Devrim yapmak isteyen gençlere ne oldu?

Paul Nizan'ın 'Fesat' kitabı, Yordam Yayınları etiketiyle Türkçe'de. Kitap, Fransız gençliği ve devrim ilişkisini irdeliyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Geçtiğimiz aylarda Yordam Kitap’tan Özdemir İnce çevirisiyle yayımlanan Paul Nizan imzalı 'Fesat' yazarın varoluşçuluk üzerine öyküsünü şekillendirdiği bir roman özelliği taşıyor. Nizan’ın hayatında hiç kuşku yoktur ki Sartre’ın etkisi çoktur. Nizan, Sartre’ın Paris’teki ünlü Henri - IV Lisesi’nden arkadaşıdır. Paris’in Ulm Sokağı’ndaki Fransa’nın en saygın okullarından biri olan Yüksek Öğretmen Okulu’na da birlikte girerler, öğrenimlerini beraber görürler ve oda arkadaşı olurlar.

Fesat, Paul Nizan, çev.Özdemir İnce, 240 syf, Yordam Kitap, 2017. Fesat, Paul Nizan, çev.Özdemir İnce, 240 syf, Yordam Kitap, 2017.

Nizan, 1927 yılında Fransız Komünist Partisi’ne katılır. Nizan’ın örgütlü olduğu bu süreç II. Dünya Savaşı öncesi Stalin - Hitler anlaşması ile 21 Eylül 1939 tarihinde sona erer. Nizan, bu tarihten yaklaşık 8 ay sonra, II. Dünya Savaşı’nın başladığı günlerde Dunkerque bölgesinde İngiliz birliklerine tercümanlık yaparken öldürülür. Henüz 35 yaşındadır. Tarihler 23 Mayıs 1940’ı göstermektedir.

Savaştan sonra ise FKP tarafından, Nizan’ın bir ajan olduğu iddiası ortaya atılır. FKP’nin iddiasına göre, Nizan Parti’nin sırlarını İçişleri Bakanlığı’na satan bir ajandır. Nizan, hayatta olmadığı için kendini savunamaz ancak arkadaşları Sartre’ın öncülüğünde bir bildiri yayınlar. Albert Camus ve Andre Breton’un da içinde olduğu isimler, Nizan hakkındaki bu karalama kampanyasına son verilmesini ister.

Nizan’ın Fransız Komünist Partisi’nden ayrılması ile gelişen ve “karşı- devrimci” olarak ilan edilmesi ile sonuçlanan süreç sonrasında Sartre’ın çabaları ile “Fesat” Fransa’da yayımlanır. Sartre kitabı, “Nasıl Marx’ta, özellikle meta fetişizmini çözümlediği ilginç bölümlerde, ekonomik kavramların bir fenomenolojisi varsa, onun gibi Nizan’da da, hareket halinde bir kavram olan gençliğin, toplumsal ve tarihsel verilerden kalkarak yapılmış bir saptaması ve betimlemesi vardır ki, o da bir fenomenolojidir. Kitabının büyük değeri bu karmaşık tarih ve çözümleme payının varlığından doğuyor” sözleriyle tanımlar.

FRANSA'NIN GİDİŞATINDAN MEMNUN OLMAYAN GENÇLER

Nizan bu kitapta, bir grup öğrenciyi tasvir eder. Bu öğrenciler, burjuva geleneğine sahiptir ve Fransa’nın gidişatından memnun olmayan bir gençliği nitelemektedir. Devrim yapmaya karar verirler. Aralarındaki ekonomik olarak en geride olan küçük burjuva bir öğrencinin dışında herhangi bir örgüte girmek hiçbirinin aklına gelmez. Evvela 'İç Savaş' isimli bir dergi çıkarırlar. Bu dergi kapitalizmi eleştiri maksadını taşır. Ama polisin ilgisini çekemezler. Yeterince “rahatsız edici” olmadıklarını düşünürler.

30’ların Fransa’sında ciddi bir komünist avı vardır ancak bu dergi, rejim tarafından tehlikeli bulunmaz. Okullarını bitirip evlerine dönen gençler, bıraktıkları yoz yaşamlarına geri dönerler. En zengini yengesini baştan çıkarır ancak bu süreç kendi intiharıyla sonuçlanır. En aklı başında olan küçük burjuva ise bu süreci FKP’li bir militanı polise ihbar ederek tamamlar.

Nizan’ın dedesi demiryolu işçisidir. Uzun yıllar bu iş kolunda çalışan ailenin, Nizan’ın babasının işçilikten mühendisliğe terfi etmesi ile yaşam koşulları değişir. Birden proleterlikten burjuvalaşmaya başlarlar. Kuşkusuz ki Nizan’ın bu kitabı yazmasındaki temel dürtülerden biri de buydu. Gençliğin içinde bulunduğu durumu ve bu durumun yarattığı etkilerin neye dönüşeceğini kavramaya çalışır Nizan.

'Fesat'ta yazar, yer yer dokunuşlar yapar ve varlığını hissettirir. Otobiyografik bir izleği sunar aslında okuyucuya. “Tantanalı, büyük çağlara özgü batışların tümüne bel bağladıktan sonra, gemicilik yönergelerine, köprülerin kırmızı işaretlerine uyarak, burjuva yaşamının ölü sularında gemi yönetmek zorunda mı kalacaklardı sonunda?” sözleriyle karakterleri üzerinden sorular sorar kendine. İçinden geldiğin, izlerini taşıdığın ve hala taşıyor olduğun bir geleneğe karşı gelmek ve yepyeni bir dünya düşlemek mümkün müdür? Bunun için bedel ödemeye hazır mısın? Nizan, bu sorular üzerinden temayül eder karakterlerine, okuyucuya ve kendisine. Varlığını – gerek hayatta, gerek romanda- inkar etmez ve her daim sorgular. Kelimelerin peşine düşer, anlam ve kavga aranır: “Bir erkek, kendisine ancak bir kadınla başlar tekrar. Ya da savaşla, devrimle… Kitaplar yazalım.”