Kış bastırdı, evsizler barınma evine sığındı: Ya buradan çıktıktan sonra?
Kış aylarında Ankara Belediyesi'nin barınma merkezlerinde misafir edilen evsizler soğuktan kurtuldukları için mutlu, gelecek için kaygılılar. Akıllarındaki soru “Buradan çıktıktan sonra ne olacak?"
ANKARA- Ankara Büyükşehir Belediyesi, her yıl olduğu gibi bu kış da gidecek yeri olmayıp sokakta yaşamak zorunda kalan evsizlere barınma evlerinin kapılarını açtı.
Belediye ekipleri, havaların soğumasıyla birlikte sokağa çıktı ve donma tehlikesi altında olanları bu merkezlere almaya başladı. Merkezlerde kalanların hepsi erkek. Aralarında yıllardır sokakta yaşayan da var, sokak hayatıyla yeni tanışan da. Yaşları 18 ila 65 yaşları arasında değişiyor.
Kimi uzun zamandır ilk kez sıcak bir yemek yiyor, kimi televizyon izliyor, kimi de kendi aralarında sohbet ediyor. Hepsinin ortak noktası ‘sokaklar’ olsa da hikayeleri bambaşka.
Sanılanın aksine büyük çoğunluğunun geride bıraktığı bir evi, bakmakla yükümlü olduğu ailesi, görüşmediği çocukları var… Aynı zamanda büyük özlemleri ve pişmanlıkları da…
‘NASIL YAŞAYACAĞIMI BİLMİYORUM’
Hakim Umur; son dönemde yaşanan ekonomik krizin getirdiği pahalılıkla baş edemeyip evinden barkından olan, sokak hayatıyla yeni tanışanlardan. O yüzden olacak biraz mahcup biraz da çekingen konuşurken…
Kars’ın Susuz ilçesinde yaşarken önce işsiz kalan, sonrasında da art arda gelen yüklü elektrik faturalarını ödeyemeyince evinden ayrılmak zorunda kalan Umur, kısa süre önce Ankara’ya geldiğini söylüyor.
Bir süre sokaklarda kaldıktan sonra belediyenin barınma evinden haberdar olduğunu ve soğuktan korunmak için merkeze geldiğini ifade eden Umur, buradan çıktıktan sonrası için, “Rahmetli Kemal Sunal’ın dediği gibi; nasıl yaşayacağımı bilmiyorum” diyor. Umur, “Belki sıcak iklimli kentlere giderim. Oralarda sokakta yaşamak daha kolaydır herhalde” diye de ekliyor.
‘OTOGARLARDA, BANKLARDA YAŞADIM’
37 yaşındaki Ercan Ertaş ise 7 yıldır Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin kış aylarında ağırladığı evsizlerden. Hizmetten çok memnun. “Belediyenin böyle bir hizmeti olmasa özellikle kış aylarında sokakta bir gün geçiremezdik” diyor ve ekliyor Ertaş: “Sıcak bir kap yemek, temizlenmek için banyo, berber, yumuşak bir yatak bizler için ne büyük lüks.”
Önce Malatya’da ardından da Ankara’da otogarlarda, parklarda yaşamaya çalıştığını söyleyen Ertaş, başını sokabileceği bir yer olmadığını ifade ediyor. Ertaş, yaz aylarında sokağın tehlikesi bir nebze daha azalsa da kış aylarının evi olmayan biri için çok çetin geçtiğini söylüyor.
‘BENİM DE TOPLUMA KAZANDIRILMAM LAZIM DEĞİL Mİ?’
Ailesi ile yaşadığı problemler nedeniyle evi terk ettiğini ve bir daha sıcak yuva yüzü görmediğini söyleyen Ertaş, en uzun iş hayatının da sekiz ay sürdüğünü vurguluyor. Bunun sebebini de şu şekilde açıklıyor: “Ben Malatya’da İŞKUR üzerinden bir işletmede ütücü olarak işe girdim. Diğer çalışanlar günde bin 500 ütü yapıyordu ama ben yapamıyordum. Maaşımı İŞKUR ödemesine rağmen iki ay sonra işten çıkarıldım. Daha sonra belediyede park bahçelerde temizlik görevlisi olarak çalıştım; en uzun iş yaşamım da sekiz ayla buydu. Galiba ben herkes kadar verimli çalışamıyorum...”
Ercan Ertaş’ın geleceğe dair ‘iş, aş’ gibi mütevazı hayalleri var: “Sigortalı bir işim olsun istiyorum. Temizlik de olabilir. Her insanın yapacağı bir şey vardır bence hayatta. Benim de topluma kazandırılmam lazım değil mi? Benim gibi binlerce genç gerçekten işsiz. Kimseye muhtaç olmadan bir yuva kurmak biz de istiyoruz.”
YIKIK DÖKÜK, HARABE BİR EV: AİLEM NÖBETLEŞE UYUYOR
Gürol Kuyucu kamyon şöförü. Uzun zaman bu alanda iş bulmadığı için ailesini geçindirmekte zorlanarak, Zonguldak’tan Ankara’ya çalışmaya geliyor. Başkent’te de istediğini bulamayınca sokaklarda yatıp kalkmaya, günübirlik işlere giderek bir yandan hayatını idame etmeye, bir yandan da ailesine para göndermeye çalışıyor. Zonguldak’ta yıkık dökük, harabe dört kardeşe hisseli bir evlerinin olduğunu, beş kişilik ailesinin de orada yaşadığını ifade ediyor.
Evlerinde tuvaletin ve banyonun dahi olmadığını, ailesinin evin yıkılma tehlikesine karşı nöbetleşe uyuduklarını dile getiren Kuyucu, uzun süredir görmediği ailesine de özlem duyduğunu söylüyor.
‘KİMSEDEN YARDIM BEKLEMİYORUM; SADECE İŞ İSTİYORUM’
Belediyenin barınma evi sayesinde ‘uzun süredir yemediği yemeğe, yatmadığı yatağa kavuştuğunu’ söyleyen Kuyucu, sokakta kalmanın çok zor olduğunu ifade ediyor: “Bizi ancak sokakta kalan anlar. Tok açın halinden anlamaz; sıcak evinde oturan da bizi anlamaz. Evsizlik anlatılmaz yaşanır...”
Kuyucu’ya göre barınma evleri özellikle kış aylarında hayatsal öneme sahip olsa da kalıcı bir çözüm değil. Kimseden maddi yardım beklemediğini belirten Kuyucu “İstediğim sadece bir iş ve ailemi yanıma almak istiyorum” diyor.
‘12,5 TL’LİK İLACIMI ALAMADIM’
Sokakta yaşayanlardan biri de Hakan Canyurt. Barınma evine ilk gelişi. Kendini daha güvende hissediyor ancak büyük bir mahcubiyet de yaşıyor aynı zamanda. Daha önce barınma evleri olduğundan dahi haberi yok. Bu yüzden kış günlerinde “çok soğukta yattım” diyor. Canyurt’un sokakla hikayesi eşiyle ayrıldıktan sonra geçirdiği psikolojik buhran ve akabinde işsiz kalmasıyla başlıyor. Sonrası otogarlar, banklar, üst geçitler ve hastane acilleri…
Barınma evinde kaldığı süre boyunca çalışarak para kazanıp yeniden hayata tutunmak istediğini söyleyen Canyurt, “Burada kaldığım süre boyunca çalışıp para biriktirmek istiyorum ama gezmediğim yer kalmadı ve iş bulamadım. Ben 10 yıldır şeker hastasıyım. Doktorun yazdığı 12,5 TL’lik ilacı alamadım. Ama çalışmak istiyorum. Yoksa iki gün sonra barınma evlerinden çıktığımızda ne yapacağız?” diye soruyor.
‘KIŞ AYLARINDA EVSİZLER İSTEDİKLERİ KADAR MERKEZLERDE KALABİLİYOR’
Ankara Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Yaşlılar ve Şefkatevleri Şube Müdürü Esin Mızrak da evsiz yurttaşlara verilen barınma hizmetinin uzun yıllardır devam ettiğini söylüyor.
Barınma evlerinde yemek, banyo, berber, psikososyal danışmanlık hizmetleri verildiğinin de altını çizen Mızrak, “Evsiz vatandaşlar bize 153 ihbar hattı yoluyla ulaşıyor. Ekiplerimiz de 15 dakika içinde müdahale ediyorlar ve evsiz vatandaşlarımızı merkeze davet ediyorlar. Normal şartlarda 15-20 gün kalınabiliyor ancak kış aylarında bu süreyi uzatıyoruz. Vatandaş ne zaman çıkmak isterse o zaman çıkabiliyor” şeklinde konuşuyor.