Kılıçdaroğlu'ndan Kaftancıoğlu açıklaması: Kararı tanımıyoruz
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Yargıtay'ın Canan Kaftancıoğlu kararına ilişkin "Mahkemeyi de, verdiği kararı da tanımıyoruz. Canan Kaftancıoğlu İstanbul İl Başkanımızdır" dedi.
DUVAR - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Yeni bir dönem başlamak üzere, her birimizin tek tek sorumluluğu var. Yaşlısı genci, erkeği kadını, her birimiz bu ülkenin geleceğinden sorumluyuz. Bu ülkeyi haramilere teslim etmeyeceğiz" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun gündeme ilişkin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
TARİHİMİZDE EŞİ GÖRÜLMEDİK ŞEKİLDE BİR SOYGUN DÜZENİNİ BAŞLATTILAR: Söylemlerimizi verilere dayandırmak zorundayız. Toplumu ikna etmek zorundayız. AK Parti iktidarlarına kadar ülkeye 57 hükümet hizmet etti. 57 hükümetin harcadığı para 713 milyar dolar. Osmanlının borcunu ödediler, barajlar yaptılar, demir ağlarla döşediler, fabrikalar yaptılar, onurlu durdular dik durdular kimseye gidip yalvarmadılar. Ekonomik olarak güçlenmek zorundasınız onun için ihracat yapması, Türkiye'nin onuruyla saygın devletler arasında yer alması çabaya bağlıydı. 713 milyar doları harcadılar ve Türkiye'yi 1990 yılında dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisinden biri yaptılar. AK Parti iktidar oldu, harcadığı para 2002'den günümüze kadar 2 trilyon 631 milyar dolar. Şu soruyu sorun gittiğiniz her yerde AK Parti'nin yaptığı bir şeker fabrikası gösterin, bir gübre fabrikası gösterin, bir PETKİM gösterin. Ne yaptılar? Hangi fabrikayı yaptılar? Cumhuriye'tin o 57 yılda yapılan bütün fabrikalarını sattılar. Tarihimizde eşi görülmedik şekilde bir soygun düzenini başlattılar. Türkiye Cumhuriyeti devletini borç batağıyla karşı karşıya getirdiler.
HERKES ŞARKISINI ÖZGÜRCE SÖYLEYECEK: Aynur Doğan hepimizin şarkısını duygulanarak dinlediği bir sanatçı. Dar Hejiroke diye bir şarkısı var. Bu aslında bir incir ağacı şarkısı. Bu şarkıyı hafızalarımıza kazıyan güzel bir film vardı. Gönül Yarası filminde Şener Şen ve Meltem Cumbul bu şarkıyı dinlerken Meltem Cumbul ağlamaya başlıyor. Şener Şen, 'Sen Kürtçe biliyor musun?' diyor. 'Hayır, bilmiyorum' diyor. 'O zaman neden ağlıyorsun' diye soruyor. 'E bu şarkıya ağlamamak mümkün mü' diyor. Siz bu şarkıyı yasaklıyorsunuz. Türkiye bu noktaya gelmemeli, getirmemeliyiz. Şarkıların, türkülerin tamamı bizim. Kürtçe bir şarkı okudu diye nasıl yasak getirebiliriz? 21 yüzyılda yaşıyoruz artık. Her şarkı, türkü bizim. Sizin feriştahınız gelse ben susmam. Rengarenk bir Türkiye'de yaşayacağız. Ebruli olacak. Barışı, huzuru getireceğiz. Herkes şarkısını özgürce söyleyecek. Bir şarkıdan, türküden korkulur mu? Korkmayacağız. Beraber, birlikte olacağız.
MAHKEMEYİ DE VERDİĞİ KARARI DA TANIMIYORUZ Geçen hafta Erdoğan'ın bir siyasi intikamına tanık olduk. İstanbul İl Başkanımız Canan hanımı mahkum ettiler. Mahkum etmekle kalmadılar bir de siyasi yasak getirdiler. Yasaklarla özellikle siyasi tutuklularla Türkiye asla yol almamıştır. Parti kapatmakla, farklı düşündü diye hapse atmakla bir ülkeye demokrasi gelmez. Canan hanımın hapse atılmasını isteyenler, seçilmiş mahkemeler, hakimler... O hakimler şunu unutmasın bu ülkeye demokrasiyi, özgürlüğü size rağmen getireceğiz. Bu ülkeye kardeşliği saraya rağmen getireceğiz.
İl Başkanımızın siyasi yasak kararını asla tanımıyorum. Mahkemeyi de tanımıyoruz, verdiği kararı da tanımıyoruz. Canan Kaftancıoğlu İstanbul İl Başkanımızdır.
BİR PSİKOLOJİK HARBİN ORTASINDAYIZ Milletimiz özgürlüklerine dair bir tehditle karşı karşıyadır. Mütedeyyin kesimde artık uyanmalıdır. Karşımızda kendi uydurdukları din zırhına bürünmüş bir yapı vardır. Samimi Müslümanlar bunların karşısında dimdik durmalılar. Mektupçu mafyalara, kendini derin devlet ilan etmiş müptezellere, milletimizin özgürlüklerini tehdit etme gafletinde bulunanlara da sesleniyorum. Haddinizi bilin. Karşınızda Türkiye'nin dindarları, sofuları, inançları ve inançsızları vardır. Hepsinden önemlisi karşınızda dimdik duran ahlaklıları vardır. Karşınızda CHP vardır. Bizler mafyaya karşı, mafyanın artıklarına, sarayın çömezlerine karşı, mafyadan medet uman siyasetçilere karşı mücadele etmek zorundayız. Unutmayın aynı zamanda bir psikolojik harbin ortasındayız. Psikolojik harbin içerisindeyiz. Bu kurumlar sarayla iş birliği yaparak, pek çok pozisyonlar yaratabilirler, yalan yanlış söylemler geliştirebilirler. O nedenle SADAT'a gittim. Herkesin dikkatini çekmek için gittim.
MÜTEAHHİT O MAKİNELERİ ORADAN ÇEKECEKSİN Dün akşam paylaştığım bir tweet'ten biliyorum beyler çok rahatsız oldu. En çok rahatsız olanlar paralarını yurt dışına kaçıranlar ve kaçırmak için sıraya girenlerdir. Bunlar derhal psikolojik harp metodlarından birini devreye soktular. Neymiş ben havalimanın tümüyle park yapılmasını ve pistlerin hemen kırılmasını önermişim. "Bu işte yer almış herkese son bir lafım olsun: Bu iş “Talimat aldım, mecburdum diyeceğiniz bir iş değildir, bunun adı vatana ihanettir. Siz de sorumlu olacaksınız. Bu işte bir damla mürekkebi olan herkes vatan hainidir. O makinelerin müteahhiti; sana ise özel ilgi göstereceğiz!" O müteahhite sesleniyorum o makinelerini çekeceksin oradan. Geliyoruz. Adalet, hak, hukuk, felaketleri önlemek için geliyoruz. Makineleri çek, pistlere dokunma. (HABER MERKEZİ)