Kılıçdaroğlu: Çok önemli ve zor bir görev üstlendiğimin farkındayım

DUVAR - CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 6 Şubat'ta iki büyük deprem meydana gelen Maraş'ın Nurhak ilçesindeki bir çadırda geceyi geçirecek.

Çadırın görüntüsünü CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Twitter hesabından "Saraydaki Cumhurbaşkanından deprem bölgesinde çadırda kalan Cumhurbaşkanı'na. Cumhurbaşkanı adayımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu, geceyi geçireceği çadırdan saat 23.00'te FOX TV'nin Orta Sayfa programına katılacak" notuyla paylaştı.

Çadırdan, FOX TV'de canlı yayınlanan "Orta Sayfa" programına katılan Kılıçdaroğlu, adaylığını açıkladıktan sonraki duygularının sorulması üzerine, 6 parti olarak uzun görüşmeler yürüttüklerini, adaylık konusundaki tartışmaları da olağan karşıladığını söyledi.

Görüşmeler sonunda bir mutabakat sağlandığını belirten Kılıçdaroğlu, "Genel merkeze geldiğimde çalışanlar başta olmak üzere hepsinde büyük bir heyecan vardı. Ben heyecanımı çok rahat dışa yansıtan birisi değilim, yapım böyle. Olayları daha sakim karşılayan birisiyim. Çok önemli bir görev üstlendiğimin farkındayım. Önemli bir görev ama bu önemli görevin çok zor olduğunun da farkındayım. Dolayısıyla çok zor bir görev üstlendim. Tabi sadece ben değil cumhurbaşkanı yardımcısı olacak arkadaşlarda bu zor görevi üstlendi. Ben şuna inanıyorum: Kararlılıkla, azimle aşamayacağımız hiçbir sorun yok" dedi.

'LİYAKATLİ KADROLARIN ÇOĞU KAMUDA, ONLARA YETKİ VERECEĞİZ'

"Türkiye pek çok sorununu aşan bir ülkedir. Dolayısıyla bir araya geldiğimizde önceliğimiz güzel ülkemiz olduktan sonra, vatandaşımızın refahı olduktan sonra anlaşamayacağımız bir konu olacağını sanmıyorum" diyen Kılıçdaroğlu, "Bütün sorunları aşabiliriz. Sorunların bir kısmı kısa vadeli, bir kısmı uzun vadeli. Yetkin, liyakatli kadrolara ihtiyacımız var. Bunların zaten büyük bir kısmı kamuda. O yetkin kadrolara yetki verdiğiniz zaman pek çok sorunu çözen kurumlar, insanlar olacaktır" ifadelerini kullandı.

'EVDE ÇOK FAZLA SİYASET KONUŞMUYORUM'

Evde çok fazla siyaset konuşmadıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Evde çok fazla siyaset konuşmuyorum. Oğlum, kızlarım kutladılar, 'İnşallah başarılı olursunuz' diye. Ben de 'Sadece ailemiz için değil Türkiye için hayırlı olsun' dedim" şeklinde konuştu.

Neden geceyi deprem bölgesindeki bir çadırda geçirme kararı aldığı sorulan Kılıçdaroğlu, "Deprem bölgesi hiç aklımdan çıkmadı. Ankara'da bulunduğum sürede de belediye başkanı arkadaşlarımız sorumlu olduğu illere, ilçelere gidiyorlardı. Bugün Malatya'daydım, yarın Kahramanmaraş'ta farklı yerlere gideceğiz" yanıtını verdi. 

Deprem bölgesine bu seferki ziyaretinde iş dünyasıyla görüştüğünü aktaran Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Depremzedelerle görüştüm, aksaklıklar var ama Türkiye'nin bunları aşma kapasitesi olduğunu, değişimle birlikte bunların düzeleceğini söyledim. Bu seyahatimin özünü iş dünyası oluşturuyor. Depremzedeler çadırlara yerleşti ama hala çadır sıkıntısı var, konteyner ihtiyacı var. Ama iş dünyasının beklentileri nedir, siyaset kurumundan beklentileri nedir? İş dünyasıyla, çiftçilerle, esnafla, sanayicilerle bir araya geldim, doğrudan doğruya onları dinledim. Malatya'da şunu söylediler; fabrikaların büyük ölçüde çalışabilir durumda olduğunu; ustabaşı, mühendis gibi pek çok nitelikli personelin Malatya'yı terk etmesi nedeniyle eleman sıkıntısı çektiklerini ifade ettiler. Kendi düşüncemi söyledim. Eğer bu kişiler Malatya'ya dönsün diyorsak onlara bazı pozitif ayrıcalıklar tanımak gerekiyor. Örneğin belli bir süre gelir vergisi alınmayabilir, sosyal güvenlik primleri bir süre kamu tarafından yatırılabilir."

'ET VE SÜT KURUMU, ŞİMDİ SÜT ALMAYACAKSA NE ZAMAN ALACAK?'

Çiftçilerin sorunlarına da değinen Kılıçdaroğlu, "Bir hayvan üreticisi şunu söyledi: Süt üretiyoruz ama sütü alacak kimse yok. Aslında Et ve Süt Kurumu var. Sosyal bir devletiz. Et ve Süt Kurumu bugünkü ortamda, çiftçinin sütünü alamıyorsa Allah aşkına, Et ve Süt Kurumu ne zaman bu sütleri alacak. Üstelik daha yüksek bir bedelle almalı çünkü yem bulamıyorlar, yem fiyatları da çok fazla. En azından biraz yüksek bedel ödenirse yem de alabilecekler. Esnaf en azından kısa süre içerisinde çalışabileceği mekanlar istiyor. Kendilerine şunu söyledim, 100-150 dükkanlık bir yer belediyeyle konuşun ayarlayabilirlerse, böyle bir dükkan yapabiliriz esnafın çalışabileceği. Belediye başkanı arkadaşlarım bunu yapabilirler diye söyledim. Burada Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Mansur Yavaş'la birlikteyiz zaten. Kahramanmaraş'tan sorumlu olan büyükşehir belediye başkanımız. Nitelikli elemanın tekrar Kahramanmaraş'a, Malatya'ya dönmesi onların en büyük arzuları" dedi.

'KARAMSAR BİR ATMOSFER VAR HALA'

"Karamsar bir atmosfer var hala" diyen Kılıçdaroğlu, "Ama ihtiyaçlar her aşamada biraz daha değişiyor. Şu anda yoğun bir şekilde konteyner ihtiyacı var. Çünkü çadırlar, burayı da görüyorsunuz, soğuk. İnsanların, insani koşullarda en azından gecelerini geçirmeleri de hepimizin ortak arzusu" ifadelerini kullandı.

Bölgede inşa edilecek deprem konutlarıyla ilgili ihalelerin hızlı şekilde yapılmasını ve ihaleleri alan müteahhitlere peşin para verildiği iddialarını nasıl değerlendirdiği sorulan Kemal Kılıçdaroğlu, "AK Parti'nin devlet yönetiminde şeffaflığı değil gizliliği esas aldığını bilen birisiyim. Çünkü bütün uygulamalarında böyle. Oysa devlet yönetiminin şeffaf olması lazım. Her vatandaşın ödediği verginin hesabını siyasal iktidar somut olarak vermek zorundadır. Türkiye bugünkü tabloyla karşı karşıyaysa şeffaf olunmamasının büyük payı var" yanıtı verdi.

'ÖNLEM ALINMAZSA EKONOMİK DEPREM OLACAK'

İktidarı basit önlemleri bile almamakla eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Ben Malatya'da çiftçilerle görüşürken kayısı üreticileri de vardı. Kayısı üreticileri, ellerinde kayısı kaldığını, alacak kimse bulamadıklarını dolayısıyla büyük sıkıntıya girdiklerini, çalışamadıklarını piyasaların tamamen durduğunu söylediler. Normalde Toprak Mahsulleri Ofisi'nin bu kayısıları alması lazım. Akıl, mantık, sağlıklı işleyen bir devlet yönetimi bunu gerektirir ama almıyorlar. Niye almıyorlar bilmiyorum. Mansur başkan bu konuda önemli bir adım attı. Kahramanmaraş Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı'yla protokol imzaladı. Belediye başkanlarımız bir miktar kayısı alacak. Bakın çok basit bir çözümün iktidar sahiplerinin aklına gelmemesine vallahi de billahi de şaşırıyorum. Bu kadar halktan kopuk bir yönetim olabilir mi? Her şey rant, her şey bina, her şey inşaat değil efendim. Eğer bir şeyde her şey arıyorsanız, o her şey insan için, canlılar için olmak zorundadır. Çabanız da bunun için olmalıdır. Bir sanayici önlem alınmazsa ekonomik deprem olacak dedi. Sosyal devletin harekete geçmesi lazım."

'KAMU BANKALARININ FAİZ ARTIRMASI TAM BİR FACİA'

Kamu bankalarının depremzedelere yönelik kredilerde faizleri artırmasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Faizi yükseltmeleri tam bir facia. Ya siz bu insanlara kredi verecekseniz zaten faiz almamanız gerekiyor. Var olan kredi varsa zaten dükkan çökmüş vaziyette, banka bu parayı nasıl alacak? Hem anaparasını hem faizini silmek zorundasınız. Bunu yapmadığınız taktirde bir kenti ayağa kaldıramazsınız. Açık söylemek gerekirse akıl dışı bir politika. Bu yönetemediklerini gösteriyor. Mesele temel atmakla, bina yapmakla bitmiyor. Mesele insan insan... Mesele insanın yaşayabileceği bir ortam" dedi. 

"Esnafın dükkanı, evi çökmüş, yakınları vefat etmiş siz yakasına yapışıp kredini öde diyeceksiniz. Bir de faiz yükseltiyorsunuz. İnsaf ya! Beşli çeteye bunu yapmıyorsunuz ama... Garibana gelince bunları yapıyorsunuz" diyen Kılıçdaroğlu, "Aslında böyle sinirli konuşmayacaktım ama sorduğunuz için söyleyeyim. Bunların tamamını değiştireceğiz, yeter ya! Adamın evi, dükkanı yıkılmış siz faiz yükseltiyorsunuz. Akıl alacak değil" ifadelerini kullandı.

ADIYMAN VALİSİ'NİN İSTİFASI: EN AZINDAN İSTİFA ERDEMİNİ GÖSTERDİ

Kendisini protesto eden depremzedelere güldüğü görüntüyle gündem olan Adıyaman Valisi Mahmut Çuhadar'ın istifasını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Sayın Vali'nin istifa etmesini olağan karşıladım. 50 bine yakın insan öldü, hiç kimse istifa etmedi, bari ben istifa edeyim deme erdemini göstermiş. Bu erdemi ne sarayda ne de sarayın bakanlarının hiçbirisinde göremedik ya. 50 bin kişi hayatını kaybetti bir Allah'ın kulu sorumluluk almadı. 50 bin kişinin ölümden kim sorumlu?" diye konuştu. (HABER MERKEZİ)