Keskin: Kürtler, Kemalist bir lidere oy verdiler, en örgütlü davranan onlar oldu
Seçimlerde en örgütlü davrananların Kürtler olduğunu söyleyen İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, sonuçların iktidar açısından bir zafer olmadığını söyledi.
DUVAR - İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin, seçim sonuçlarını ve kampanya döneminde yürütülen milliyetçi ve ırkçı söylemleri değerlendirdi.
‘GELİNEN AŞAMA ÇOK TEHLİKELİ’
Mezopotamya Ajansı'na konuşan Keskin, Erdoğan’ın hemen hemen tüm seçimlerde olduğu gibi 28 Mayıs Cumhurbaşkanı seçimlerinde de milliyetçi, ayrıştırıcı ve ötekileştirici bir seçim kampanyası yürüttüğüne belirtti. AK Parti ve MHP iktidarının devleti uzun yıllardır totaliter bir devlet yapısına büründürdüğünün altını çizen Keskin, bu politikalara maruz kalan halkın da giderek devleti yönetenlere benzediğini ifade etti. Erdoğan’ın tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesine ilişkin, “Böylelikle ‘lidere’ alışmış bir halk formu oluştu. ‘Devlet ne derse o doğrudur’ diyen, sorgulamayan bir halk tabakası oluştu” tespitinde bulunan Keskin, bu söylemleri benimseyen milyonlarca seçmene işaret ederek, ırkçılığın karşılık bulmasını gelinen aşamada çok tehlikeli olarak gördüğünü söyledi.
Emek ve Özgürlük İttifakı dışında tüm siyasi partilerin milliyetçi ve ırkçı bir dil kullandığını hatırlatan Keskin, özellikle Millet İttifakı içerisinde yer alan siyasi partilerin ikinci tur seçimlerinde ırkçılığa ve milliyetçiliğe daha fazla sarıldığını belirtti. Keskin, bu politikaların temelinde ise ülkede bulunan Suriyeli sığınmacıların olduğunu vurguladı.
DEVLET İMKANLARIYLA SEÇİM YARIŞI
Seçimlerin adil ve eşit şartlarda yürütülmediğini ifade eden Keskin, sonuçlarına ilişkin, “Bu süreçte hiçbir bakan istifa etmedi, böylelikle bakanlıklar devletin bütün imkanlarını kullanarak eşitsiz bir şekilde yarıştılar. Birçok yerde Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin (Yeşil Sol Parti) üye ve yöneticilerine dönük saldırılar oldu. Seçimde hile ve oy kaydırmalarının hepsinin olduğunu düşünüyorum” dedi.
KÜRTLER ÖRGÜTLÜ DAVRANDI
AK Parti iktidarının bu seçimlerde büyükşehirleri ve Kürt kenterini kaybettiğine dikkat çeken Keskin, bu seçim sonucunun AK Parti-MHP için bir zafer olmadığının altını çizdi. Keskin, “Kürtler bu seçimde çok zor bir karar verdi. Cumhuriyetin kurucu ideolojiden çok fazla çekmiş bir ulus olarak Kürtler, bir kurucu ideoloji temsilcisine, Kemalist bir lidere oy verdiler. Kürtler, Kılıçdaroğlu’na demokratikleşme adımlarına yönelik geliştirdiği dil kullanmasından dolayı oy verdi. Bu konuda da en örgütlü şekilde davrananlar yine Kürtler oldu. Seçim sonucu beni açıkçası şaşırtmadı. Bundan sonra ne olur? Bu coğrafyada en öngörüsüz dönemi yaşıyoruz. Tayip Erdoğan çok pragmatik bir insan. Yarın düşünüp başka bir karar da verebilir. Türkiye’nin ekonomisi çok zor bir durumda. Katar ve Suudi Arabistan olmazsa, Türkiye’nin ekonomisi batmış bir durumda. Demokratikleşme olmadan yabancı sermayenin gelmeyeceğinde biliniyor. Mecburen bir demokratikleşme adımı atacaklardır. Fakat bu kadar ırkçı ve milliyetçi söylemler kullanarak bunu nasıl yapacaklar, o da farklı bir olay” ifadelerini kullandı.
KADINLARI BEKLEYEN SÜREÇ
Seçimlerden sonra Meclis’te siyasi partilerin oluşturduğu tabloya değinen Keskin, özellikle bazı siyasi partilerin Meclis’te bulunmasının kadın mücadelesi için tehlike oluşturduğunu kaydetti. Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadınların evde oturmasını savunan ve bunun için iktidarın ittifakına katılan HÜDA PAR’ın kadınların eve kapatılmasını ve sahiplendirilmesi gibi bir zihniyeti var. Cumhur İttifakı’nın da böyle bir yapısı var. İktidarın bu tutumuna karşı Kürt kadın hareketi ve feminist kadın hareketinin her şeye rağmen bu ülkede çok güçlü olduğunu düşünüyorum. Ayrıca Türkiye birçok uluslararası sözleşmelerde imzası bulunan bir ülke. Türkiye’nin bu uluslararası sözleşmelere uyulması gerektiği yönünde sürekli çağrı yapıyoruz, bundan sonra da yapacağız.” (HABER MERKEZİ)