Kılıçdaroğlu: Seçim gecesi galip geldiğimizde kimse sokağa çıkmasın

Seçimi kazanması halinde kutlama yapılmamasını isteyen Kılıçdaroğlu "Seçim gecesi sevinç gösterileriyle dışarı çıkıldığında taşkınlık provokasyon olabilir, silahlı unsurlar sokağa çıkabilir" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KRT TV canlı yayınında Yavuz Oğhan ve Selen Yalaz'ın sorularını yanıtladı. 

Seçmenlerde değişim beklentisi gördüğünü söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Şikayet etmeyen hemen hemen hiçbir kesim yok. Sadece sarayda oturup 4-5 yerden maaş alanlar, bunların durumu gayet iyi. Dış politikayla ilgili bir tane makale bile okumamış kişilerin büyükelçi olarak atandıklarını görüyorsunuz. Onların da keyfi yerinde. Havuz medyası var, onların da keyfi yerinde. Çünkü onlara da kamu bankalarından olağanüstü kaynak aktarılıyor. Ayrıca tirajları şişirerek gösteriyorlar, Basın İlan Kurumu aracılığıyla devleti soyuyorlar. Sağ olsun AK Parti her türlü desteği veriyor onlara" diye konuştu.

'BİNLERCE GENCİMİZ UYUŞTURUCU BATAKLIĞINDA'

"Uyuşturucu baronları var, Türkiye onlar için cennet gibi bir ülke. Gelip Türkiye'de hesaplaşıyorlar bile, birbirlerini vuruyorlar, öldürüyorlar" diyen Kılıçdaroğlu, "Sınırlar zaten yol geçen hanına dönmüş, istediği kadar uyuşturucuyu getirip Türkiye'de pazarlıyor. Binlerce gencimiz uyuşturucu bataklığında. Beşli çeteleri sormayın, onların da keyfi yerinde. Toplasanız bunların sayısını 5-6 bini geçmez ama öbür tarafta 80 milyon insan bir şekilde huzursuz" ifadelerini kullandı.

'4-4,5 MİLYON HANEYİ İKTİDAR DEĞİŞİRSE YARDIM KESİLİR DİYE TEHDİT EDİYORLAR'

Yavuz Oğhan'ın ekonomideki sorunlara karşın anketlere AK Parti'ye desteğin yüksek olmasının nedenini nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Kılıçdaroğlu, "Aslında birden fazla nedeni var. Bir aidiyet duygusu var. Yani kendisini partiye ait hissediyor, ne olursa olsun oyumu vereceğim diyen bir kitle var. Bir şu var, kabul etmek gerekiyor, 4-4,5 hane sosyal yardım alıyor, bu yaklaşık 20 milyonluk bir nüfus demek aynı zamanda. Bunu da şöyle bir propaganda ile yapıyorlar: 'Bakın iktidar değişirse bu yardımlar kesilecek, alamazsınız'. Bir anlamda tehdit ediyorlar. Tam tersine aynı propagandayı İstanbul, Ankara, Adana, Mersin için de yaptılar. Oysa hiçbir yardım kesilmedi tam tersine yardımlar arttı, istihdam alanı yaratıldı. Başka nedenler de olabilir, bizim bilmediğim sosyologların ortaya çıkaracağı" yanıtını verdi.

'SIRDAN VATANDAŞ DIŞ GÜÇLER SÖYLEMİNE İNANMIYOR'

"Ben sıradan vatandaşın 'dış güçler Türkiye'yi bu hale getirdi' söylemine inandığını sanmıyorum" diyen Kılıçdaroğlu, "Ama şu önemli tabi, Türkiye'nin güçlü olması, gücünü koruması ve pekiştirmesi hepimizin ortak arzusu. Biz istemiyormuşuz gibi bir hava yaratılıyor ama doğru değil. Yani dış güçler mi diyor çay fiyatını şöyle yap, hayır sen yapıyorsun. Eğer dış güçlerin söylediği şekilde çay fiyatını maliyetin altında belirliyorsan o zaman sen dış güçlere teslim olmuşsun demektir. O zaman niye suçluyorsun" şeklinde konuştu.

'BUNU YAPANLAR ULUSLARARASI CASUS ŞEBEKELERİNİ TUZAĞINA DÜŞTÜ'

Selen Yalaz, Kılıçdaroğlu'na "Fahrettin Altun, Serhat ve ekip arkadaşları Çağatay ile Evren; anlaşmaya çalıştığınız dark web dünyası, sizi yabancı istihbaratın eline düşürür. Cambridge Analytica'cılık oynamak sizin kapasitenizi aşar çocuklar" açıklamasına karşılık Cumhurbaşkanlığı İletişim başkanı Fahrettin Altun'un "Bu açıklamayı ne amaçla yaptığınızı, neyin önünü almaya çalıştığınızı çok iyi biliyoruz" yanıtı sordu.

Altun'a bildiklerini açıklama çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, "Neyin önünü almaya çalışıyormuşuz? Bildiğini açıklasın niye açıklamıyor? Bu yönde bir bilgi geldi ama her gelen bilgiyi hemen kullanmıyoruz. Bunu doğrulatmamız lazım. Sonra doğrulattık bazı kanallardan. Yurt dışında deep fake denilen yöntemle ses ve görüntüleri değiştirerek olumsuz propaganda yapabilirler. Yurt dışından bazı hackerlarla sözleşme yapıldı ve onlara Bitcoin üzerinden ödeme yapıldığı yönünde bilgiler geldi. Bunu yapanlar uluslararası casus şebekelerinin tuzağına düşmüş durumdalar. Çünkü onlar bütün bunları biliyorlar zaten. Buradan iftiralarla beni suçlamak istiyorlar. Ben de bunu açıkladım. Şimdi paniğe kapıldılar, 'biz biliyoruz neyin önünü almaya çalıştığınızı'... Biliyorsan açıkla, niye açıklamıyorsun?" dedi.

'BUNLARIN SAHTE OLDUĞU SAPTAYACAK PROGRAMLAR VAR, ÖNLEM ALDIK'

ABD ziyaretiyle ilgili manipülasyon yapılacağı iddialarının hatırlatılması üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: 

"Ben MIT'den çıktıktan sonra Boston'dan karayoluyla önce New York'a gidip, şu meşhur gökdelenin önünde video çekmiştim. Sonra oradan da Washington'a geçtim. O yol 8 saat sürüyor. O yol üzerinden kurgular yapmaya, ses kayıtları ve görüntüler üzerinden bir şeyler üretmeye çalışıyorlar diye bir bilgi geldi. Niye bunu yapıyorlar? Kaldı ki, benim arabamda devletin polisi de var. Ben tek başıma gitsem, tek başına gitti derler. Başkaları da var yanımda. İktidarı kaybedeceklerini biliyorlar. 'İftira ve yalanlarla acaba bu seçimleri nasıl kazanabiliriz', bunun arayışı içindeler. İletişim Başkanlığı, aslında İletişim Başkanlığı olmaktan çıkmış. İletişim Başkanlığı'nın normalde halkı doğru bilgilendirmesi lazım, TRT gibi, TRT de malum. Bu tablo onların panik içinde olduklarını gösteriyor. Açıklayın kardeşim, ne bilginiz var açıklayın ne olacak, biz açık insanız. Gizlimiz saklımız yok. Evimizin mutfağını bile açtık. Bunların 1 saat içinde sahte olduğu saptayacak programlar da var, bu konuda da önlem aldık. Seçimi kaybediyorlar, bunun paniği içindeler."

KILIÇDAROĞLU'NDAN ERDOĞAN: BEN İKTİDARIM SANKİ O MUHALEFET

Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turda kazanacağını iddia eden Kılıçdaroğlu, "Türkiye'yi ekonomik krizden çıkaracağız. Hükümet programı hazırladık. Cumhur İttifakı'nın var mı, yok. Benim söylediğimi tekrar ediyorlar. Mülakat kalkacak dedim, o da diyor. E yap, niye yapmıyorsun kardeşim? Fındık 4 dolar karşılığı Türk Lirası olacak dedim, 'Bugüne kadar niye yapmadın?' diyor. Ben iktidarım sanki o muhalefet. Çünkü yönetemiyorlar" dedi.

'VAN'DA BU KADAR İLGİ BEKLEMİYORDUM'

Van mitinginde büyük bir ilgi beklemediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Van'da doğrusunu isterseniz bu kadar ilgi beklemiyordum. Düşündüğümden çok daha fazla ilgili oldu. Beni orada heyecanlandıran gençlerin fazla olmasıydı. Bunların büyük bölümü işsiz, Van'ın büyümesini kalkınmasını isteyenler, demokrasi isteyenler. Kayyum atandıktan sonra 306 işçinin işine son verildi. İnsanın ekmeğiyle oynanmaz" diye konuştu.

'GÖÇMEN SÖMÜRÜSÜ ÜZERİNE SANAYİ Mİ OLUŞUR?'

Seçimi kazanırlarsa Suriyeli göçmenleri ülkelerine göndereceklerini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "3 milyon 600 bin Suriyeli var. Yüzde 99,9'nun sigortası yok, hepsi kaçak çalışıyor. Hepsi 12-18 saat, asgari ücretin yarısına çalışıyor. O nedenle bir grup 'Sakın gitmesin sanayi durur' diyor. Niye dursun kardeşim? İnsan sömürüsü üzerine sanayi oluşur mu?" ifadelerini kullandı.

'AVRUPA BİRLİĞİ FONLARI VERMEZSE AÇACAĞIM KAPILARI'

"Avrupa Birliği de bu fonları vermek zorunda" diyen Kılıçdaroğlu, "Sen bu fonları vermezsen ben bu insanları burada tutmayacağım. Açacağım kapıları nereye istiyorlarsa gitsinler. Ama sen istiyorsan burada kalsınlar, hayır kendi ülkelerinde daha huzur içinde yaşarlar. Oturacağız meşru hükümetle, Esad yönetimiyle sözleşme yapacağız, Birleşmiş Milletleri devreye koyacağız. Karşılıklı büyükelçilikleri hemen açacağız. Orada güvenliği sağladıktan sonra protokol yapacağız, Suriye'den benim topraklarıma bir tek terörist girerse ben yeniden girerim kardeşim kusura bakma" şeklinde konuştu.

'BU ANLAYIŞ DİKTATÖRLERİN ANLAYIŞIDIR'

Seçim için iktidardan yapılan "darbe" yorumlarını eleştiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Bizim kazanmamızı darbe olarak tanımlamak demokrasiye inanmamak demektir. Seçim tarihini belirleyen sen, Meclis'i fesheden sen, kararı alan sen, şimdi diyorsun ki 'Sandıktan benim adım çıkmazsa bu bir darbedir'. Yani 'Ben halka güvenmiyorum'. Demokrasiye inançsızlığın bir sonucu bu. Bu anlayış tarihteki diktatörlerin anlayışıdır."

'YSK'YA GÜVENMİYORUZ, KENDİ GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESECEĞİZ'

"Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK), Anadolu Ajansı'na, TRT'ye güvenmiyoruz. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız. Tam bir buçuk yıldır sandıkların güvenliği için çalışıyoruz. Sadece temsilci görevlendirmek değil bu olay. Gönüllü gençlerden oluşan ekibimiz onlara tek tek telefon ediyorlar, soru şu: Siz hangi sandıkta görevlisiniz? Biliyorsa hatırlatın ya da bu arkadaşı değiştirin diyoruz. Ayrıca bunların tamamı eğitildi. Ne yapacaklarını biliyorlar. İmzaladıktan sonra tutanağın bir fotoğrafını çekip genel merkezimize gönderecekler. Bu konuda örgütleri iyi eğittik, görevlerinin başında olacaklar. Bu sadece CHP'nin, ayrıca diğer partiler de var."

'GÖREVLERİNİ YAPMAZLARSA GEREKLİ CEVABI VERECEĞİZ'

"Hatırlarsanız Yüksek Seçim Kurulu ve Anadolu Ajansı, İstanbul seçiminde verileri açıklamadı, durdurdu. Yargının yüz karası olaylarından biridir. Bu Yüksek Seçim Kurulu üyeleri, yeni seçildi ve onları yakından takip ediyoruz. Görevlerini yaparlarsa başımızın üstünde yer var. Ama yine saraydan gelen talimata göre görev yapmaya kalkarlarsa, zamanında açıklamazlarsa onlara da gerekli cevabı vereceğiz."

'GALİP GELİRSEK SEÇİM GECESİ KİMSE SOKAĞA ÇIKMASIN'

"Burada önemli olan şu: Seçim gecesi galip geldiğimizde kimse sokağa çıkmasın, sevinç gösterileri yapmasın, herkes evinde otursun. Ertesi sabah nasıl olsa rakamlar gelecek, netleşecek ve Yüksek Seçim Kurulu mazbatayı vermek zorunda kalacak. Çünkü sevinç gösterileriyle dışarı çıkıldığında taşkınlık yapılabilir, provokasyon olabilir, eli silahlı unsurlar sokağa çıkabilir. Buna izin vermeyecek bir ortamı yaratmak zorundayız." (HABER MERKEZİ)