Kıbrıs-Yunanistan elektrik bağlantısı projesinde 'Türkiye' endişesi
Kıbrıs ve Yunanistan arasında 'Büyük Deniz Ara Bağlantısı' ile ilgili yürütülen görüşmeler, projenin finansmanı ve Türkiye'nin olası müdahalesi konusunda endişelerin artmasıyla durma noktasına geldi.
LEFKOŞA - Kıbrıs ve Yunanistan arasında elektrik bağlantısı sağlamayı amaçlayan Büyük Deniz Ara Bağlantısı (Great Sea Interconnector) projesi, son zamanlarda yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle çıkmaza girdi. Projenin finansmanı ve Türkiye'nin olası müdahalesi konularındaki fikir ayrılıkları, ilerlemeyi engelleyen başlıca faktörler.
Avrupa Birliği (AB), Yunanistan ve Kıbrıs cephelerinde proje ile ilgili farklı görüşler söz konusu. Lefkoşa'da üst düzey yetkililer projeyle ilgili çekincelerini kamuoyundan gizlemiyor.
TÜRKİYE'NİN DURUMU ENDİŞE YARATIYOR
Kıbrıs Cumhuriyeti ve Yunanistan arasındaki görüşmeler, Türkiye'nin projeye olası müdahalesi konusunda endişelerin artmasıyla birlikte durma noktasına geldi. Kıbrıs'ta yayın yapan Alithia gazetesinin ulaştığı kaynaklar, yapılan görüşmelerin olumlu sonuç vermediği ve anlaşmazlıkların daha da derinleştiği bilgisini doğruladı. Özellikle, Türkiye'nin projeyi engellemesi durumunda kimin zararı karşılayacağı konusunda fikir ayrılıkları bulunuyor. Bu belirsizlik, projenin geleceğini tehdit ediyor ve taraflar arasındaki gerginliği artırıyor.
AB DESTEĞİNE RAĞMEN BELİRSİZLİK SÜRÜYOR
AB, Kıbrıs'ın enerji izolasyonunu sona erdirmek amacıyla projeye 657 milyon euro'luk bir destek sağlamayı taahhüt etti. Ancak, AB'nin diplomatik çabalarına rağmen, Türkiye'nin olası müdahalesini önleme konusunda somut adımlar atılamaması, projenin geleceğini belirsiz kılıyor.
Kıbrıs basınına göre, geçtiğimiz cuma günü yapılan toplantıya, Kıbrıs ve Yunanistan'ın düzenleyici kurumlarının yanı sıra projenin uygulayıcısı Yunanistan Bağımsız İletim Operatörü (ADMIE) ve Avrupa Komisyonu da katıldı. Ancak, bu toplantı da çıkmazı aşmak için yeterli olmadı.
Lefkoşa'daki son bilgilere göre, Yunanistan ile Kıbrıs arasında Türkiye'nin projeye olası müdahalesi durumunda ortaya çıkacak ekonomik faturanın hangi taraflarca üstlenileceği konusunda fikir ayrılığı yaşanıyor. İki ülke arasında ayrıca projenin başlangıç tarihi, maliyetinin son kullanıcılara yansıtılması gibi konularda da fikir ayrılığı söz konusu.
KIBRIS EKONOMİ BAKANI'NIN ÇEKİNCELERİ
Kıbrıs Ekonomi Bakanı Makis Keravnos, projeyle ilgili süregelen tartışmalarla ilgili olarak, bakanlığının henüz kapsamlı bir görüşe sahip olmadığını belirtti.
Alithia gazetesinin haberine göre, Keravnos, projeye karşı olumsuz bir tutum sergilemeye devam ediyor. Gazeteye göre, Kıbrıslı bakan fizibilite açısından projeye karşı çıkıyor. Ayrıca, Türkiye'nin konumuna da özellikle dikkat çekiyor. Keravnos son olarak konu hakkında, "Ekonomi Bakanlığı olarak, nihai duruşumuzu belirlemeden önce tüm verileri ve unsurları görmemiz gerekiyor. Türkiye'nin nasıl tepki vereceği konusunda ciddi garantiler gerekli" yorumunda bulundu. Keravnos gibi üst düzey bir yetkilinin şerhi, projenin Kıbrıs tarafındaki siyasi desteğinin zayıflığını gösteriyor.
BÜYÜK DENİZ ARA BAĞLANTISI PROJESİ
Kıbrıs ve Yunanistan arasında planlanan 'Great Sea Interconnector' projesi, iki ülke arasındaki enerji işbirliğini güçlendirmeyi ve Kıbrıs'ın enerji izolasyonunu sona erdirmeyi hedefliyor. Proje kapsamında, Kıbrıs ile Yunanistan'ın Girit adası arasına yaklaşık 1000 kilometre uzunluğunda bir denizaltı elektrik kablosu döşenecek. Bu bağlantı, 1000 ila 2000 megavat arasında bir elektrik taşıma kapasitesine sahip olacak.
Great Sea Interconnector projesi, Kıbrıs'ın enerji arzını çeşitlendirmesine ve AB'nin enerji ağlarına entegre olmasına olanak tanıyacak. Aynı zamanda, Yunanistan'ın yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriği Kıbrıs'a ihraç etmesine de imkan sağlayacak.
Başlangıçta projenin 2023'te başlaması ve 2025'te tamamlanması öngörülüyordu. Ancak fizibilite çalışmaları aşamasında ilgili taraflar arasında fikir ayrılıkları oluştu ve çalışmalar uzadı.
Kıbrıs ile Yunanistan'ı birbirine bağlayacak elektrik kablosunun güzergahı konusundaki belirsizlik de gündemdeki yerini koruyor. Kablonun Türkiye'nin hak iddia ettiği alanlardan geçmesi durumunda Doğu Akdeniz'de tansiyonun yeniden yükselmesi olasılıklar dahilinde.