Kıbrıs’ta basın özgürlüğü tartışması: Gazeteciler hükümetin hedefinde

Kıbrıs'ın kuzeyinde ve güneyinde, gazeteciler hükümetin hedefi haline geldi. Güney Kıbrıs lideri Nikos Anastasiadis, Kathimerini gazetesinin eski genel yayın müdürü Andreas Paraschos'un iddialarının ardından gazeteciyi tehdit ederken, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da muhalif gazeteci Esra Aygın'a sert bir dille yüklendi.

Google Haberlere Abone ol

LEFKOŞA - Kıbrıs’ın her iki yakasında son günlerde basın ve ifade özgürlüğü gündemde. Adanın kuzeyinde ve güneyinde eş zamanlı olarak iki deneyimli gazeteci, kendilerini cumhurbaşkanlarının hedefinde buldu. Yeni gelişme, Türkiye’de Hrant Dink’in katledilişinin yıldönümüne ve basın ve ifade özgürlüğünün tartışıldığı bir sürece denk geldi.

Kıbrıs’ın güneyinde Kathimerini gazetesinin eski genel yayın müdürü Andreas Paraschos’un açıklamaları siyasi ve toplumsal tartışmaları beraberinde getirdi. Paraschos geçtiğimiz pazar günü, gazetesinde son kez yayınlanan köşe yazısında Güney Kıbrıs lideri Nikos Anastasiadis ile ilgili önemli iddialara yer vermişti. Gazete, bu köşe yazısından hemen sonra oto-sansürü seçmiş ve cumhurbaşkanlığından özür dilemişti. Parashos ise bu duruma tepki göstererek görevinden istifa etmişti.

KIBRIS'I KARIŞTIRAN İDDİALAR

Adanın en deneyimli gazetecilerinden birisi olan ve yıllar boyunca 'federal çözüm' görüşünün arkasında duran, Kıbrıs’ın kanayan yarası kayıp kişilerin izini süren Paraschos son köşe yazısında iki iddianın üzerinde durdu. Tecrübeli basın emekçisine göre, Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis’in hukuk bürosu Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 'para ile satın alınan vatandaşlıklar' programından büyük meblağlarda maddi kazanç elde etti. İddiaya göre Anastasiadis, kazandığı paraları yurt dışına kaçırdı. Paraschos’un ikinci iddiasına göreyse Anastasiadis yönetimi kazanılan parayı Kıbrıslı Türklerle paylaşmamak için federal çözüm perspektifine kapıyı kapattı.

Söz konusu iddiaları Rum basınında dillendiren Paraschos, dün Politis gazetesine verdiği bir mülakatta, gerek Anastasiadis’i gerekse de Rum siyasetçileri topa tutmaya devam etti.

ANASTASIADIS'İN YANITI

Anastasiadis ise cuma günü yayınlanan yeni bir yazılı bildiri ile Paraschos’a yüklendi. Birçok uzmana göre son açıklamanın tonu 'tehditkâr' ve 'basın özgürlüğü açısından kabul edilmez' nitelikte. 

Anastasiadis ilgili açıklamasında, şahsı ile ilgili iddiaları dillendirenler için kendisinin de elinde ilgili veri olmamasına rağmen 'yabancı ajan' ithamında bulunabileceği uyarısında bulundu. Anastasiadis ilk açıklamasında, iddialarla ilgili olarak adalete başvurabileceği mesajını vermişti. Anastasiadis’in açıklamalarıyla paralel olarak, cumhurbaşkanlığı Paraschos için karalamaya kampanyası başlamış durumda.

Paraschos’un hükümetin hedefi haline gelmesi, sanatçıların kovuşturma süreçlerine maruz kaldığı, sosyal medyada parodi hesap sahiplerinin evlerinin polis tarafından basıldığı bir sürece denk geldi. Kıbrıs’ın güneyindeki söz konusu gelişmeler Rum hak savunucularını endişelendiriyor.

Kıbrıs Gazeteciler Birliği, sert tonda bir bildiri yayınlamış ve Kathimerini yönetimi ile hükümeti tutumlarından dolayı kınamıştı. Anastasiadis ise bu bildiriye karşı bir bildiri ile yanıt vermişti.  

KUZEYDE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ TARTIŞMASI

Kıbrıs’ın güneyinde Paraschos’un başına gelenlerle eş zamanlı olarak adanın kuzey kesiminde de deneyimli bir gazeteci, aktivist ve federal çözüm yanlısı gazeteci de kendisini hedef tahtasında buldu.

Kıbrıslı Türk muhalif gazeteci Esra Aygın, geçtiğimiz hafta KKTC'nin korona virüsü aşıyla ilgili tutumunu eleştirdi. Aygın, KKTC'nin Avrupa Birliği tarafından Güney Kıbrıs kanalıyla Kıbrıs Türk tarafına verilecek olan aşı konusunu siyasallaştırdığını söyledi.

Aygın’ın söz konusu çıkışına bizzat Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Twitter'dan yanıt verdi. Tatar İngilizce olarak Aygın’a sert bir şekilde yüklendi.

GAZETECİYE ÖLÜM TEHDİDİ

Tatar’ın yanıtının arından, Kıbrıs’taki ve Türkiye’deki milliyetçi gruplar Aygın’a hakaret dolu mesajlarla saldırmaya başladı. Aygın saldırıların yoğunlaştığı bir süreçte 'ölüm mesajları' almaya başladığını bildirdi. Bu suç duyurusu üzerine Kıbrıs’ta ve yurt dışında birçok aktivist ve meslek örgütü Aygın’a destek mesajları gönderdi.

Kıbrıs Türk Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) Başkanı Ali Kişmir, ilgili yazılı açıklamasında, Cumhurbaşkanı Tatar’ın ifade ve düşünce özgürlüğüne değer vermediğini savundu. Kişmir, gazeteci Aygın’ın kendisine yönelttiği eleştiriyi Cumhurbaşkanı Tatar’ın 'ucuz ve onursuz' olarak nitelendirmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.