Kılıçdaroğlu: Muharrem İnce'yi mitinge davet etmek için aramıştım ama ulaşamadım
Muharrem İnce'yle rahatsızlandığını aradığını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Ankara'da düzenlediğimiz mitinge davet etmek için de aramıştım ama ulaşamadım kendisine" dedi.
DUVAR - Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fox TV yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı ve gündemdeki konuları değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu'na, kendisine yönelik tehditler ve Samsun mitingine çelik yelekle çıkması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Gerektiğinde 15 Temmuz gecesi olduğu gibi, hayatımız pahasına istiklâl ve istikbalimize sahip çıkarız" açıklaması ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "CHP ve ittifak ortaklarını 14 Mayıs'ta acıklı bir son beklemektedir. Bu hainler alsalar alsalar ağırlaştırılmış müebbet ceza alırlar ya da vücutlarına mermi alırlar" sözleri soruldu.
'BU SIRADAN BİR SEÇİM DEĞİL'
Tüm seçmenlere oy kullanma çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, "Çünkü bu seçim sıradan bir seçim değil. Bu seçimde ya yeniden demokrasi getireceğiz ya da tarihin çöp sepetine atacağız" dedi.
İktidar yetkililerinin açıklamalarına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Allah aşkına biz savaşa mı gidiyoruz! Daha önce de 'Muhalefet kazanırsa darbe olacak' demişlerdi. Seçim tarihini belirleyen, Meclis'i fesheden sizsiniz. Kimlerin oy kullanacağını belirleyen Yüksek Seçim Kurulu. Şimdi kalkmışlar bunu farklı dillerle ifade ediyorlar" diye konuştu.
'AÇIKLAMALARA BAKTIĞIMIZDA KAYGILANMAMAK MÜMKÜN DEĞİL'
Açıklamaları ürkütücü olarak değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Sayın Erdoğan'ın da diğerlerinin de ifadeleri ürkütücü. Ne 15 Temmuz'u, ne ilgisi var 15 Temmuz'la... Ya sandığa gidip oy kullanacağız. Demokrasinin gereğidir bu zaten. Bütün bunlara baktığımızda elbette kaygılanmamak mümkün değil. Çünkü iktidar sahipleri, halkın oylarıyla gitmeleri gerekir diye bir tablo ortaya çıkarsa -ki çıkacak böyle bir tablo- biz gitmeyeceğiz diye bir mesaj veriyorlar" ifadelerini kullandı.
'KİMSİNİZ SİZ, NASIL GİTMEZSİNİZ'
"Kimsiniz siz ya, nasıl gitmezsiniz? Kendinizi halkın üstünde mi görüyorsunuz?" diye soran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Sandık kondu, oylama yapılacak. Siz de tıpış tıpış gideceksiniz. Bu kadar basit. Demokrasinin kuralı budur. Sandıktan çıkan sonuca herkes saygı duyar. Saygı duymayacakları yönünde görüşler beyan ediliyor. İktidar sahiplerinin bu mesajı vermesinin temelinde şu yatıyor: Vatandaşları sandığa gitmekten nasıl alıkoyabilirim? Tam tersine bu mesajı verenlere karşı her yurttaşın sandığa gidip oyunu kullanması lazım. Bütün vatandaşlarıma diyorum, tam bir bayram havası içinde komşularınızla, yakınlarınızla beraber gidin oyunuzu kullanın. Oy kullanıldıktan sonra her vatandaşın sayımı izleme hakkı var. Çıkacak nerede oy kullandıysa kendi sandığına bakacak. Tam bir güvenlik içerisinde sonuçlar belli olacak. Sonuçlar belli olduktan sonra da elbette bunu dostlarına, arkadaşlarına, medya mensuplarına ulaştırabilirler, bizim sandıktaki sonuçlar budur diye. Bizim görevlimiz ise sonuçlara bakacak, kontrol edecek, aktarmalar doğru mu yapılıyor onlara bakacak sonra cep telefonuyla tutanağın fotoğrafının çekecek genel merkezimize aktaracak."
'TEHDİTLER GELİNCE HEMEN İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NA BİLDİRİYORUZ'
"Samsun'da bugün çelik yelekle sahneye çıktınız. Size çelik yelek giydiren tehdit nereden geliyor" sorusu üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, "Ayrıntıyı vermek istemem ama pek çok kanaldan geliyor, isimler veriliyor, biz o isimleri hemen İçişleri Bakanlığı'na bildiriyoruz. Koruma arkadaşlar var, onlar da dikkat ediyorlar. Örneğin son 7-8 mitingden başlayarak güvenlik önlemlerinin bir hayli artırıldığını ben de görüyorum zaten. Alanda daha yoğun bir polis koruması görüyoruz. Bütün polis arkadaşlara yürekten teşekkür etmek benim görevim, gerçekten büyük bir fedakarlıkla görevlerini yapıyorlar. Beni koruyanlar da devletin polisi" yanıtını verdi.
'SOYLU YASA DIŞI TALİMAT VERDİ'
İçişleri Bakanlığı'nın seçim sonuçlarına ilişkin tutanakların kaymakam ve valilere verilmesi talebi nedeniyle Süleyman Soylu'ya tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Öyle bir bakan var ki, kendisini devletin sahibi sanıyor. Devletin sahibi halktır. Siz kalkıyorsunuz yasa dışı talimat veriyorsunuz valilere, kaymakamlara. GAMER diye bir uygulama... Seçim sonuçlarını valiye, kaymakama teslim edeceksiniz diye yasa dışı bir uygulama. Sen yasalara uymak zorundasın, yasa dışı talimat veriyorsun. Kaldı ki Yüksek Seçim Kurulu'na gidildi, hayır bunları veremezsiniz dedi. Arkadan bir daha talimat, bir daha karar. Bu şu demektir: Ben yasa dışı iş yapmakta kararlıyım. Sen kim oluyorsun? O, bağımsız olarak bunu yapamaz. Çünkü hiçbir bakanın bağımsız bir iradesi yoktur. Yukarıdan talimat almadan yapamaz" ifadelerini kullandı.
'KAMU GÖREVLİSİ YAŞA DIŞI TALİMATI YERİNE GETİREMEZ'
Kanuna aykırı talimatlara uyulmasının suç olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Bütün kamu görevlileri yasanın gereğini yapmak zorundalar. Kamu görevlileri yasa dış bir iş yapamazlar, yasa dışı bir talimatı yerine getiremezler. Bu onlar için suç. Kamu görevlileri, sağ olsunlar yasa dışı talimat geldiği zaman bildiriyorlar ve olay Yüksek Seçim Kurulu'na gidiyor ve Yüksek Seçim Kurulu da oy birliğiyle bu yasa dışı bir iştir, siz alamazsınız diyor. Sandık başında bir yargıç var, partilerin temsilcileri var, ayrıca müşahitler var. Siz bunların hiçbirisine güvenmiyorsunuz bana tutanağı ver diyorsunuz, kim oluyorsunuz siz?" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da seslenen Kılıçdaroğlu, "Buradan Sayın Erdoğan'a da çağrı yapmak isterim: Bir seçime gidiyoruz. Bu seçimin kazananı Türkiye'dir. Seçimin kaybedeni de yok. Demokrasiler de birisi iktidar olur, birisi muhalefet olur bu kadar basit. Muhalefet de iktidar da demokrasi adına görev yapar. Sanki birisi düşman birisi dost ve bunlar kapışıyorlar, işte düşman gidecek. Ortada düşman yok, hepimiz aynı ülkede yaşıyoruz. Tercihi halk yapacak. Halkın iradesine saygı göstermek zorundayız. Bugüne kadar hep darbelerden, darbe hukukundan, darbecilerin yaptığı anayasalardan şikayet ettik. Şimdi makarayı geriye sarıyoruz, en başa gidiyoruz yok böyle bir şey" şeklinde konuştu.
Rusya'ya yönelik açıklaması ve Kremlin'den gelen yanıtla ilgili soruya yanıt veren Kemal Kılıçdaroğlu, "Bazı bilgiler var ki kamuoyuyla paylaşılmaz. Bunların görünürlüğü vardır. Haber olarak görünürlüğü vardır, ekonomik alanlarda görünürlüğü vardır, dijital medya üzerinden görünürlüğü vardır, biz bunu hissediyoruz. O nedenle bu açıklamayı yapmak zorunda kaldım. Rusya'dan yapılan açıklama için teşekkür ederiz. Biz müdahale etmeyeceğiz, karışmayacağız, dijital müdahalemiz de olmayacak diyorlar. Teşekkür ederiz. Orada bir sorunumuz yok. Ama bir ülkenin, başka bir ülkenin iç işlerine müdahalesini asla doğru kabul etmeyiz. Ayrıca bizim Rus halkıyla hiçbir sorunumuz yok. Tam tersine tweetimde onlara dostlarım dedim. Sonuçta bizim kavga edecek halimiz yok, buna gerek de yok. Ama bizim iç işlerimize müdahale doğru değil. Bu uyarıyı yapmak benim görevimdi" ifadelerini kullandı.
'İNCE'YLE HASTANEYE YATTIĞINDA GÖRÜŞTÜM'
Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'yle, son 24 saatte görüşüp görüşmediği sorulan Kılıçdaroğlu, "Son 24 saatte görüşmedim ama hastaneye yattığında görüştüm, aradım, geçmiş olsun dileklerimi ilettim, kısa da bir sohbetimiz oldu. Bugün de Ankara'da düzenlediğimiz mitinge davet etmek için de aramıştım ama ulaşamadım kendisine. Ben Muharrem Bey'in oraya gelmesini, kendisini kucakladığımızı, Halil İbrahim Sofrasına davet ettiğimizi bilmesini istedim" dedi.
'GÜLEN'İN ABD'DEN İADESİNİ İSTEYECEĞİZ'
İktidarın ekonomideki sorunların konuşulmasını istemediğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Erdoğan kalkıyor kendine göre gündem... Teröristler şöyle, teröristler böyle... Kardeşim 50 kere söyledim, sizin programda da söyleyeyim. Kim terör örgütlerine destek veriyorsa, kim terör örgütleriyle oturup konuştuysa, kim onlara çadır mahkemeleri kurduysa, kim kucaklaştıysa, kim şehide 'kelle' dediyse Allah bin kez onun belasını versin. Devleti nasıl yöneteceklerini bilmiyorlar. Devleti kendi malı sanıyor. Her türlü iftira, karalama... Ben böyle bir seçim hiç görmedim. Halkı darbeciler yaptılar ya. Halk sandığa gidecek. 15 Temmuz'la bunu ne ilgisi var. Siz 15 Temmuz diye bağıracağınıza, 15 Temmuz dolayısıyla hazırlanan TBMM raporunu basın kamuoyuna sunun. Korkudan yayınlamıyorlar."
Fetullah Gülen'in iadesiyle ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Erdoğan talep etmedi ki. Biz talep edeceğiz niye etmeyelim" diye konuştu.
(HABER MERKEZİ)