Kılıçdaroğlu: Fakirin daha da fakirleştiği bir düzen sürdürülebilir değil

Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu fakirin daha fakirleştiği düzenin sürdürülebilir olmadığını belirterek "Dünya yeni bir sosyal devlet anlayışıyla yeniden formatlanmalı" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Millet İttifakı'nın 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerde ortak cumhurbaşkanı adayı olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 418 milyar doları kimin çaldığının ortaya çıkarılacağını belirterek, "Ortaya çıkmakla da kalmayacak; her kuruşu geri alınacak. Yağma düzeni son bulacak, nepotizm, kayırmacılık son bulacak. Ucu nereye gidiyorsa gitsin" dedi.

Sözcü'den Aytunç Erkin'in sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "Altılı masanın temellerinin atılmasına ilişkin somut bir milat istiyorsanız, Sayın Temel Karamolloğlu'nun genel başkanlığını yaptığı Saadet Partisi'nin düzenlediği merhum Necmettin Erbakan'ı anma toplantısına katılmam diyebilirim" ifadelerini kullandı.

'KİM ÇALDI, NASIL ÇALDI ORTAYA ÇIKACAK'

Dünyanın yeni bir sosyal devlet anlayışıyla yeniden formatlanması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu'nun röportajından bir bölüm şöyle:

Adaylığınız açıklanana kadar geçen sürede “Sadece 5'li çete değil bazı finans çevreleri” tarafından da size karşı duvar örüldüğünü söylediniz. Bugün de bu finans çevrelerinin size karşı duvar olacağını düşünüyor musunuz? Bu duvarı nasıl yıkacaksınız?

Bakın; altılı masanın bir ortak politikalar metni ve bu metinle birlikte de bir anayasa önermesi var. Bu iki metnin özeti size göre nedir derseniz, demokrasidir, hak- hukuk adalettir. Ama yaşamın her alanında hak, hukuk ve adalettir. Siyasette, eğitimde, sanatta, iş dünyasında, çalışma hayatında, doğa politikalarında, ekonomide; her alanda hak, hukuk ve adalet. Haliyle biz yaşamın her alanında demokrasiyi tesis edeceğiz ve adaleti sağlayacağız. Bakın, bu ülkenin 418 milyar doları çalınmış. Kim çaldı, nasıl çaldı ortaya çıkacak. Ortaya çıkmakla da kalmayacak; her kuruşu geri alınacak. Yağma düzeni son bulacak, nepotizm, kayırmacılık son bulacak. Ucu nereye gidiyorsa gitsin. Evrensel hukuk kaideleri içinde, kesinlikle ve kesinlikle hukuk içinde kalınarak yapılması gereken ne varsa yapılacak. Bunun önünde durmak isterlerse kendileri bilir. Tercih onların…

'FAKİRİN DAHA FAKİRLEŞTİĞİ BİR DÜZEN SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL'

Konuşmalarınızda yeni bir dünya yeni bir sistem dediniz. Neoliberalizm bitti tespiti yaptınız. Nasıl bir sistem öneriyorsunuz? Neoliberalizm ve finans çevreleri arasındaki ilişkiyi biliyorsunuz, bunu nasıl değiştireceksiniz?

Bakın, dünyada da “neoliberalizm” karşıtı bir eğilim gün geçtikçe güçleniyor. Bu süreçte yalnız değiliz. Zenginin daha zengin olduğu, fakirin daha da fakirleştiği bir düzen sürdürülebilir değil. Bunu herkes görüyor. Dünya yeni bir sosyal devlet anlayışıyla yeniden formatlanmalı. Göreceksiniz bu yeni dönemin öncü ülkesi olacağız. Bizim bu süreçteki nihai hedefimiz “Tek bir çocuğumuz dahi yatağa aç girmeyecek” şeklinde özetlediğimiz yeni bir ekonomik programdır. Birlikte üreteceğiz ancak hakça bölüşeceğiz. Belki birileri artık daha az kazanacak ama huzurlu bir Türkiye'de yaşayacak. Ve toplumun büyük bir bölümü de daha çok kazanacak. Gelir dağılımındaki eşitsizlik kısa sürede ortadan kaldırılacak ve inanın bu 84 milyon için huzur, refah, kardeşlik getirecek. Yani bu topraklarda yeniden hakça bir paylaşım düzeni kurulmuş olacak.

'RÖVANŞİST YÖNTEMİ ASLA BENİMSEMEM'

Rövanş duygunuz var mı? Çünkü kutuplaştırmadan en çok yakınan sizsiniz.

Hayatımın hiçbir döneminde rövanşist olmadım. Ahlaka ve vicdana sığmayan, hukuk dışı tüm uygulamaların karşısında oldum ama rövanşist olmadım. İktidarı devraldığımızda geçmişe elbette bakacağız. Geçmişte yaşananlar arasında hukuk dışı birtakım uygulamalar varsa bunların gereğini elbette yargı yapacaktır. Ama bunu yaparken rövanşist, intikamcı bir yöntemi asla benimsemem, benimsenmesine de izin vermem. Altılı masanın tüm liderleri de benimle aynı noktada. 

RÖPORTAJIN TAMAMI