Kılıçdaroğlu, Aydın adayını açıkladı: Özlem Çerçioğlu önümüzdeki süreçte de görevine devam edecek

DUVAR - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aydın'da yerel seçimlerde, İYİ Parti'nin eleştirdiği Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nu yeniden aday göstereceklerini açıkladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Söke Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen Aydın Büyükşehir Belediyesi temel atma törenine katıldı.

Törendeki konuşmasında Söke ilçesinde ilçede trafik, yeşil alan ve yol sorunu olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun bu sorunları çözmeye kararlı olduğunu belirtti.

"1 milyara yakın bir yatırımı gerçekleştirdi. Bugün de temelini atacağımız yatırımların tutarı da 150 milyon lira" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız gerçekten de sadece Aydın için değil, Türkiye için de örnek belediye başkanlarımızdan biridir. Örneğin birinci yönü, kadın bir belediye başkanı, ikinci yönü ise yaptığı harcamalar ve Aydın'a yaptığı hizmetler. Aydın'a yaptığı hizmetleri sanmayın ki sadece Aydınlılar biliyor, bütün Türkiye biliyor, bütün belediye başkanlarımız da Özlem başkanı örnek alıyor. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte de Allah nasip ederse Özlem başkanımız Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görevine devam edecek. Onu size emanet ediyorum. Sizi de Allah'a emanet ediyorum."

İYİ PARTİ, ÇERÇİOĞLU'NA TEPKİ GÖSTERMİŞTİ

Son yerel seçimde Millet İttifakı'nda yer alan ve Aydın'da Özlem Çerçioğlu'nu destekleyen İYİ Parti, belediye yönetimini eleştirmişti.

11 Temmuz'da basın toplantısı düzenleyen İYİ Parti Aydın İl Başkanı Recep Taner, Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin İncirliova Belediyesi'ne yeteri kadar destek vermediğini öne sürerek, tepki olarak bugün Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısına katılmadıklarını söylemişti.

Taner, "Millet İttifakı'nın ortağı olarak bizim İYİ Partili arkadaşların da destekleriyle gelinen makamlarda, maalesef o makamlara gelindikten sonra bu desteklerimiz unutuldu. Tıpkı İstanbul, Ankara ve diğer büyükşehirlerin seçimlerinde olduğu gibi. Bizim desteklerimizle oraya geldiklerini unutarak, kendileri oraya kendi partililerin oylarıyla gelmiş gibi bir süreç işledik" demişti. 

İncirliova Belediye Başkanı Aytekin Kaya da, Çerçioğlu'na tepki göstererek, 25 Temmuz'da İYİ Parti'den istifa etmişti. Kaya, "Özlem Çerçioğlu’nun parti içinde yaşanan olaylara karşı aldığı tutum, şahsıma göstermiş olduğu haksız tepki sebebiyle artık Özlem Çerçioğlu’yla birlikte İncirliova’ya hizmet etme şansımız kalmamıştır" ifadelerini kullanmıştı. Kaya, bu açıklamasından 1 gün sonra, 26 Temmuz'da AK Parti'ye katılmıştı.

'ATATÜRK HİÇ KİMSEYE BOYUN EĞMEDİ'

Bugünün Zafer Bayramı olduğunu hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, "Atatürk bütün mazlum milletlerin örnek aldığı şahsiyet. Türkiye bağımsızlığa kavuştuktan sonra bütün mazlum ülkelerin bağımsızlık mücadelesini verdiği ve örnek aldığı bir kişi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bağımsızlık savaşını emperyal güçlere karşı yaptı. Her yer işgal altındaydı. Ve o, ülkesinin bağımsızlığı için her türlü mücadeleyi yapmaya kararlıydı. Hiç kimseye boyun eğmedi" dedi.

'1940'LI YILLARDA TÜRKİYE UÇAK İHRAÇ EDEN 5 ÜLKEDEN BİRİYDİ'

Atatürk'ün siyasi bağımsızlık için ekonomik bağımsızlığa çok önem verdiğini belirten Kılıçdaroğlu, "O nedenle hemen İzmir İktisat Kongresi'nin toplamıştır. Malatya'dan tutun Nazilli'ye kadar her yerde fabrikalar kurmuştur. 1921 yılında Kayseri'de, uçak fabrikasının temeli atılmıştır. 8 yıl sonra Kayseri'den kalkan ilk uçak Ankara'ya inmiştir. Etimesgut'ta uçak motorları fabrikası kurulmuştur. Sonra Eskişehir'de ikinci bir uçak fabrikası kurulmuştur. 1940'lı yıllarda dünyaya uçak ihraç eden 5 ülkeden birisi de Türkiye'dir. Kaçımız bunları biliyoruz? Bugün para dilenen bir iktidar düşünün. Bir gidersiniz Araplara, 'Acaba bize 5-10 dolar para verirler mi?', bir gidersiniz IMF'nin kapısına 'Acaba bize para verirler mi?' Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Mustafa Kemal'in ilkeleriyle yola çıktığı takdirde hiçbir gücün, hiçbir emperyal gücün önünde diz çökmez ve diz çökmemiştir" diye konuştu.

Türkiye’de "uyuşturucu madde bulundurmak" ve "kaçakçılığa teşebbüs etmek" suçlarından 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Danny Aweke'nin, erken tahliye edilerek İsrail'e iade edilmesini eleştiren Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de 10 yıl mahkum edilen uyuşturucu baronu, onların istediği üzerine hapisten çıkarılır, İsrail Dışişleri Bakanı açıklama yapar serbest bıraktık diye. Ülke bu hale gelir mi?" ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE'DE BİR GAZETECİ ÖLDÜRÜLDÜ, DOSYA SUUDİ ARABİSTAN'A GÖNDERİLDİ'

Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürüldüğünü hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet'in kuruluşundaki felsefemiz neydi, bugün içine düştüğümüz durum bu. Türkiye'de Suudi Arabistan Konsolosluğu'nda bir gazeteci öldürülür, öldüren kişiler ellerini kollarını sallayarak Türkiye'yi terk ederler ve daha sonra siz kalkarsınız o davayı da Suudi Arabistan'a gönderirsiniz, 'Benim ve hakimlerim bakmayacak siz bakın' diye. Bu emperyal güçlerin, parası olan güçlerin, bir ülkenin iradesini teslim almaları demektir. Biz kendi irademizi, kendi bayrağımızı hiç kimseye teslim etmedik, etmeyeceğiz de" dedi.

'EKMEKTEN VERGİ ALINDI, 117 MİLYAR FAZİ KAZANANDAN VERGİ ALINMADI'

Türkiye'de ekmekten elektriğe hemen her şey vergilendirilirken kur korumalı mevduat sahiplerinden vergi alınmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Birileri 117 milyar lira faiz alacak, bir kuruş vergi ödemeyecek ama bu ülkenin insanı gidip ekmek alırken vergi ödeyecek. Bu adalet midir? Bu hak mıdır? Anayasa ne diyor? Anayasa diyor ki, 'herkes mali gücüne göre vergi öder'. 117 milyar lira faiz elde edenler bir kuruş vergi vermezler ama buradaki esnaf vergi vermezse Maliye gelir boynuna biner, 'Niye paramı ödemiyorsun' diye. Bu mudur adalet?" şeklinde konuştu.

Türkiye'de insanlar arasında ayrım yaratılmaya çalışıldığı söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim iki kırmızı çizgimiz var. Bir vatan, iki bayrak. Vatan ve bayrağımız üzerinde yemin ettik, vatana ve bayrağa kim sadıksa her zaman onların yanında olduk. Hiçbir zaman ayrım yapmadık. Hiç kimsenin kimliğini, inancını, yaşam tarzını sorgulamadık. 'Çocuğun işi var mıdır, yok mudur?', 'Üniversiteyi, bitirdi ne olacak?', 'Acaba şehirlerde bir park var mı?', 'İnsanlar bu kentte huzur içinde yaşıyorlar mı?' Biz buna bakıyorduk ve bakmaya da devam edeceğiz" dedi. (HABER MERKEZİ)