kaçınılmazdır. Yaşadığımız mutsuzluğa sebep çoğulcu bir demokrasiye olan uzak mesafemizdir.
‘BUNDAN DAHA KEYİFLİ YAŞAYABİLECEĞİMİZE EMİNİM’
Nasıl bir Türkiye hayal ediyorsunuz, milletvekili olduğunuz takdirde ilk olarak hangi icraatları hayata geçireceksiniz?
Tartışabilen, çekinmeden, korkmadan. Hayatımızda olan ya da karşımızda duran insanlara tahakküm kurmaya, sahip olmaya, egemen olmaya çabalamadığımız bir ülke. Sevmeye mecbur edilmediğimiz ama saygı duyma konusunda kimsenin tereddütte dahi düşmeyeceği bir ülke. Kim olduğumuzun önem taşımadığı, ezberden devam eden etiketlemelerle savaşmadığımız, söylediklerimiz ve yaptıklarımızla değerlendirildiğimiz, gördüğümüzü söylemekten kimsenin tereddüt etmeyeceği bir ülke. Bundan daha keyifli yaşayabileceğimize eminim.
KILIÇDAROĞLU’NUN ÖNEMLİ VAATLERİ VAR, SIKI DENETLEYİCİLERİNDEN BİRİ OLACAĞIM
İlk hayata geçireceğim icraatlar kısmı beni biraz güldürüyor. Ben veremem böyle sözler. Kimse tek başına bir şey hayata geçiremez, geçiremedi. Bunu gördük. Ama Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun önemli vaatleri var. Bu vaatlerin havada kalmaması önemli. Elbette bunun toplum adına sıkı denetleyicilerinden biri olacağım. Her bir canlı adına, üzerinde yaşadığımız yuva adına ayakta kalmaya çalıştığımız değil, yaşadığımızı hissettiğimiz bir ülkenin inşası için uzlaşı arıyor, çabalıyor, didiniyor olacağım. Buna gönül rahatlığıyla söz verebilirim.