Bisturi'deki metinler huzursuzdur!
Metin Aydın'ın kaleme aldığı Bisturi bize hayatın keşmekeşliğinden etrafımızda olan bitene ne kadar duyarsız kaldığımızı, insani duygulardan törpülendiğimizi, kendimize ve herkese ve de her şeye ne kadar acımasız davrandığımızı, var olan olay ve durumlara itiraz etmemiz gerekirken nasıl tepkisiz varlıklar haline geldiğimizi, şaşkınlıkla karşılamamız gereken hallerde içselleştirip kabullenişimizi, sosyal varlıklarken yalnızlığın kuyusunda nasıl boğulduğumuzu ve yokuş yukarı çıkarken bizi düze çıkarmak için usanmadan çabalayan bir eser.
Mehmet Erbey
DUVAR - Bisturi-Huzursuz Metinler, yakın zaman önce okuyucuyla buluştu. Metin Aydın'ın “Biblo Hayat” (deneme, 2010, Babil Yayınları) ve “üryan” (şiir, 2016, Lethe Yayıncılık) kitabından sonra üçüncü eseri olan Bisturi (deneme, 2018, Kaos Çocuk Parkı Yayınları) adlı yeni eseri, şiirsel anlatımıyla, okuyucuyu zapt etmekte.
Bisturi bize hayatın keşmekeşliğinden etrafımızda olan bitene ne kadar duyarsız kaldığımızı, insani duygulardan törpülendiğimizi, kendimize ve herkese ve de her şeye ne kadar acımasız davrandığımızı, var olan olay ve durumlara itiraz etmemiz gerekirken nasıl tepkisiz varlıklar haline geldiğimizi, şaşkınlıkla karşılamamız gereken hallerde içselleştirip kabullenişimizi, sosyal varlıklarken yalnızlığın kuyusunda nasıl boğulduğumuzu ve yokuş yukarı çıkarken bizi düze çıkarmak için usanmadan çabalayan bir eser.
Bisturi kendine özgü bir dille ruh halimizi iyi yakalamış ve insanın düşünmekten bile çekindiği, kâh isyan ederek kâh ironi ve kara mizahla yaşanmış ve yaşanabilecek olaylara neşteri vurmakta. Elinde neşterle efendilere ve ahlaksızlığa haykırarak (delice) saldırır. Bu 'deliliği' ise birikimindendir… Cesurdur ayrıca. Eleştirilerini dolambaçsız dümdüz tokatlarcasına sıralar. Aydın olmanın sorumluluğuyla; boynunun borcu bilip eleştirilerini tereddütsüz ortaya serer.
Biat kültürüne olan isyanı, biat edenin bile alkış tutacağı derinlikli eleştirilerdir. Anlatımı sarsıcıdır. Hikâyesini yalın bir dille anlatırken ve okuyucunun hiç beklemediği bir anda aforizmalarla sirkeler.
Bisturi’deki Metin(ler) “Huzursuzdur” ve bizleri de huzursuz etmekte kararlıdır. Bisturi’deki çoğu deneme varolana karşı delirme nöbetleriyle didişip durmakta. Herkesle didişir. Herkes için kendisiyle didişir. Didiştikçe yaralar kendini. Yaralandıkça pes etmez, tam tersi daha keskin ve sert vurur neşteri.
Çağımızın hastalığı olan yalnızlığımızla debelleşmemizi beynimizin içini tırmalarcasına deşer ve kangren olan ruhsal uzuvlarımızı söküp atmak ister. Şair-Yazar Metin Aydın bir hümanisttir. Ve doğada yaşayan her canlıya sevgisi sonsuzdur… Bundadır ki insana ve doğaya yapılan acımasızlığa öfkeyle tekme salar. İflah olmaz bir barış neferidir Metin Aydın, yaşadığı coğrafyadaki bütün vakitsiz ölümlerin kendisinde yarattığı acı buhranlar ve buna olan tahammülsüzlüğü, bağır bağır, barış haykırışlarıyla anlaşılmakta.
Bisturi’de içsel yolculuklara çıkar ve bu yolculuk bize teatral bir tat verir. Kimi denemelerinde kendinizi bir trajedi oyununda, kimisinde kendinizi absürt bir komedide bulursunuz.
Huzursuz olsa da ve huzursuz etse de asla umutsuz değildir yarınlara. Umudu, sevgiyi ve barışı eksik etmez; Bisturi’nin heybesinden. Şair-yazar Metin Aydın’ın diğer eserlerinde de olduğu gibi kendine özgü dili, isyanı ve serzenişi Bisturi – Huzursuz Metinler kitabında da öne çıkmış durumda.