'Bu ödülü tam 16 yıl bekledim'
Fazıl Hüsnü Dağlarca şiir ödülleri sahiplerini buldu. Şair Adnan Özer, ödül parasıyla dergi çıkaracağını söyledi.
DUVAR - Beşiktaş Belediyesi, PEN Yazarlar Derneği ve Türkiye Yazarlar Sendikasının desteğiyle düzenlenen 2. Dağlarca Şiir Yarışması’nda Adnan Özer ve Cenk Gündoğdu ödül aldı. Doğan Hızlan, Arife Kalender, Tarık Günersel, Haydar Ergülen, Enver Ercan ve Ertan Mısırlı’dan oluşan jüri, odağına insanı yerleştirdikleri şiirleriyle, savaş ve göç gibi evrensel temalarıyla, Dağlarca’nın şiir evrenini selamlamaları nedeniyle Yol Şarkıları ile Adnan Özer’i, Harap ile Cenk Gündoğdu’yu ödüle layık gördü.
Evrensel'in haberine göre Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Salonunda yapılan törenle şairlere ödülleri sunuldu. Törende Seçici Kurul Üyesi Sennur Sezer, ölümünün 1. yılı dolayısıyla şiirleriyle anıldı.
ŞAİRLERDEN BARIŞ VURGUSU
Şair Adnan Özer ülkemizin kötü günlerden geçtiğini ve sağduyuya ihtiyacımız olduğunu vurguladığı kısa konuşmasında “Türkiye ağrıyor. Bugünlerde birliğe daha çok ihtiyacımız var. Bu ağrıya karşı dayanışmamız lazım. Bu ödülü tam 16 yıl bekledim. Seçici kurula kararından dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Ödülden alacağım parayla dergi çıkaracağımı buradan belirtmek istiyorum. Bu ödülün iki şaire verilmesinin mesajını ayrıca önemsiyor ve birliktelik, dayanışma ruhu olarak önemseyerek kabul ediyorum” dedi.
Dağlarca ile ilgili bir anısını paylaşarak söze başlayan Şair Cenk Gündoğdu ise barış, kardeşlik vurgusunun ardından hapisteki sanatçılara özgürlük temennisini dile getirdiği konuşmasını şöyle sürdürürdü: “Dilin sürdürücüleri şairler/edebiyatçılar kanında kelimeler taşır. O kelimeler bizi birbirimizi tanımadan, dillerimizi dilmeden, anlamadan tanış kılar, akraba eder. Yeryüzündeki tüm şairler dillerini bilmeden birbirine kardeş olduklarını kanındaki kelimelerle duyar. Sezgi ve hakikatle dünyayı kavrayan hünerli dil sahibi şairleri yakın eden kelimeler, sonsuz bir kardeşlik bağıdır. Sadece bu bile dilin dile düşmanlığını engeller. Tarih de göstermiştir ki devin gölgesine, devletin gücüne değil sözüne inananlar yaşamıştır. Maalesef ki fikirleri ne olursa olsun gözümüz gibi bakmamız gereken şairlere, yazarlara, sanatçılara gözünü çıkarır gibi davranmak, hücrelerde tutsak etmek zorbalıktır, ilkelliktir. Bu kadim tarihe, kültüre, yurda yakışmaz. Bizi akraba eden kelimelerin kaderi zindan olmamalı artık bu yüzyılda.”