Maske düşüren samimiyet: Cinsiyet Eşitliği Dünyayı Nasıl Kurtaracak
Catherine Mayer'ın kaleminden "Cinsiyet Eşitliği Dünyayı Nasıl Kurtaracak" kitabı İletişim Yayıncılık tarafından yayımlandı. Mayer kitapta, dünyanın her yerindeki kadınların yaşadığı dil, din, ırk, sosyal statü fark etmeksizin ücret eşitsizliği, cinsel şiddet, ayrımcılık gibi sorunların ve sonuçlarının yalnızca kadınları etkilemediğini, toplumsal cinsiyet açısından gerçek eşitliğin yaratılacağı bir dünyanın herkesin menfaatine olacağını göstermeye çalışıyor.
Büşra Uyar
Feminizm, çağımızın en “popüler” ve saldırıya açık düşünce sistemi. Kapitalizmin yoğun olarak değerleri ve mücadele hatlarını silikleştirdiği çağımızda, bilinçli kadın mücadelesi de zorluk çekiyor. Kadınlar akla gelebilecek her alanda daha çok sömürülüyor, bastırılıyor ve şiddete maruz kalıyor. Kurulu düzen “isyan edenin” hayatını idame ettirmesini imkânsız kılarken, toplumdan soyutlanma korkusu ise bambaşka bir baskı yöntemi olarak kullanılıyor. Oysa tüm korkuların ve öngörülebilir olumsuzlukların karşısında durabilmek, kadınlar ve hatta tüm dünya için hayati bir öneme sahip.
İletişim Yayınları’ndan çıkan Cinsiyet Eşitliği Dünyayı Nasıl Kurtaracak, son derece nitelikli, samimi ve sarsıcı bir çalışma olarak okurun karşısına çıkıyor. “Kadınların Eşitliği Partisi”nin (Women's Equality Party) kurucu başkanı, İngiliz yazar ve gazeteci Catherine Mayer’ın içselleştirilmiş mücadelesi, samimi ve mizahi açıdan kuvvetli diliyle okuru kendine çekiyor. Aynı zamanda Mayer’in dinamik, çalışkan karakterini gözlemlemek, onu “pasif aydın” imajından uzaklaştırıyor.
Cinsiyet Eşitliği Dünyayı Nasıl Kurtaracak, 2015 yılında Birleşik Krallık’ta kurulan “Kadınların Eşitliği Partisi”nin kuruluş sürecine, vizyon ve misyonuna dair bir panorama oluşturuyor. Bu panorama okur için son derece değerli. Zira böylelikle tüm dünya tarafından “medeniyet” seviyesi yüksek kabul edilen ülkelerde bile, kadınların mücadele hattı oluştururken erkeklere kıyasla ne kadar zorlandıklarını gözlemlenebilir hale geliyor. Çalışma, “Dışlanmışlar”, “Beni Gerçekten Şoke Eden”, “Tüm Kadınlar” gibi oldukça ilgi çekici ve hayret uyandırıcı on iki bölümden oluşuyor. Bu bölümlerde dünyanın her yerinde kadınların siyasetten iş hayatına, eğlence sektöründen kültür üretim platformlarına, akla gelebilecek her alanda ve her şekilde nasıl sömürüldüğü istatistik verileriyle desteklenerek ortaya koyuluyor. Bu noktada Mayer’in hayranlık uyandıran çalışması adeta idealize edilmiş ülkelerin, toplumların ve sektörlerin maskesini birer birer düşürüyor.
Cinsiyet Eşitliği Dünyayı Nasıl Kurtaracak, cinsiyet eşitliğinin yalnızca kadınlar için değil, herkes için gerekli olduğunu defalarca ispatlıyor. Çalışmanın iç disiplini net bir gerçekliğe sahip: Kişiyi yabancılaştıran, ancak birey olmaya asla izin vermeyen sistemin kadınları çok daha ürkütücü bir şekle soktuğu ortada. Anne olmak zorunda olan kadınlar, çekici olmak zorunda olan kadınlar, ses çıkarmayan ideal eş olmak zorunda olan kadınlar... Ve bunlar yalnızca kadınların problemi değil; zira cinsiyetinin sınırları dışına çıkmayan heteroseksüel bireyler olmak, ataerkil sistemin belki de en büyük dayatması. Tüm bunların karşısında durmak ve mücadele etmek, zorba ataerkiye karşı aktif rol oynamak herkes için hayati bir gereklilik.
Bu noktada Mayer’in çalışması, adeta dördüncü dalga feminizmin geleceğe bıraktığı bir günlük. Aynı zamanda okur için de büyük bir aydınlanma: Zira çalışma içerisinde ortaya konulan her olumsuz tablo ırkçılık, homofobi, sömürü gibi yıkıcı sistemlerle sarmalanmış durumda. Okurun, bu sarmaşığın köklerinin yüzyıllardır ataerkil topraklarda filizlendiğini fark etmesi, dünyayı anlaması ve onu değiştirmesi için en temel gereken.
İletişim Yayınları’ndan çıkan Cinsiyet Eşitliği Dünyayı Nasıl Kurtaracak, Mayer’in tabiriyle “Eşitistan”ın dününü, bugününü ve mücadele sonucu oluşacak yarınını tahayyül etme imkanını tanıyor. “Medeni” ve “eşitlikçi” görünen ataerkil ve yalancı bir dünyayı, herkes için eşit ve büyüleyici güzelliğe sahip bir dünyaya dönüştürmek zor. Ancak Mayer’ın kaleminde zor olanın dayattığı umutsuzluğa asla yer yok. Dünyanın her yerinde kadınlar için yalnız ve güçsüz hissetmemek, bir kız kardeşin elini tutabilmek son derece mühim. İşte Catherine Mayer tam bu noktada, eşitliği isteyen tüm insanlara güçlü ve sıcacık bir el uzatıyor.