Antika Titanik'in aforizmaları!
Mısır, Titanik ve İstanbul’un mekân seçildiği olaylar sırasında kaotik atmosferin ağırlığı, nefesi ciddi ciddi hissedilirken tempo bir an düşmüyor. Dilin argoya prim verdiği avansı sonuna kadar kullanarak yeraltı edebiyatına ve absürd komediye göz kırpmanın da ötesine geçen romanı anlamak için neredeyse göz kırpmamak gerekiyor, zira o kadar çok karakter var ki bir sonraki sayfada karşınıza kim olarak çıkacağını kestiremiyorsunuz!
Hüseyin Bul
DUVAR - Murat Menteş'in son kitabı Antika Titanik, April Yayınları tarafından yayımlandı. Antika Titanik, yazarın okuduğum ilk kitabı. Alışılmışın dışında bir tarzı ve dili var. Kelimelerin cümle olmadan önceki ve yazarın sihirli elleri değdikten sonra adeta cümlenin namlusuna sürülmelerinden sonraki dağıtıcı ve bozucu etkisi -ki özellikle bozucu dedim- yerleşik, geleneksel ve alışılmışı olanı tahrip niteliğinde.
2 bin 222 kişinin içinde olduğu, 269 m uzunluğundaki Titanik’teki yaş ortalaması 70 olan gemi, CNN’nin meşhur moderatörü Delilah Dale’in naklen yayın yaptığı sırada, Dejenere Ejderler Örgütü tarafından basılıp, “Bir yolcu öldüreceksiniz. Silahınızı seçin ve yolculardan birinin icabına bakın. Mıhladığınız kişinin cesedini veya başını getirirseniz, bağışlanacaksınız. 7 dakikanız var” denilerek adeta 72 milletin cihan harbine girmesiyle başlıyor roman.
ROMANIN TEMPOSU
Mısır, Titanik ve İstanbul’un mekân seçildiği olaylar sırasında kaotik atmosferin ağırlığı, nefesi ciddi ciddi hissedilirken tempo bir an düşmüyor. Dilin argoya prim verdiği avansı sonuna kadar kullanarak yeraltı edebiyatına ve absürd komediye göz kırpmanın da ötesine geçen romanı anlamak için neredeyse göz kırpmamak gerekiyor, zira o kadar çok karakter var ki bir sonraki sayfada karşınıza kim olarak çıkacağını kestiremiyorsunuz!
Reenkarnasyon sonucu yolu Titanik’e düşenlerin adeta zombileşerek hareket ettiği romanı okurken farkında olmadan bir Tarantino filminin içine düştüğünüzü hissedebiliyorsanız, iki sebebi vardır; bir, daha önceden bir Tarantino filmi izlemiş olmanız, iki, yazarın başarısı. Oysa romanda ne bir zombi vardır ne de reenkarnasyonunun bahçesine uğramış biri.
Britanya’nın Southampton limanından, sahibi Mareşal rütbeli gangster İgor Jaguar’ın olduğu Titanik gemisi 2019 yılında yola çıkar. Yolculardan biri kurpiyerlik yapan, Marco Montes’tir. İgor’un kızı, Marco’nun karısıdır. Ancak Marco’nun gözü, şıkır şıkır, fıkır fıkır, ecstasy almış gibi yerinde durmayan İgor’un kızı Jojo'da değildir. Tek hedefi, arzusu, dileği, amacı vardır; güzeller güzeli Şifa Şavk’ın gönlüne girebilmek, kalbini çalmak...
Romanın ana çıtasını oluşturan Marco’nun karşılıksız aşkı Şifa’nın peşinden koşmasını örgüleyen yazarın seçtiği karakter isimleri de en az romanın dili, konusu ve kurgusu kadar ilginç, eğlenceli ve oldukça da enteresan. Dr. Akula, Kurush Kumar, Apo Calypso, Refik Risk, Varda Rowa, Taha Tahir ve herkesi peşinden koşturan, kendine hayran bırakan güzeller güzeli, Kahire Kızılları örgütünün lideri, anestezi uzmanı Şifa Şavk bunlardan birkaçı.
YAZARIN NOTLARI...
Yazarın, romanı yazmaya başlarken önümde 3 bin sayfalık not vardı deyişini hissetmek, görmek pekâlâ mümkün. O kadar çok bilgi akışı var ki neredeyse Dünya tarihi kitabı okuyormuşsunuz hissine kapılıyorsunuz. Bu bilgi bombardımanını romanın bütününe o kadar güzel yayıp yerleştirmiş ki, okuyucunun rahatsız olmasından çok hikâyenin anlaşılmasını ve inandırıcılığını, mantığını desteklemek amacıyla, “bu romanda ürün yerleştirme yapılmıştır” demeye getirmiştir.
Bunlardan 'aforizma' niteliğindeki birkaç tespiti alıntılayalım:
“Ecel, bir kez daha fanilerin gündemindeydi. Titanik, akıbeti sayesinde ölümsüzleşiyordu. Hepimiz aynı tabuttaydık.” ( sf. 25)
“Kamaranın penceresinden okyanusa, soğuk balık çorbasına baktım.” ( sf.29)
“Karnındaki bebek, onun bodyguardıydı. Doğmamış çocuk, beni doğduğuma pişman etmişti.” ( sf.38)
“Gaddar kimseler, yanılgılarından imal ettikleri sahte dürüstlükten güç alırlar. Bana sökmez, zalimlik, cimrilik ve büyüklenme; aptallığı örtmede kullanılan aptallıklardır.” ( sf. 40)
“Öyle sarhoştu ki, karnındaki bebek bile hıçkırıyordu.” ( sf.67)
“Para, insanlığın altıncı hissidir.” ( sf.81)
“Açlık, korkuyu ve diğer her şeyi er geç bastırır.” ( sf. 86)
“Katiller hijyenden muaf değiller.” ( sf. 86)
“Mutluluk, sahteliğe, gırtlağına kadar borçludur.” ( sf.123)
“Cömertlik alelade bir ödeve dönüşür.” ( sf. 125)
“Klişeler dâhiyanedir, bayım. Tek kusurları yenilik vasıflarını yitirmiş olmalarıdır.” (sf. 126)
“Özgürlük, bilinç, kişilik, şüphe, muhakeme ve eleştiri. Bu 6 kavram, birbirine öyle sıkı bağlı ki, biri eksildi mi, diğerleri azalıyor.” ( sf. 183)
“Horkheimer [ 1895-1973] “Felsefe, her türlü korkunun, düşünme yetisini köreltmesine karşı durmaktır” demiş.” ( sf.184)
“Ödlekler başkalarına acırlar fakat cesaret edip onları savunmazlar.” ( Sf.223)
“Korkudan fayda gelebilir fakat korkaktan asla.” ( sf. 276)
TÜM KARAKTERLER AYNI ŞEKİLDE KONUŞUYOR!
Dört bölümden oluşan romanın karakterlerinin hepsinin aynı şekilde konuşması yazarın gözünden kaçtığını sanmıyorum; özellikle tercih etmesi, romanın bütünündeki atmosferi, ahengi, ritmi bozmamak için düşünmüş olabilir. Fakat bir Rus olan İgor Jaguar’ın Arapça kökenli kelimelerden yardım alarak kitabın bütününe hakim olan dilde konuşması üzerinde durulması gereken bir ayrıntı.
MENTEŞ'İN BİLGİ YÜKLEMELERİ
“Fakat ölümün yaydığı kahredici ciddiyetsizliği inkâr etmekle nereye varılabilir? Bir parazit kolonisi mesabesindeki beşeriyet, muhayyel hakikate tutunma hevesiyle mi ihya olacak?” ( sf.136)
Başka bir yerde, Refik Risk, Şifa’ya mail atarken bilgi yüklemeden duramıyor:
“1586’da dikilen dev Buda heykeli, Japon İmparatorluğundaki bütün kılıçlar toplanıp eritilerek yapılmış.” ( sf. 269)
Aşk ile belanın aynı anlama geldiği romanda yazar evliliğe ciddi eleştiriler de getiriyor:
“Bilirsiniz işte aile başlı başına bir anormallik kolektifidir. Eziklerin örgütü. ( sf. 245)
“Nikâh yüzüğü ve evlilik cüzdanı hiçbir zaman özgürlüğün sembolü olmamıştır.” ( sf. 248)
Olayın 2019’da geçmesi kitabın kapağına da yansıyor; gözü yoran, ledli, neon ışıklı tasarım neredeyse gelecekten haber verir nitelikte. Soluksuz okunabilen Antika Titanik, polisiye ile felsefeyi birleştiren bir roman.