Kılıçdaroğlu: Devlet, gençlere karşı tefecilik yapmaz

Genç İstihdam Çalıştayı'nda konuşan Kılıçdaroğlu, "Sosyal devlette eğer bir üniversite öğrencisi kamudan yardım alıyorsa, sigortalı bir işi olmadığı sürece ondan para istenmesi doğru değildir" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Genç İstihdam Çalıştayı'nda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'dört ayaklı strateji' uygulamaları gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Yargı bağımsız olmalı ki birilerinin talimatıyla hakim bizleri içeri atmasın. Demokrasi olmalı ki sabahın köründe gençlerin kapılarını polis kırıp içeri girmesin. Bunlar olmadığı taktirde ülkeyi büyütemezsiniz. İstihdam yaratamazsınız. Var olan gençleri güvencesiz bırakırsanız geleceklerini yurt dışında aramaya başlarlar" dedi. 

'BİR SİYASETÇİNİN TUTARLI ELEŞTİRİYE İHİYACI VARDIR'

"Devlet gençlere karşı tefecilik yapmaz" ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: 

"Gördüğüm en temel sorun gençler özgürce yaşamak istiyorlar. Düşüncelerine bir başkasının müdahale etmesini istemiyorlar. Rahatlıkla sosyal medyada siyaset kurumuna eleştiriler yapmak istiyorlar. Bir siyasetçinin alkışa değil sağlıklı ve tutarlı eleştiriye ihtiyacı vardır. Bizim fark edemediğimizi gençler fark edebilirler. Gençlerin siyaset kurumuna yönelik eleştirilerinin bizim açımızdan ne kadar değerli olduğunun farkında varmalıyız. Sizlerin eleştirileri bizim dikkate almamız gereken birer öneri olduğunu unutmamız gerekiyor.

Peki nasıl bir strateji ile Türkiye'yi bu buhrandan çıkarabiliriz? 4 ayaklı stratejiyi uygulamak zorundayız. Buna sizlerin destek vermesi lazım. Bunun birinci ayağı demokrasidir, düşünce özgürlüğü, yargı bağımsızlıdır. Düşünceyi ifade özgürlüğü yoksa hiçbir sorunu tartışamayız. Yargı bağımsız olmalı ki birilerinin talimatıyla hakim bizleri içeri atmasın. Demokrasi olmalı ki sabahın köründe gençlerin kapılarını polis kırıp içeri girmesin. Bunlar olmadığı taktirde ülkeyi büyütemezsiniz. İstihdam yaratamazsınız. Var olan gençleri güvencesiz bırakırsanız geleceklerini yurt dışında aramaya başlarlar.

'BİR KİŞİ KPSS'DE GÜZEL SONUÇ ELDE EDİP MÜLAKATTA ELENİYORSA DÜŞÜNMEMİZ LAZIM'

Demokrasi aynı zamanda devlette liyakat demektir. İşi ehline vermek demektir. Torpile son vermek demektir. Üniversite sınavında başarılı sonuçlar elde edip mezun olup, KPSS'de güzel sonuçlar elde edip mülakatta eleniyorsa bir kişi hepimizin oturup düşünmesi lazım. Bu düzeni değiştirmemiz gerekiyor. Çarpık bir düzende ülkeyi büyütemezsiniz. Demokrasi aynı zamanda can ve mal güvenliği demektir. Can ve mal güvenliğinin olmadığı bir yerde bir toplum sınıf atlayamaz. Tutarlı, sorgulayıcı bir eğitim yapılamaz. Önce demokrasi.

'TÜRKİYE'NİN ÜRETMESİ LAZIM'

İkinci ayak, Türkiye'nin üretmesi lazım. Üretirseniz güçlüsünüz, dünyada saygınlığınız olur. Üretim sadece fabrikada mal üretmek değildir. Tarlada, hizmet sektöründe üreteceksiniz, edebiyatta üreteceksiniz. Ülkeyi saygın kılacaksınız. Bu ancak düşünceyi ifade özgürlüğünün olduğu ülkelerde olabilir. Sansür düşünceyi kısıtlamadır. Üretmek aynı zamanda ekonomik bağımsızlığın temel noktasıdır. Katma değeri yüksek ürün üretemiyorsanız dünyada söz sahibi olamazsınız. Acaba Türkiye katma değeri yüksek ürün üretmekte dünya sıralamasında nerelerdedir? En diptedir. Üniversiteleri baskı altında olan bir ülkede katma değeri yüksek ürün üretilemez.

Güçlü bir sosyal devleti inşa etmek zorundasınız. İşsizler ordusu nedir? Gerçek anlamda sosyal devlet değiliz o zaman biz. Eğer milyonlarca gencimiz işsizse sosyal devlet görevini yerine getirmiyor demektir. Sosyal devlet hiç kimsenin aç ve açıkta kalmadığı bir devlet demektir. Üniversiteyi bitiren bir gencin babasından, annesinden harçlık istemesi, arkadaşlarıyla buluşamaması.... Benim sorumluluğum sizlerden fazla farkındayım ama sizin de sorumluluğunuz var. Sosyal devlette bir üniversite öğrencisi kamudan yardım alıyorsa sigortalı bir işi olmadığı sürece ondan paranın istenmesi doğru değildir, bunu kaldıracağız. Devlet gençlere karşı tefecilik yapmaz. Bunu kaldıracağız. Ancak bir işe girer, sigortalı olarak çalışır, asgari ücretin üzerinden bir gelir elde ederse o zaman taksitle ana parayı alırsınız. Asgari ücretle başladıysa hangi parayı isteyeceksiniz?

'6 MİYON 300 BİN GENÇ İLK KEZ OY KULLANACAK' 

Sorunların çözüm adresi siyaset kurumudur. 'Ben siyasetle ilgilenmiyorum' sözleriyle karşılaşıyorum. Hayatın her alanı siyasetle ilgilidir. Siyaset kurumunun dışında kendinizi görmeyin. Ekonomik olarak, toplumsal olarak ciddi sorunlarımız var doğrudur. Bunları aşmanın yolu siyaset kurumudur. Sizler bizlerden daha iyi yetiştiniz. Bir gücünüz var. Gücünüzün ne kadar farkındasınız bilmiyorum. Önümüzdeki seçimlerde sandık gelecek. 'Niçin gidip oy kullanayım' dediğiniz zaman 'İşsizlik olabilir ben bu konuda duyarsızım' demektir bu. Siyaset kurumunu sorgulamak sizin elinizde. 6 milyon 300 bin genç ilk kez oy kullanacak. Türkiye'nin kaderini 6 milyon 300 bin genç belirleyecek. Gücünüz bu.

Elbette siyasi partileri sorgulayacaksınız. Programlarına bakacaksınız. Her şeyi değiştirebiliriz, her güzelliği getirebiliriz. Hiçbir şey getirmesek dahi düşüncelerinizi özgürce dile getireceksiniz. Diğer ülkelere gitme konusunda... Biz ülkemizi seviyoruz, kendi ülkemizde çalışmak istiyoruz. Bir umutsuzluk varsa onun kaynağına bakmanız lazım. Siyasi otorite. Siz umudun meşalesini elinizde taşımak zorundasınız.

Her haksızlığa karşı çıktım. KPSS'de büyük başarılar elde edip mülakatta elenen öğrenciler için MEB'e gittim. Eğer siz haksızlık karşısında susarsanız siyaset yapamazsınız, güven veremezsiniz. Bir çaba göstermek zorundasınız. Bu mücadele bireysel bir mücadele değil. Hepimizin ortak bir mücadelesi olmak zorundadır. Bu acımasız hayatı bahara döndürmek mümkün. Birlikte mücadele etmek mümkün. Asla unutmayın geliyor gelmekte olan." (HABER MERKEZİ)