KHK'li akademisyenlerin yeniden ilişiği kesiliyor: AİHM'e gidilebilir
İmzaladıkları 'Bu Suça Ortak Olmayacağız' başlıklı bildiri nedeniyle üniversitelerden ilişiği kesilen akademisyenler, göreve iade kararları sonrası yeniden işten çıkarılmaya başlandı.
DUVAR - KHK ile üniversitelerinden ihraç edilen ve sonrasında göreve iade edilen akademisyenler, yeniden ihraç edilmeye başlandı.
Barış imzacısı akademisyenlerin davalarını takip eden avukat Asuman Tokgöz, iç hukuk yollarının tüketilmesi durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceklerini belirtti.
İKİ AKADEMİSYENİN ÜNİVERSİTE İLE İLİŞİĞİ YENİDEN KESİLDİ
Akademisyenler, "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriye imza attığı gerekçesiyle 2017 yılında KHK ile ihraç edilmişti. Akademisyenlerin ihraç işleminin iptal edilmesi istemiyle açılan davalardan bazılarında, Ankara idare mahkemelerinde açılan davalarda, bazı dosyalar için ret kararları verilmiş, dosyalar istinafa taşınmıştı. Bazı dosyalar için ise iptal kararı çıkmış, akademisyenlerin göreve dönüşünün yolu açılmıştı. Akademisyenlerden Adem Yeşilyurt ve Mühdan Sağlam geçen yıl göreve iade edilmişti.
İptal kararına karşı üniversiteler davayı istinafa taşıdı. 13. Bölge idare Mahkemesi’nde görüşülen dosyalarda, davanın reddi kararları verildi. Bu kararla, göreve iade edilen akademisyenlerin üniversite ile ilişiği yeniden kesilmiş oldu.
‘DANIŞTAY KARARINA GÖRE ANAYASA VE AİHM İÇİN HAZIRLIK YAPACAĞIZ’
Barış imzacısı akademisyenlerin davalarını takip eden avukat Asuman Tokgöz, davaların sürecini anlattı. Tokgöz, Bölge İdare Mahkemesi'nin verdiği kararla akademisyenler için üniversiteden yeniden ilişiğinin kesilmesi sürecinin başlatıldığını söyledi. Dosyaların artık Danıştay 5. Dairesi'nde görüşüleceği bilgisini veren Tokgöz, Danıştay'dan olumsuz karar çıkması durumunda Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) hazırlığı yapacaklarını söyledi.
İptal kararları alınmasının gerekçesinin ‘ifade özgürlüğünün kullanılması’na dayandığını söyleyen Tokgöz, mahkemelerin topladıkları bilgi ve belgeler sonucunda iptal kararlarının verilmesi gerektiğini ifade etti. Tokgöz, “İstinafa giderken ‘beraat etmiş olmaları devlete sadakat yükümlülüğünü ortadan kaldırmıyor, irtibatı-iltisakı ortadan kaldırmıyor’ gibi gerekçeler sunuldu ama geçerliliği olan şeyler değil” dedi.
‘BİLDİRİYİ İMZALAMA EYLEMİ YENİDEN SUÇ OLARAK TARİF EDİLDİ’
Davanın reddedilmesi kararını değerlendiren Tokgöz, “Kararlar, akademik özgürlüğü yok sayıyor. Kamu görevlilerinin düşünce ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldıran ve seyahat özgürlüğünden çalışma özgürlüğüne en temel hak ve özgürlüklerini yok sayan ihraç uygulamasıyla disiplin cezası alarak kamu görevinden çıkarılmayı eşitleyen bir tavır içerisine girildi. Kısacası doğrudan bildiriyi imzalama eylemi, yeniden suç olarak tarif edildi” dedi.
Üniversitelerin tutumunu değerlendiren Tokgöz, “Barış imzacılarının ihraç edilmesi, AKP’nin yıllardır sürdürdüğü üniversiteleri dönüştürme politikasının bir sonucuydu. Dolayısıyla üniversiteler artık bu hocaları istemiyor. Oluşturulmaya çalışılan üniversite profilinde bu insanlara pek yer kalmıyor. Hukuki tarafı ise bir dosyada istinafa başvurmamak, kanun yoluna gitmemek oradaki avukatın meslek sorumluluğunu doğuran bir şey. Ancak kurumu talimat verirse avukat istinafa gitmeyebilir” diye konuştu.