Hatalar üstüne: N’apcaz biz bununla?

Eksikliğe, hata yapmaya yer vermeyen yaklaşımlar çocuklar üzerinde derin izler bırakıyor ve çocuklar, büyüdüklerinde hatalarla sağlıklı ilişkiler kuramıyor, yüzleşemiyor. Oysa basit bir kabul hayatları çok kolaylaştırabilir: İnsanlar mükemmel canlılar değillerdir. İşte hata yapmaya açık ve onları düzeltme konusunda deneyimli, sağlıklı bireyler için 'Fark Yaratan Sınıflar Projesi Öğretmenler Ağı'nın da kullandığı 3 kitap: Hiç Hata Yapmayan Kız, Hatalar Kitabı ve Bir Problemle Ne Yaparsın?

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - 'Hata' toplum olarak en baş edemediğimiz konulardan biri. Hatayı görmezden gelmek yahut hata yapanı orantısız bir şekilde cezalandırmak iki refleksimiz, ara tonlar yok. Hata, mutlak kötü ve çözümsüz olarak görüldüğünden başka bir şey gelmiyor elimizden. Bu en çok yetişkin-çocuk ilişkisinde var olan, izleri ise hayatlarımız boyunca silinmeyen bir ikilem. Bu izler yüzünden de bir türlü karşılaştığımız hatalı kişi ve durumlara doğru/gerekli refleksleri veremiyoruz.

HATA YAPAN BİZSEK?

Bir gazetenin 'erkeklerin kendi erkeklikleri ile yüzleşmeleri' konulu yazılarından oluşan serisinde 'evet ben de hata yaptım, erkek egemenliğin gücünden faydalandım' açıklığında yazılar göremiyorsunuz. Yazılar hep çevre yolunu kullanıyor. Metinler çoğunlukla 'bizim bir arkadaş varmış' tadında, ya da 'ah biz erkekler!' kalabalığının arkasına sığınıyor. Bu yazı serisinde olduğu gibi benzeri birçok durumda yaptığımız hataların boyutunu, çözümünü ve onarım yollarını keşfedemiyoruz.

AİLE EN BÜYÜK ÇELİŞKİ KAYNAĞI

Cinsel istismar üzerine vakalara bakarken birçok olayda çocukların 'ailesine/babasına söylemek' tehditi ile uzun süreler istismar edildiklerini görmüştüm. Çocukların maruz kaldıkları birçok kötü muamele için de bu durum maalesef geçerli. Üniversiteye yerleşemeyen ama ailesine kazandığını söyleyen, yahut okulunun uzadığını saklayan, ne kadar çok genç vardır kim bilir. Peki neden? Ailelerin mevcut durumu birçok noktadan eleştirilmeli ve didiklenmeli, bu bir tarafa. Ancak hatalar/ yanlışlar/ yanlışlıklar ve bunlara verilen tepkiler üzerine ayrıca düşünmemiz gerekiyor.

Bunun için öncelikle kendi deneyimlerimiz üzerine düşünebiliriz. Hatayı saklama reflekslerimiz, otorite ile karşılaşma korkularımız ve halının altına süpürmeye çalıştıklarımız... İçimize işlemiş otorite korkusu… Neden kaynaklanıyor olabilir? Bu topraklarda çocuğun basit bir düşüşü bile birçok yetişkinin, çocuğu korkutacak tepkisiyle sonuçlanır. Aşırı tepkiler, cezalar, başkasının çocuğu ile karşılaştırmalar, en iyisi olma baskısı, 'benim çocuğum' yüceltmeleri, eksikliğe, eksik yapmaya yer vermeyen ve hataya onarıcı yöntemler sunmayan yaklaşımlar çocuklar üzerinde birçok iz bırakıyor. Bu tarz yaklaşımlara maruz kalan çocuk ise yetişkin olduğunda hatalarla sağlıklı ilişkiler kuramıyor.

.

Bu durum çocuklukta ise çocukların ailelerinden destek al-a-maları ile sonuçlanıyor. Maalesef çocukların istismar, tehdit, zorbalık gibi zor durumlarda ailelerinden destek alamıyor olmalarında, hatalara verilen aşırı tepkilerin, orantısız öfke ve cezaların yahut tamamen hatayı görmezden gelme, hatalara onarıcı bir çözüm geliştirememe tepki ve tepkisizliklerinin elbette önemli bir etkisi var. Oysa basit bir kabul hayatları çok kolaylaştırabilir: İnsanlar mükemmel canlılar değillerdir. Hatta epey kusurlu ve eksik canlılardır. Ne bir gece görüşü, ne saniyede 100 km hıza ulaşma ne de birçok yavru gibi doğar doğmaz yürüyebilme... Bunlara sahip olamadığı gibi bol bol da hata yapar. Düşe kalka öğrenir. Hatta çocuklar için doğruyu bulmanın, sınırlarını keşfetmenin yolu yanlış yapmaktan geçer. Bu basit bilgiye dönmek işimizi ve hayatımızı en çok da çocuklar açısından kolaylaştırabilir.

'Fark Yaratan Sınıflar Projesi Öğretmenler Ağı'ndan Burcu Yıldırım ve Berna Aslan’ın sınıf deneyimleri bu mevzuda önemli ipuçları sunuyor. Öğretmen ağı, yaratıcılığın önündeki engelleri kaldırmak üzerine yürüttüğü tartışmalarda hata yapma korkusunun ağırlığını keşfetmiş. Bunun üstüne çocuklar için 'Hata Kapsülü' ve daha küçük yaşlar için 'Hata Geri Dönüşüm Kutusu' uygulamalarını geliştirmişler. Hata Kapsülü çocukların yaptıkları hatalardan öğrendiklerine ve bu hataları dönüştürmek için yapılabileceklere odaklanan bir uygulama. Hata Geri Dönüşüm Kutusu ise çocukların yaptıkları resimler üzerinden uygulanıyor. Çocuklar hatalı buldukları resimleri kutuya atıyor ve sonrasında resimler bir diğer çocuk tarafından başka bir şeye dönüştürülüyor. Bu uygulama esnasında Burcu Yıldırım’ın çocuklarla paylaştığı iki kitap var; Hiç Hata Yapmayan Kız ve Hatalar Kitabı. Bu kitapların yanına bir de Kobi Yamada’nın 'ne yaparsın?' serisinden 'Bir Problemle Ne Yaparsın’ı ekleyebiliriz.

HİÇ HATA YAPMAYAN KIZ

Betül’ü herkes şöyle tanır: Hiç hata yapmayan kız. Adını hiç bilmez ve söylemezler. Betül’ün bir de kardeşi var Kaan. Kaan hata yapar hem de çok fazla. Pastel boyaları yiyip, fasulye ile resim yapar. Ama Betül hiç hata yapmaz hem de hiç. Çorabını yanlış giymez, ödevini unutmaz, sakarlık yapmaz. E hayranları da var tabi. Hokkabazlıkta da birinci. Ama hayat bu, bir gün hokkabazlık gösterisinde tuzluk yerine karabiberi alınca işler tersine döndü. Üstelik “Betül o güne kadar hiç hata yapmamıştı.”

Hiç Hata Yapmayan Kız, Mark Pett-Gary Rubinstein, Resimleyen: Mark Pett, Çeviren: Meltem Özdemir, 2012, 1001 Çiçek, syf. 32, Yaş: +7 yaş

Hiç Hata Yapmayan Kız; hata yapmama kaygısının çocukluğun doğasına ne kadar tezat olduğunu ve çocukluğun nasıl önüne geçtiğini, çocuklar üstünde nasıl kaygı ve stres yarattığını anlatıyor. Hata yapmayan abla ve sürekli hata yaptığı söylenen kardeş örnekleri aslında hata yapmanın, düşmenin ne kadar çocukla ilişkili olduğunu hatta çocuklara yakıştığını gösteriyor. Göze sokulmadan yapılan bu 'hata yapmayan Betül ve diğer çocuklar ayrımı' durumdaki absürtlüğü ortaya koyuyor.

Öte yandan hiç hata yapmayan Betül’ün isminin bilinmiyor olması, parlak imajlarının arkasında isimleri silikleşen çocuklara ve çocukluğa dair vurucu bir betimleme. Kitap arka planda sürekli şu hatırlatmayı yapıyor: Çocuk bu hata yapar, çocukluk zaten böyle bir şeydir. Hiç Hata Yapmayan Kız, başarılı olma ve hatasız olma kaygısıyla zorlanan çocuklara rahatlatıcı bir içerik sunuyor. Öte yandan çocuklarına sürekli hedefler koyan ebeveynlere 'dikkat o bir çocuk!' hatırlatması yapıyor. İçeriği oldukça yoğun olan kitap derdini oldukça naif, mizahi ve iç karartmadan anlatıyor.

HATALAR KİTABI

Hatalar kitabı resimleri taşırmadan boyamaya, bulutları beyaz, çiçekleri pembe yapmaya zorlanmış çocuklar için. Kitap, çizim denemelerindeki hatalardan yola çıkarak hatalardaki olanakları görmek ve dönüştürmek üzerine keyifli, yaratıcı ve basit yollar sunuyor.

Hatalar Kitabı, Corinna Luyken, Resimleyen: Corinna Luyken, Çeviren: Ebru Şenol, syf. 52, 2017, ABM, Yaş: +5

Önce, bir yüz yapmaya başlamışken bir de bakmışsınız tek gözü diğerinden büyük. O zaman diğerini de biraz büyütelim. Offf yine olmadı! Bu sefer bu göz çok büyük oldu. O zaman bir gözlük çizmek işe yarayabilir. Çizdiğimiz kızın boynu çok mu uzun oldu? O zaman fırfırlı bir yaka işimizi görür. Dirsekler için de yamalar işe yarayacaktır. Kedi kurbağa karışımı canlıyı kapatmak için de çalılık çok iyi bir fikir. Birbirinden uzak ve uzun bacaklar için de kaykay harika bir fikir. Kağıttaki mürekkep lekeleri, ağaçtan dökülen yapraklara dönüşebilir. Ve tüm bu hatalar dönüştüğünde şahane bir resme götürebilir bizi.

Hatalar kitabı, şaheser denebilecek bir resmin aslında birçok hatanın yan yana gelmesinden oluşabileceğini söylerken, her hatayı başka bir şeye dönüştürme olanağını uygulamalı bir şekilde gösteriyor. Kitabın iyi yanlarından bir diğeri de söze döktüğünü uygulamayla adım adım gösteriyor olması. Bu haliyle başlamaktan, ilerlemekten korkan çocuklarla hata ve dönüşümü çocuğun yaşına göre hem soyut hem de somut düzeyde deneyimleme ve konuşma olanağı sunuyor.

BİR PROBLEMLE NE YAPARSIN?

Bir problemle karşılaşmak genelde planladığımız bir şey değildir. Ama planlamasak da çıkıp gelir hayatımıza. Varlığı rahatsız eder. Problemi görmezden gelmek, yok saymak en tercih edilen yöntemlerden biridir. Ama bu yöntemler problem üzerinde hiç işe yaramaz. Problem, onla yüzleşilene, çözüm bulunana kadar ilgili kişiyi takip eder. Ama çözülmeyen her problemin büyümek, daha karmaşık bir hal almak gibi kötü bir huyu vardır.

Bir Problemle Ne Yaparsın, Kobi Yamada, Resimleyen: Mae Besom, Çeviren: Abdulkerim  Enes Esen - Tuna Alemdar, syf.40, 2017, NAR, Yaş: +7

Bir Problemle Ne Yaparsın kitabında da kahramanımız tam olarak öyle yapıyor. Problemi görmezden geliyor. Zira planları dahilinde değil bu problemin varlığı. Ama problem onu ısrarla takip ettiğinde, kaçmak yerine ona daha yakından bakmaya karar veriyor. Yakından baktığında ise problemin içinde barındırdığı olanakları ve fırsatları keşfediyor. Bir de aslında problemin sandığı kadar büyük olmadığını...

Komi Yamada’nın 'ne yaparsın?' serisinde üç kitap bulunuyor; Bir Fırsatla Ne Yaparsın?, Bir Fikirle Ne Yaparsın? ve Bir Problemle Ne Yaparsın?Kitaplarda küçük bir çocuğun bu karşılaşmalardaki refleks, düşünce, korku, kaygı, çözüm ve çözüm sonucundaki gelişimi aktarılıyor. Mae Besom’un resimlediği kitaplarda çocuğun kaygı, korku ve dönüşümü oldukça iyi anlatılıyor. Bu bakımdan kitaplar güçlü görselliğiyle çocukların kendileriyle özdeşlik kurmalarına da olanak veriyor.