Kıbrıs’ın kuzeyinde siyasi kriz: Hükümet dağılma noktasında

Hükümet istifasının ardından kurulan koalisyonun iki ortağının çekilmesiyle hükümetin yeniden dağılma noktasına geldiği KKTC'de neler oluyor?

Google Haberlere Abone ol

 

LEFKOŞA - Kıbrıs’ın kuzeyinde son günlerde büyük bir siyasi kriz yaşanıyor. Geçtiğimiz günlerde istifa eden hükümetin yerine kurulması planlanan üçlü koalisyon hükümeti, dün akşam hükümetin iki ortağının çekilmesinin ardından dağılma noktasına geldi. 

Kıbrıs’ın kuzeyinde dün akşam itibariyle derinleşen siyasi krize nasıl gelindi?

Kıbrıs’ın kuzeyinde 23 Ocak'ta gerçekleşen erken seçimde sandıktan açık ara farkla çıkan Ulusal Birlik Partisi (UBP), Kıbrıs Türk sağının iki küçük partisiyle üçlü koalisyon hükümeti oluşturdu. Bu hükümet, nisan ortalarında Ankara ile yeni bir mali protokol imzaladı. Protokolün imzalanması, küçük bir kabine revizyonunun sonrasına ve Başbakan ile Maliye Bakanı'nın Meclis kürsüsünden birbirlerini yalanladığı bir sürece denk geldi. UBP’nin iki üst düzey yetkilisinin ilişkilerinde yükselen tansiyon, üçlü koalisyon hükümetinin istifasını getirdi. İstifa sonrasındaysa Cumhurbaşkanı Ersin Tatar yeni hükümeti kurma görevini tekrardan Başbakan Faiz Sucuoğlu’na verdi. Sucuoğlu da bu hafta başlarında sadece Maliye Bakanı'nın değiştiği bir kabinenin kurulması için girişimlerini başlattı. Sucuoğlu’nun hükümetteki iki küçük ortağı, özellikle Türkiyelilerin desteklediği Yeniden Doğuş Partisi (YDP), yeni hükümetin kurulması için Sucuoğlu’ndan yeni hükümetin ilk 100 gününü kapsayan bir eylem planını kabul etmesini talep edince ve UBP kanadından bu teklife olumlu yanıt gelmeyince, YDP ile hükümetin bir diğer ortağı Demokrat Parti (DP) dün akşam itibariyle hükümete güven oyu vermeme kararı aldılar.

DP ile YDP’nin hükümetten çekilmesinin ardından Kuzey Kıbrıs’ı hangi gelişmeler bekliyor?

Konuyu yakından takip eden kaynaklar, son gelişmeler ışığında KKTC’nin yakın zamanda yeniden sandık başına gideceği öngörüsünde bulundu. Kaynaklara göre ilerleyen saat veya günlerde mevcut meclis aritmetiği bağlamında yeni bir koalisyon hükümeti kurulsa dahi bu kabinenin ömrü uzun olmayacak. Kaynaklar, Başbakan Sucuoğlu ve ana muhalefet lideri Tufan Erhürman’ın da ‘erken seçim’ mesajı vermeye başladığını belirterek,er veya geç Kıbrıslı Türklerin yeniden sandık başına gideceği görüşünü öne çıkarıyor. Söz konusu ihtimalin gerçeğe dönüşmesi durumunda, yakın zamanda yapılması planlanan yerel yönetim seçimlerinin ne olacağı sorusuysa belirsizliğini koruyor.

Ankara’nın son gelişmelerdeki rolü ne?

Kıbrıs’ın kuzeyindeki son gelişmeleri takip eden siyaset ve basın kulvarları, Ankara’nın yeni siyasi buhranda 'başrolde olduğu' görüşünde. Bu noktada, Lefkoşa’nın kuzeyinde gözler Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile hükümetin Kıbrıslı Türklerden sorumlu yetkililerine ve diplomatlarına çevrilmiş durumda. Üçlü koalisyondaki kriz, Ankara’nın Kıbrıs Türk siyasetine yönelik müdahaleleriyle ilgili iddia ve yorumların yoğunlaştığı bir döneme denk geliyor. 2020-2022 dönemini kapsayan söz konusu süreçte kayda değer gelişmeler yaşandı. KKTC’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale iddialarıyla Kıbrıs Türk liderliğinde değişikliğe gidildi.

Lefkoşa’daki Cumhurbaşkanlığı'na milliyetçi ve popülist yanı ağır basan bir siyasi figürün yerleşmesi sonrasında, UBP’nin olağanüstü kongresinde kriz yaşandı. Bu krizin ardından bir ara formül mahiyetinde öne çıkarılan üçlü koalisyon hükümeti uzun ömürlü olmadı. Hükümet bir ‘video skandalı’ nedeniyle dağıldı. Bu gelişme sonrasındaysa Faiz Sucuoğlu açık ara farkla UBP liderliğine ve Başbakanlığa seçildi. 23 Ocak seçimlerinde sandıktan kayda değer bir performansla çıkan Sucuoğlu, tüm başarılarına rağmen hükümetinde büyük sorunlarla karşı karşıya kaldı. Sucuoğlu ilkin kendisine yönelik baskılar neticesinde Dışişleri Bakanı'nı değiştirmek durumunda kaldı. Sonrasındaysa AK Parti iktidarına yakın duran Maliye Bakanı ile fikir ayrılığına düştü. Lefkoşa’daki kaynaklar, tüm bu gelişmeleri Ankara’nın Kıbrıslı Türklerin iç meselelerine ve özellikle UBP’ye yönelik müdahaleleriyle ilişkilendiriyorlar. Bu bakış açısına göre Ankara, UBP özelinde Kıbrıs Türk siyaset sahnesini yeniden dizayn edip adanın kuzeyinde yeni bir mali ve siyasi sistem oluşturmayı, başkanlık sistemini hayata geçirmeyi planlıyor.

Yaşanan derin siyasi kriz sürecinde Kıbrıs Türk tarafındaki sosyoekonomik tablo ne durumda?

Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşanan siyasi kriz, toplumun devam eden pandemi ve ekonomik kriz nedeniyle çok zor şartlarla baş etmeye çalıştığı bir döneme denk geliyor. Yakıt krizinin vurduğu Kıbrıs’ın kuzeyinde her gün elektrik kesintileri yaşanıyor. Altyapı açısından büyük sorunlarla boğuşan Kıbrıslı Türkler elektrik ihtiyacının bir bölümü, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin elektrik tedarikçisi Kıbrıs Elektrik Kurumu’ndan (AİK) satın alınan elektrik ile karşılanıyor. Diğer yandan enflasyon ve temel ihtiyaç maddeleri fiyatlarındaki fahiş artışlar, Kıbrıslı Türkleri çok zor durumda bırakıyor. Halen turizmdeki verilerin istenilen düzeyde olmadığı Kuzey Kıbrıs’ta, Kıbrıslı Türkleri ekonomik açıdan ayakta tutan ‘nefes boruları’ adanın güneyinden, kumarhane sektöründen, üniversitelerden ve kamu maliyesinden gelen sınırlı gelirler olarak öne çıkıyor. Ekonomik açıdan iflasın eşiğindeki Kıbrıslı Türkler, 2000’li yılların başındaki krizin aksine Kıbrıs sorununda ümit verici gelişmelerin gündeme yansımayışının da faturasını ödüyor. Zira Kıbrıs sorunundaki çözüm yoluyla dünyaya ve AB’ye açılma rüyası şu an Kıbrıs Rum ve Türk liderlikleri arasındaki uzlaşmazlık nedeniyle gerçeğe dönüşemiyor. Yakın zamanda Rum tarafının sunduğu yeni Güven Yaratıcı Önlemler'i (GYÖ) reddeden Kıbrıs Türk tarafı, iki devletli çözümdeki ısrarını sürdürüyor.

Etiketler KKTC Kıbrıs hükümet