Sevim Ak: Mizah eleştirmeli ve düşündürmeli
Sevim Ak ile çocuk edebiyatına dair konuştuk. Yazara göre çocuk kitaplarının olmazsa olmazı, 'umudun diri tutulması'.
Yazmayı 'oyun oynamaya' benzeten ve ilk çocuk kitabı Uçurtmam Bulut Şimdi (1987) ile Akademi Kitabevi Çocuk Edebiyatı Öykü Ödülü’nü kazanan yazar Sevim Ak'la konuştuk. Çocuk edebiyatının, çocuklarının hayal güçlerini geliştirmesi, algı ve düşünce biçimlerinde olumlu etkiler yaratabilmesi adına olmazsa olmazlarını anlatan Ak, Türkiye'de çocuk edebiyatına artan ilgi konusunda ise ümitli.
Sizi, çocuk kitabı yazmaya iten motivasyonlar nelerdir?
İlk öykülerimi Heybeliada’da yaşarken yazdım. Kapımın önünde oynayan çocukların evreniyle kendi çocukluğum arasına kurduğum bağ onlara hikayeler anlatma isteğimi kamçıladı.
Sonraki yıllarda çocuk gruplarıyla öykü okuma-tartışma çalışmaları yaparken sorunlarını yakından hissetme şansı buldum. Konularımın ana ekseni bu iletişimlerden doğdu.
Öykü kitaplarınız da bulunuyor. Yetişkin kitapları ile çocuk kitapları arasındaki anlatım farkı nasıldır?
Çocukların algı ve düşünce biçimleri, duygu dünyası, hayalleri yetişkinlerden farklıdır. Yetişkinin göremediği bir ayrıntı çocuklar için ilk göze çarpan şey olabilir. Çocuk kitapları seslendiği yaş grubuna uyan dil ve anlatım biçimlerini gereksinir.
Küçük çocuklara dolaysız, yalın, kısa anlatımlar, sade, süssüz bir dil uygun olabilir. Okul çağı çocukları detaylı anlatımlar, zengin dil olanakları kullanılabilir.
Çocuklara kitap sevgisi aşılamak için neler yapılmalıdır?
Küçük yaşlarda kitapla tanıştırmak, hikayelerin dünyasında dolaşmanın keyfini tattırmak önemlidir. Kitapçılarda, çocuk kütüphanelerinde geçirilen zaman, resimli kitaplara bakarken birden çok öyküyü çocuğun kendi hayalleriyle oluşturması kitaba gereksinim yaratabilir.
Hikayeler etkin iletişim araçlarıdır. Çocukları başka çocuklara ve yetişkinlere yakınlaştırır, dünyayı ve kendilerini anlamalarına, anlamlandırmalarına yardım eder. Bire bir ilişkileri güçlendirir, bireyin yaratım olanaklarını fark ettirir. Bu tadı yakalayan çocukları kitapların dünyasında tutabilmek için de emek harcamak gerekir.
Çocuğu sürekli izleyen, tatminsiz konumunda tutan iletişim olanakları hayallerle zenginleşen, yaratıcı işleve sahip bu güzel evreni yok etmek ve yeni esirler yaratmak için bekleyiştedir çünkü.
Yeteri kadar yerli yazar yetiştiriliyor mu?
Yerli yazarlarımızın sayısı giderek artıyor. Çocuğa uygun sağlam dil, özgün konu ve anlatımlar zamanla gelişecektir.
Çocuk edebiyatında mizahın yeri nedir?
Olmazsa olmazıdır. En hüzünlü olayları bile mizahi geçişlerle yumuşatmak, çocuğa anlatılabilir hale getirmek mümkündür.
Mizah yalnızca güldürten sakarlıklar zinciri değil, eleştiren ve düşündürten incelikler olarak algılanırsa etkili olur.
Çocuk kitaplarının görsel kısmını nasıl buluyorsunuz?
Çocuk edebiyatımız çeviri kitaplarla yarışıyor. Yayınevleri birbiriyle rekabet içinde en iyi örnekleri yakalamak peşindeler. Eskiden çocuk edebiyatının tabu konuları bugün rahatlıkla kitapların ana eksenini oluşturabiliyor.
Kendine özgün bir dil, özgür bakış açısı oluşturmuş güçlü kalemler yine de az diyebilirim. Baskı, kağıt kalitesi, illüstrasyon, grafik tasarımlar daha hızlı bir gelişim içindeymiş gibi geliyor bana.
Çocuk edebiyatının son beş yılını nitelik açısından nasıl değerlendirirsiniz? Türkiye’de çocuk kitaplarına ilgi ne düzeyde?
Çocuk kitaplarına ilgi artıyor. Modern aileler çocukların küçük yaşlarda kitaplarla tanışmasını önemsiyor. Çocuk kitapları kreşlerde, anaokullarında ve okullarda etkinlik aracı olarak etkin bir şekilde kullanılmaya başlandı.
Bir çocuk kitabının olmazsa olmazları var mıdır? Nelerdir?
Kullanılan dilin ve konunun seçilen yaşa uygun olmasını, mizahının gücünü önemserim. Neyi anlatırsa anlatsın umudu diri tutması değerlidir benim için.