Kılıçgün Uçar: Erdoğan’a ve Erdoğancıklara geçit vermeyeceğiz
Partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuşan Yeşil Sol Parti Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Devletin her kademesinde türeyen Erdoğan’a ve Erdoğancıklara geçit vermeyeceğiz" dedi.
DUVAR - Yeşil Sol Parti Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin konuştu. Kılıçgün Uçar, "Karşımızda olan iktidar için şunları söylemek mümkün; ruhu hırs ile zehirlenen, dünyayı dar bir nefret çemberinden görenler, ülkeyi kaz adımlarıyla adım adım kan ve sefalete sürükleyenlere geçit vermeyeceğiz. Dün yapılanları, yapılmamış gibi gösteren, gerçekleri tersyüz eden, devletin her kademesinde türeyen Erdoğan’a ve Erdoğancıklara geçit vermeyeceğiz. Bu hayatı özgür, güzel, yaşanabilir kılacak bir güce, motivasyona ve mücadeleye sahibiz. Başarmak zorundayız ve başaracağız" dedi.
Kılıçgün Uçar, ekonomiye ilişkin "Daha dün nas diyenler faizde sorun yok diyenler, Nebati ve damadın diz boyu akılsızlıklarını akıl işi diye bu topluma yutturmaya çalışıyordu iktidar. Ancak şimdi aynı iktidarın Maliye Bakanı, bu durumu akıl dışı olarak tarif ediyoruz. Bu iktidarın bütün politikaları aslında akıl dışı. Biz de bununla mücadele etmeye devam edeceğiz" değerlendirmesini yaptı.
Kılıçgün Uçar’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
DEĞERLERİN NASIL ÇARÇUR EDİLDİĞİNİ DENEYİMLEDİK: Geçtiğimiz hafta bir algı operasyonuyla Patnos Belediye Eş Başkanlarımız tutuklandı. Sevgili Eş Başkanlarımız Müşerref Geçer ve Emrah Kılıç, tutuklamaya gerekçe olarak gösterilen usulsüzlüklerle ne yazık ki cezaevindeler. Bize usulsüzlükleri söyleyen bu iktidarın kendisine şunu söylemek isterim, Sayıştay raporlarına bakın, kendi belediyelerinize bakın. 48 belediyemize atanan kayyumlar vesilesiyle halkın iradesinin nasıl gasp edildiğini, halkın oluşturduğu bütün değerlerin nasıl çarçur edildiğini hep birlikte deneyimledik. Buna karşı duruşumuzu dün olduğu gibi bugün de devam ettiriyoruz.
ONLARIN BELEDİYELERDEN ANLADIĞI HABER YAPAN GAZETECİLERİ DÖVDÜRTMEK: Biz iktidarın belediyelerden ne anladığını biliyoruz. Onların belediyelerden anladığı yolsuzluklar, hırsızlıkları, haber yapan gazetecileri polis eşliğinde tehdit ederek dövdürtmek. Sinan Aygül’e hem geçmiş olsun dileklerimizi hem de davasının takipçisi olduğumuzu da ifade etmek isterim. Mafyatik işler dışında ek iş olarak belediyecilik yapılan Tatvan’da bir şey daha yaşadık. Kaymakam eliyle Van’ın tiyatro ekibi Şanova’nın Kürtçe tiyatro etkinliği yasaklandı. Biz biliyoruz, bu iktidarın kendisi kadına, doğaya, bu topluma ve bütün toplumsal değerlere düşman. En çok da Kürt’e ve Kürtçeye düşman. Bunun uzun süredir halklarımızla birlikte deneyimliyoruz.
ÖZGÜL SAKİ'NİN YANINDAYIZ: Şiddeti olağanlaştırmaya çalışan mevcut iktidarın hedeflerinden birisi de LGBTİ artılar. Varlıklarını aleni bir şekilde hedef haline getiren, nefret söylemiyle suç işleyen bu zihniyetin kendisini reddediyoruz. Sistematik hale getirilen ayrımcılığa ve şiddete karşı mücadelemiz de dayanışmamız da devam edecek. En son sevgili milletvekili arkadaşımız Özgül’ün karşı karşıya kalmış olduğu soruşturma için söyleyeceğimiz tek bir şey var. Özgül Saki arkadaşımız gösterdiği dayanışmayla bu devletin sistematik hale getirmeye çalıştığı şiddeti ifşa etmiştir, teşhir etmiştir. Elbette ki yanındayız.
BÜTÜN MÜLTECİLER İÇİN ONURLU, GÜVENLİ VE PAZARLIK KONUSU YAPILMAYACAK BİR YAŞAMI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ: Bugün Dünya Mülteciler Günü. Mültecilere yönelik nefretin, düşmanlığın yarattığı yıkıcı sonuçların bu ülkede mülteci olarak yaşamak zorunda bırakılan en çok bizler aslında farkındayız ve yaşıyoruz. Bu dünya yeri yurdu neresi olursa olsun savaş, ekonomik sıkıntılar, iklim krizi sebebiyle doğduğu toprakları terk etmek zorunda kalan bütün insanlar için bir vatandır. Bunu savunduk, savunmaya devam edeceğiz. Bu göç dalgalarının en büyük sebeplerinden birisi olan savaşa karşı söylemlerimiz ve mücadelemiz bakidir. İnsanların doğduğu yerde doymasını, ancak nerede diliyorsa orada yaşamalarını savunuyoruz. Yeşil Sol Parti olarak, bütün mülteciler için onurlu, güvenli ve pazarlık konusu yapılmayacak bir yaşamı savunmaya devam edeceğiz.
DENİZ’E TEKRAR SÖZÜMÜZÜ VERELİM, GERİ DURMAYACAĞIZ MÜCADELEMİZDEN: Hafta sonu İzmir’deydik. İzmir’de çalışan sevgili arkadaşımız Deniz Poyraz iki yıl önce katledilmişti. İzmir’de ikinci yılında Deniz Poyraz’ı andık, sözümüzü yineledik. Deniz Poyraz’ın hem failleri hem de bu katliamın arkasındaki siyasi organizasyonun üstü örtülmeye çalışılıyor. Bunun farkındayız. Biz bu failleri ve azmettiricileri 90’lı yıllardan beri hangi saiklerle hareket ettiği ve bu ülkeye hiçbir şey kazandırmadıkları gibi birçok değeri yok etmeye çalıştıklarını biliyoruz. O gün nasıl mücadele ettiysek bugün de mücadele etmeye devam edeceğiz. Deniz’e tekrar sözümüzü verelim, geri durmayacağız mücadelemizden.
OĞLU HÜSEYİN AYDEMİR’İN FAİLLERİNİN BULUNMASI MÜCADELESİNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ: Her cumartesi, Cumartesi Anneleri’nin, Cumartesi İnsanları’nın yürütmüş olduğu bir adalet mücadelesi var. Kaybettikleri yakınlarının faillerinin bulunması, akıbetlerinin öğrenilmesi konusunda yürüttükleri mücadele, elbette ki bizim mücadelemiz. Anayasa Mahkemesi’nin Galatasaray Meydanı’nın kullanımına dönük vermiş olduğu bu kararı tanımayan bu iktidar ve kolluk güçleri utanmadan her hafta adalet nöbeti tutan Cumartesi İnsanları’nı, annelerimizi gözaltına almaya devam ediyor. Bu haklı mücadelenin kazanacağını ifade etmek isterim. Cumartesi Anneleri’nden Asiye annemizi geçen hafta kaybettik. Kendisine rahmet, sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Asiye annemiz yaşamını yitirmiş olabilir ama kimse zannetmesin ki oğlu Hüseyin Aydemir’in faillerinin bulunması mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz.
İNSANCA BİR YAŞAMIN SAĞLANABİLDİĞİ BİR ÜCRETİ TALEP ETTİK: Bugün asgari ücret 11 bin 402 TL olarak açıklandı. Asgari ücretin bu şekilde belirlendiği bu ülkede yoksulluk sınırı 34 bin TL. İktidarın kendisine seslenelim, gelin bununla siz geçinmeye çalışın. Bakalım nasıl geçineceksiniz. Biz Yeşil Sol Parti olarak yoksulluk sınırının altında bir ücreti değil, emekçilerin emeğinin hakkını gördüğü ve insanca bir yaşamın sağlanabildiği bir ücreti talep ettik ve talep etmeye devam edeceğiz, bunun mücadelesini vermeye de devam edeceğiz. Daha dün nas diyenler faizde sorun yok diyenler, Nebati ve damadın diz boyu akılsızlıklarını akıl işi diye bu topluma yutturmaya çalışıyordu iktidar. Ancak şimdi aynı iktidarın Maliye Bakanı, bu durumu akıl dışı olarak tarif ediyor. Bu iktidarın bütün politikaları aslında akıl dışı. Biz de bununla mücadele etmeye devam edeceğiz. Sizi iyi tanıyoruz, iktidarı her birimiz iyi tanıyoruz. Tırnak içinde ifade ediyorum, akılcı politikalarla yapmak istedikleri şey kendi rant politikalarının bu ülkede yaratmış olduğu yıkımın faturasını halkları, emekçilere, bizlere çıkartmak. Dün nasıl mücadele ettiysek bugün de buna geçit vermeyeceğimizi, bu faturayı halklara ödetmeye izin vermeyeceğimizi ifade etmek isterim.
FAŞİZME KARŞI TEK ADRES BİZİZ: Biliyoruz ki önümüzdeki süreç her birimiz açısından çetin olacak. Toplumsal muhalefeti toparlamayı, onu yeniden inşa etmeyi, ülkenin en ücra köşesindeki bütün itirazları da kendi itirazlarımız olarak görüp sahiplenmek adına sözümüz var. Bu sözler doğrultusunda Türkiye’de en güçlü demokratik mücadele hep birlikte başaracağız. Çünkü faşizme karşı tek adres biziz. Çünkü sağa, ırkçılığa, nefrete karşı bir arada yaşamı savunan biziz. Bizim bu özelliğimiz elbette ki bugün yaşadığımız saldırıların da temel sebebi olarak önümüzde duruyor. Karşımızda olan iktidar için şunları söylemek mümkün; ruhu hırs ile zehirlenen, dünyayı dar bir nefret çemberinden görenler, ülkeyi kaz adımlarıyla adım adım kan ve sefalete sürükleyenlere geçit vermeyeceğiz. Dün yapılanları, yapılmamış gibi gösteren, gerçekleri tersyüz eden, devletin her kademesinde türeyen Erdoğan’a ve Erdoğancıklara geçit vermeyeceğiz. Bu hayatı özgür, güzel, yaşanabilir kılacak bir güce, motivasyona ve mücadeleye sahibiz. Başarmak zorundayız ve başaracağız. (HABER MERKEZİ)