Kılıçdaroğlu: Erdoğan, İmralı'nın postacılığına soyunmuş
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Selahattin Demirtaş'ın da İmralı'ya hesap vereceği" şeklindeki sözüne için Kılıçdaroğlu, "İmralı’nın postacılığına soyunmuş, öyle anlaşılıyor. Posta memuru mu kendisi?" dedi.
DUVAR - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Cumhurbaşkanı adaylarını açıklayamıyorlar” eleştirisine, “Seçim tarihini belirlesin biz adayımızı belirleyeceğiz. Seçim tarihini belirlemiyor. Adayımızı açıklamamız için senin ‘Ben erken seçim istiyorum, sandığı getiriyorum. Bay Kemal gel sen de oy kullan’ demesini bekliyoruz. Söylemiyor” cevabını verdi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Zonguldak’ta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partisinin grup toplantısında "Selahattin Demirtaş'ın da İmralı'ya hesap vereceği" şeklindeki sözlerine gönderme yapan Kılıçdaroğlu, "İmralı'nın postacılığına soyunmuş" dedi. HDP'li Semra Güzel'in fotoğrafları hakkında da, "Muhatabı Erdoğan'dır" diyen Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından başlıklar şöyle:
YA SEN ÇIK KARŞIMA KARDEŞİM: (Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine yönelik eleştirileri hakkında) Benden uzak beni eleştiriyorsun. Çıkarsın karşıma iki uygar insan gibi tartışırız. Senin taraftarların da izlerler, beni de bütün vatandaşlar izlerler. Yani hem benden çekiniyor, arkaya dolanıyor, arkadan bir sürü laf ediyor. Ya sen çık karşıma kardeşim. Otur, beraber tartışalım. Türkiye de izlesin yani. Kaybedeceğimiz bir şey yok ki zaten. İki uygar insan gibi oturur tartışırız.
SEÇİM TARİHİNİ BELİRLESİN ADAYIMIZI BELİRLEYECEĞİZ: (Erdoğan’ın, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayını açıklanmaması ile ilgili eleştirileri) Gayet güzel. Seçim tarihini belirlesin biz adayımızı belirleyeceğiz. Seçim tarihini belirlemiyor. ‘Adayınız kim?’ adayımızı açıklamamız için senin ‘Ben erken seçim istiyorum, sandığı getiriyorum. Bay Kemal gel sen de oy kullan’ demesini bekliyoruz. Söylemiyor.
İMRALI’NIN POSTACILIĞINA SOYUNMUŞ: (Erdoğan’ın “Edirne, İmralı’ya hesap verecek" ifadeleri) Gidip İmralı’da masaya oturan kimdi? Şimdi İmralı’nın postacılığına soyunmuş, öyle anlaşılıyor. Posta memuru mu kendisi? Gidip tezgahı kuran, konuşan, medet uman o. Yerel seçimlerde ne yaptı? Yerel seçimlerde de ona bir akademisyen gönderdi. ‘Acaba bize oy verebilirler mi?’ diye. Selamlarını getirdi. Devletin televizyonunda bunu canlı yayınladılar. Şimdi dönüp bizi suçluyor. Ne yaparsa yapsın, beyefendi gidici artık. Millet tahammül edemiyor. Yalana, zamma, haksızlığa tahammül edemiyor. Gidecek. Beni suçluyor. Çıksın karşıma.
FOTOĞRAFIN MUHATABI DOĞRUDAN ERDOĞAN’DIR: (HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in fotoğrafı) Bu fotoğrafı gördüğümde sordum, ‘Ne zaman çekilmiş’ diye. Bunların İmralı’ya masa attıkları dönemde, açılım döneminde o fotoğraf çekilmiş. Bu fotoğrafın muhatabı doğrudan doğruya Erdoğan’dır. Nasıl oldu? Açılımda bu işler olduysa sen neredeydin, bu ülkeyi yönetmiyor muydun, aklın başında mıydı? Bunların sorulması lazım.
ENES’İN VİDEOSUNU İZLEDİĞİMDE YÜREĞİMDE BİR ŞEYLER KOPTU: (Cemaat evinde kaldığı için bunalıma girerek intihar eden üniversite öğrencisi Enes Kara) Enes’in videosunu izlediğimde her vatandaşın olduğu gibi benim de yüreğimde bir şeylerin koptuğunu gördüm. Yurt yapmak devletin görevidir. Kız, erkek öğrenciye devlet yurtlarında imkan sağlamak devletin görevidir. Bu yapılmadı, yapılmıyor. Halen yapılmadı. Bizim bir taahhüdümüz var. İki yıl içinde yurt sorunu çözülecek Türkiye’de. Biz bunu yeni söylemiyoruz zaten. Defalarca dile getirdim. Bu tür yurtlarda kalan öğrenciler bir sorun, sıkıntı ile karşılaşıyor, ‘Bu yurttan memnun değiliz ama gidecek yurdumuz yok’ diye düşünüyorlarsa bütün belediye başkanı arkadaşlarıma Ankara’ya dönünce talimat vereceğim. Diyeceğim ki ‘Size gelen herhangi bir öğrenci yurtta barınamadığını, huzur içinde çalışamadığını, özgürlük alanın sınırlandırıldığını, rahat olamadığını, karnını doymadığını ifade ediyorsa özel bir telefon hattı vereceğiz.’ Bu telefon hattını kamuoyuyla paylaşacağız. Diyeceğiz ki belediye başkanlarıma bu öğrencilerin varsa sorununu mutlaka çözün. Bizim belediyelerimizin olmadığı yerde bizim milletvekillerimize mutlaka ulaşın. Bizim milletvekillerimiz size yardımcı olacaktır, diyeceğiz. Yaşanan şey dram, hepimizi derinden sarsan dram. Bu dramları yaşamak istiyoruz. Güzel Türkiye’de gençlerimiz özgür olmalı.
ZONGULDAK'TA ESNAF ŞİKAYETÇİ: Esnaf zamdan şikayetçi. Sattığı ürünü gidip yeniden alamıyor. Zamlı fiyattan alıyor. Büyük sıkıntısı var. Elektrik fiyatlarının yükselmesinden şikayet edenler oldu. Sıkıntıyı biz de görüyoruz. Sadece burada değil. Dönerci mesela eskisi kadar döner satamadığını, tavuk fiyatlarına büyük zamların geldiğini ifade etti. Sonuçta baktığınız zaman Zonguldak’ta karşılaştığınız olay Trabzon’da, Hakkari, Elazığ, İzmir’de de var. Büyük sıkıntısı var esnafın. Kolaylık sağlamak lazım. Aldıkları kredinin faizlerini sağlamak lazım.
O DENİZİN ALDIĞI YOL YENİ BİR YOL DEĞİL: (Zonguldak'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılışını yapacağı ve trafiği rahatlatacağı belirtilen projenin “deniz sularıyla zarar görmesine” ilişkin) Deniz aldı. Denize karşı durulmaz. Doğanın kendi kuralları vardır. Doğanın kurallarını göz ardı edip de ben buraya bunu yapacağım derseniz. Olmaz. O denizin aldığı yol yeni bir yol değil. Üçüncü kez oluyor. Üç kez. İnsan aklını başına alır ya. Liyakati bitirir, mimar ve mühendisi oraya görevlendirmezseniz, ‘Bu yolu yapıyoruz, geçen sefer yaptık deniz aldı. Bir daha yaptık deniz aldı. Bir daha yaptık’. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek mümkün değil. Allah akıl ve fikir versin. (HABER MERKEZİ)