Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye çağrı: İmzasına sahip çıksın

MB'nin bağımsızlığı için kanun teklifi vereceklerini açıklayan CHP lideri Kılıçdaroğlu 57. Hükümet döneminde çıkarılan yasayı hatırlattı: "Bahçeli'den imzasına sahip çıkmasını isteyeceğiz" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KARAR TV'nin yayınında soruları yanıtladı. Aşı tedariki, pandemi destekleri, Biden'ın 24 Nisan kararı, erken seçim tartışmaları ve ekonomik krizle ilgili değerlendirmeler yapan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle: 

SAĞLIK BAKANI ADINA ÜZÜLÜYORUM: Sağlık Bakanı'nın şu ana kadar aşı ile ilgili tüm söyledikleri birbiriyle çelişiyor. Aslında Sağlık Bakanı adına üzülüyorum. Sözünü tutmayan, birbiriyle çelişen açıklamalar yapıyor. Beceremeyeceklerini gayet iyi biliyordum, emin olun bizim belediyelerimize bugün yetki verilseydi; bu sorun çözülürdü.

Tam bir güvensizlik üzerine inşa edilen tablo var. Sayın Bakan çıkıp açıklamalar yapıyor. Açıklamalar Bilim Kurulu'nun mu, kendisinin mi, Saray'ın mı? Bundan haberimiz yok. Aşı işini beceremediler. Maske olayının tamamı çözdük, üstelik bedava verdik. Ve hiçbir ayrım yapmadan...Beceriksizlik öyle bir sinmiş ki yönetim yapısına, beceremiyorlar. Tarih veriyorlar, tarih tutmuyor. Bir süre veriyorlar sonra vazgeçiyor, devlet böyle yönetilmez. Şu an devlet yönetilemiyor."

50 KİŞİYE SAĞLANAN İMKÂN 54 MİLYAR 600 MİLYON: İstanbul Havalimanı işletmecilerine sağlanan avantaj, 21 milyar lira. 2020'de otoyol işletmecilerine 10 milyar 100 milyon lira garanti ödemesi verilmiş. Şehir hastanelerine sağlanan hizmet bedeli ve kira 17 milyar 600 milyon lira. Bir de elektrik şirketlerine sağlanan bir avantaj var. 2021 yılı içerisinde 3 milyar lira. Elektrik dağıtım şirketlerine sağlanan 2 milyar lira bir avantaj var... Topladığımızda bunların sayısı 50'yi geçmiyor. 50 kişiye sağlanan imkan 54 milyar 600 milyon lira. Esnafa ne verilecek? Bütçe fazla verdi diyorlar, neden esnafa vermiyorsunuz o zaman? Kredilerden bahsetmiyorum, doğrudan doğruya hibe. Hibe (Tam kapanma) Herkes fedakarlık yapmalı. 'Eve kapan' dediğiniz zaman herkese yüzde yüz bir asgari ücret verilebilir mi? Hayır, buna imkan yok. Herkes kendi geliri ölçüsünde fedakarlık yapmalı. Bu parayı nerden buldunuz diye sormuyorum. Para var mı yok mu? Ocak, Şubat ve Mart'ta bütçe 22 milyar lira fazla verdi. 22 milyar lirayı dağıt bu insanlara.  

128 MİLYAR DOLAR: "128 milyar dolara nerede sorusunda hakaret yok, bir şey yok. Efendim, Saray'ın silueti varmış. Bu soruyu kime soracağım? Manava, bakkala sorduk. Haberleri yok. İyi de bu para nerede? Devleti yöneten, her şeyden sorumlu olan kişiye soruyoruz.

Merkez Bankası dolar satabilir. Peki, nasıl yapıyordu bunu? İhaleye çıkıyordu, odaları var ve herkes giremez. O odada dolar alım-satımı yapılır. Ne alıcı ne de satıcı birbirini bilmez. MB bilir, ihaleye bankalar katılır. Sonra MB bu bilgileri internet sitesinden yayınlar. 128 milyar dolar satılıyor, ama kime satıldığı belli değil. Satan Hazine. Hazine MB'de olan doları satabilir mi? Hazine dolar kuru üzerinden işlem yapabilir mi? Hazine'nin öyle bir yetkisi de yok. Bu yetki kime ait. MB'ye ait.

BAHÇELİ'DEN DESTEK İSTEYECEĞİZ: Merkez Bankası'nın şu an kendisine ait bir doları yok. Kendi mülkiyetinde olan bir doları dahi yoktur. Talimat verdim. MB'nin bağımsızlığı ile ilgili yarın veya öbür gün bir kanun teklifi verecekler. MB sıcak siyasetin dışında kalırsa güven verir. Dünyadaki bütün sermaye çevreleri, güven veren bir kurumu görmek ister. Rahmetli Ecevit döneminde parlamentoda bir kanun geçti, o kanunun altında MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli'nin de imzası var. Şimdi bu kanun teklifini vereceğiz. Bahçeli'den de imzasına sahip çıkmasını isteyeceğiz.

Çok umutlu değilim. Bahçeli'nin şöyle bir özelliği var: Dün o sözü söyledi ama 3 gün sonra yüz seksen derece tersini söyleyebilir. Beni üzen de bu zaten.  

'Faiz sebeptir, enflasyon sonuçtur' Erdoğan'ın tezi. Nobel ödülü alacak yakında, gerçekleşmeyen tez. Hayret ediyorum. Bir de 'Ekonomi biliyorum' diyor. Akıl var mantık var, Türkiye'yi ekonomi biliminin tam tersi noktaya getirdiler.

En temel nokta güvenilir olmaktır. Güvenilir olduğunuz zaman Türk Lirası'na olan güven de artıyor. Sadece yurt dışındaki bankalar değil, Türkiye'deki bankalar da MB'den büyük ölçüde etkilenirler. Güveni kaybettiğiniz zaman her şey yerle yeksan oluyor.

24 NİSAN KARARI: (ABD Başkanı Joe Biden'ın 24 Nisan açıklaması) Biden açıklama yaptı. Asıl iğneyi kendimize batırmamız lazım. Kıbrıs Çıkarması'nı yaparken, böyle bir açıklama olmadı. Ambargo uygulanırken, böyle bir açıklama olmadı. Johnson mektup yazarken de böyle bir açıklama olmadı. Ne oldu da şimdi Biden böyle bir açıklamayı yapıyor? Bu iklimi kim oluşturdu? 

İdlib'de 33 askerimiz şehit edildi, şehit edenler belli. Koşa koşa Putin'e gittiler, Putin kronometre koyarak Erdoğan'ın kaç dakika kapıda beklettiğini televizyondan izletti. Erdoğan, Putin'in kapısında dakikalarca bekledi. Erdoğan'ı kapıda bekletmesi, onurumu zedeliyor. Ama onun onurunu zedelemedi. O yüzden diyorum ki: Erdoğan, bir güvenlik sorunu hale gelmiştir. Egemen güçlere karşı Türkiye'nin çıkarlarını savunacak noktada değildir.

(Bahçeli'nin S-400 talebi) Aktive edemezler. Bahçeli'ye de görev düşüyor. Süre versin. 6 ay içinde aktive etmezlerse hükümetten desteğimi çekeceğim. Yiğit adamsa bunu yapsın. Neden yapmıyor? Türkiye'nin temel konusu bu.

ERKEN SEÇİM BEKLENTİSİ: Türkiye'nin sorunlarını, siyasi iktidarın uzun süre kaldıramayacağına inanıyorum. Her geçen gün vatandaşın üzerindeki maliyet artıyor. Yeni bir devlet yönetimi anlayışına ihtiyaç var. Bunu için de halkın hakemliğine gideceğiz. Aklı başında olan bir yönetici sistemi yönetemiyorsa, halkın hakemliğine başvurur. Erdoğan'ın bunu yapabileceğini inanıyorum.

GRİ PASAPORT SKANDALI: Devlette çürümüşlük başlamışsa, bu çürümüşlük her tarafa bir şekilde yansıyor. Çürümüşlüklerden bir tanesi de bu. İki gence bu pasaportları veriyorsunuz. Adamlar bu pasaportlarla insan kaçakçılığı yapıyorlar. İncecik ellerine kelepçe takıyorsunuz. Sonra kameraların önüne çıkarıp fotoğraflarını çekip yayınlıyorsunuz, aşağılıyorsunuz. Devlet bu mudur? Devlette hoşgörü denilen bir kavram vardır.

ERDOĞAN MÜFETTİŞ ORDULARI GÖREVLENDİRDİ: Siyasete girdiğim gün, eşimin yüzüğü dahil, bütün mal varlığımı internet sitesine koydum. 27 buçuk yıl devlette çalıştım. Hesabını veremediğim hiçbir şey yok. Hepsinin hesabını veririm. Nitekim Sayın Erdoğan bir açığını bulur muyuz diye müfettiş orduları görevlendirdi. Çok şükür hiçbir şey yok. Boğazınızdan haram lokma inmemişse veremeyeceğiniz hiçbir hesap yoktur. Samimi olmak lazım. (HABER MERKEZİ)