İşte büyük sanatçılar!
hep kitap sanat yayınlarına başladı. "İşte" serisinde klasik ve modern dönemin önde gelen sanatçıları derinlikli metinler ve illüstrasyonlarla anlatılıyor.
Klasik ve modern sanatçıların biyografileri sevdiğimiz kitaplar arasında. "Hayatı ve Eserleri" başlıklı kitaplar bir dönem ev kütüphanelerinde durmasını en çok sevdiğimiz türlerdendi. İçerik ve görsel kalitesini bilmesek de çocuklar arada bir baksındı. İnternet kullanımının artmasıyla bu tarz referans kitaplara rağbet azalsa da kaliteli çalışmalar her zaman yerini buluyor. hep kitap tarafından başlatılan "İşte" serisi güncel tartışmalara da alan açan içeriği ve görsel kalitesiyle tavsiye edilecek türden.
"İşte Van Gogh" ve "İşte Andy Warhol" kitaplarıyla başlayan seride Dali'den Da Vinci'ye, Rembrandt'tan Bacon'a kadar sanat dünyasının en temel isimlerinin kitapları yayımlandı şu ana kadar. Alanında uzman sanat tarihçileri tarafından yazılan kitaplar aynı zamanda farklı illüstratörlerin katkılarıyla da renkleniyor. Bu tarz kitaplarda standart olarak eserlerin basımı ve sanatçının fotoğraflarını görürüz. İşte serisinde her illüstratörün sanatçının dönemine özgü görselliği yansıttığı illüstrasyonlar kitaplara canlılık katıyor.
İşte serisinin metinlerine de ayrıca dikkati çekmek gerek. Metinler geçmişte kalmış değil, tam tersine sanatçıların bugün neyi temsil ettikleri üzerine referanslara yer veriyor. Mesela Magriette'in pipoları, melon şapkaları, pofuduk bulutları reklam sektörünü ve kurumsal kimlik tasarımlarını nasıl etkiledi? Ya da Warhol soyut sanata karşı ABD'yi temsil edecek pop kültür imgelerini ararken aklından neler geçiyordu?
Geçmişe dönersek, Caravaggio yüzyıllardır hüküm süren ve gerçeğin idealize edilmiş bir versiyonunu sunan resim geleneğini kırıp yoksulluğa, duygulara ve çaresizliğe sanatta nasıl alan açtı? Van Gogh deli bir sanatçı olarak addedilmenin yanında yaşamın umutsuzluğunu ve coşkusunu nasıl bir arada yansıttı? Monet bir eleştirmenin dalga geçmek için yazdığı İzlenimci sıfatını nasıl sahiplendi?
Bu tarz popüler sanatçı kitaplarına göre daha derinlikli metinlerin olduğu İşte serisi hem yeni merak salanlar için başlangıç kitabı niteliği taşıyor, hem de tekrardan bakmak isteyenler için yeni okumalara da olanak veriyor. Kitap kapaklarının ve sayfaların renk ve doku kalitesi hem güçlü, hem de standartlaşmış baskı örneklerine alternatif oluşturuyor. Benzer bir çalışmayı Türkiye'nin klasik ve modern sanatçıları için de görebilsek keşke.
İşte serisi tabi ki sadece geçmişteki sanatçıların eserlerini ve hayatlarını öğrenmemiz için değil, bugünün sanatına bakarkenki ufkumuzu genişletmek için de yollar gösteriyor. Sanat tarihinin ilk modern sanatçısı sayılan Goya'nın Savaşın Felaketleri serisiyle ilgili yazılan bölüme geliyoruz. Napolyon'un İspanya'yı işgali üzerine başladığı, insanın insana gaddarlığın yansıttığı seriyi Jake ve Dinos Chapman kardeşler yeniden yorumlamıştı. Halen Arter'de görebileceğiniz Anlamsızlık Aleminde sergisinde de yer alan bu yeniden yorumlamalara bakarken kitaptaki şu bölüm bize referans olabilir:
Goya savaşın iğrençliğini gösterir, fakat aynı zamanda sanatın, acımasızca dehşetin olduğu dönemlerdeki rolünü sorgular. Geleneksel savaş sanatı kahramanlıkla ilgilenir, ancak Goya için sanat, gerçeği iletme aracıdır. Baskılar (baskı resimler) sanat eseri olarak çığır açıcı ve rahatsız edici derecede gerçekçidir. Goya resimlerden birinin üstüne şöyle yazmıştır: "Bunu gördüm - bunu da gördüm." Hayal gücünün değil, yaşanmış bir deneyimin ürünüdür.