Seçimlik Demokrasi: Liderler ne kadar samimi?
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki öğretim üyeliği görevlerinden ihraç edilen Ülkü Doğanay ve İnan Özdemir Taştan ile halen aynı fakültede görev yapan Halise Karaaslan Şanlı’nın ortak çalışması “Seçimlik Demokrasi” raflarda.
ANKARA - İmge Kitabevi’nden çıkan “Seçimlik Demokrasi-Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli ve Selahattin Demirtaş’ın Demokrasi Söylemi” adlı kitap referandum öncesi farklı bir siyasal iletişim araştırması olarak dikkat çekiyor. Kitabın yazarları, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden OHAL KHK’sı ile ihraç edilen Ülkü Doğanay ve İnan Özdemir Taştan ile halen aynı fakültede öğretim üyesi olarak görev yapan Halise Karaaslan Şanlı.
‘MEYDANLARINDAKİ DEMOKRASİ SÖYLEMİ’
Kitap, 30 Mart 2014 Mahalli İdareler Genel Seçimi ile 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimi öncesindeki bir aylık kampanya döneminde AK Parti, CHP, MHP ve HDP (yerel seçim için ayrıca BDP) liderlerinin ve 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi öncesinde hem seçime katılan adayların hem de aday gösteren siyasi parti liderlerinin yapmış olduğu seçim konuşmalarındaki demokrasi söylemini iki aşamalı bir analiz aracığıyla inceliyor. Birinci aşama, konuşmalarda temel demokratik ilkeler ve insan hakları kavramlarıyla ilişkili temaların niteliksel içerik analizine, ikinci aşama ise liderlerin bu temalar etrafında kurulan demokrasi söylemlerine odaklanıyor.
Kitabın önsözünde şöyle diyor Ülkü Doğanay: “Liderlerin politik söylemlerinde yurttaşların farklılıklarıyla birlikte eşitler olarak bir arada yaşayabilmelerine, kendi hayatları üzerinde özgürce söz söyleyebilmelerine ve hayatlarını etkileyen kararlara katılabilmelerine olanak sağlayan bir demokrasi anlayışının ne denli sınırlı bir yer bulduğunu sorunlaştırmaya çalıştık.”
'İNSAN HAKLARI VURGULARI SEÇİM TAKTİDĞİ'
Kitabın sonuç bölümünde ise şunlar ifade ediliyor: “Toplamda liderlere ait 513 seçim konuşmasının niteliksel içerik analizi tekniğiyle incelendiği ve 28 konuşmanın ayrıntılı olarak söylem analizine tabi tutulduğu araştırmanın sonucunda, siyasal parti liderlerinin konuşmalarında kimi zaman doğrudan ifade bulan, kimi zaman icraatlar ve vaatler içinde eriyen evrensel insan haklarına yönelik vurguların, çoğunlukla bir seçim taktiği olarak kullanıldığı görülmüştür.”
Prof. Doğanay: Sorun 'evet' ya da 'hayır' değil
Bu açıklamanın ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için bir parantez açan yazarlar, Demirtaş’ın konuşmalarının kısmi olarak diğer üç liderden farklılaştığını, azınlık hakları, kültürel haklar, ifade özgürlüğü ve kısmen de kadınların siyasal katılımı konularında daha geniş bir çerçeve kurduğunu ifade ediyorlar.
‘SÖZÜMÜZÜ TUTMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Kitabın yazarlarından Ülkü Doğanay ile İnan Özdemir Taştan, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyeliği görevlerinden “barış imzacısı” oldukları için OHAL KHK’leri ile ihraç edildiler. Halise Karaaslan Şanlı ise aynı okulda öğretim üyesi olarak çalışmaya devam ediyor. Ülkü Doğanay, ihraç edilmelerinin akademiden uzaklaşmaları anlamına gelmediğini şu sözlerle anlatıyor: “İnan Özdemir Taştan’la birlikte ‘Barış için Akademisyenler Bildirisi’ni imzalamamız nedeniyle bir gece yarısı KHK’sı ile ilk gençlik yıllarımızdan bu yana ömrümüzü geçirdiğimiz, çalışmalarımızı sürdürdüğümüz ve dersler verdiğimiz Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden ihraç edildik. İhracımızın üzerinden iki ay bile geçmeden kitabımızı okurlarımızla buluşturmamız, üniversiteden ihracımızın akademiden ihracımız anlamına gelmediğinin en iyi kanıtı. ‘Hayır gitmiyoruz’ diyerek öğrencilerimize, dostlarımıza ve hocalarımıza verdiğimiz sözü tutmaya devam edeceğiz.”