Çocuklara borçlu olduğumuz yaşam ve kitaplar
20 Kasım 2019 hem Dünya Çocuk Hakları Günü hem de Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 30. yılı. Bu yazıda "Çocuk Olmaya Hakkım Var", "Çocuğum Haklarım Var!", "Erkek/Kız Çocuk Hakları Bildirgesi", "Seslerin perisi ışık", "Kaybolan Renkler", "Düşman", "Nohutçuk", "Küçük" gibi sözleşmeye ruhunu veren ilkeler konusunda hem bizleri hem de çocukları güçlendirecek çocuk kitaplarından bahsedeceğiz.
Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Bu yılın farkı ise Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 30. yılı olması. Daha iyi bir metin çocuklar tarafından hazırlanana kadar, sözleşme bize çocuklara borçlu olduğumuz hak ve koşulları hatırlatmaya devam ediyor.
Sözleşmenin Türkiye tarafından imzalanması ve yürürlüğe girmesi 1994 yılında gerçekleşti. Türkiye hala sözleşmeyi bir bütün olarak kabul etmiş değil. Çeşitli maddelerine çekince koymuş durumda. Bu maddelerdeki çekincenin kaldırılması bir yana, sözleşmeden doğan, çocuklara borçlu olduğumuz hak, koşul ve davranışların epey gerisindeyiz. Ancak bu günde eksiklerden bahsetmek yerine sözleşmeye ruhunu veren 4 ilkeye ve bu ilkeler konusunda hem bizleri hem de çocukları güçlendirecek çocuk kitaplarından bahsedelim istiyorum. Sözleşmeye ruhunu veren dört ilke şöyle;
Yaşama ve gelişme
Çocuğun yüksek yararı
Çocuk katılımı
Ayrım gözetmemek
Bu ilkeler sadece taraf devletler için bağlayıcı ve yol gösterici değil, aynı zamanda çocuğu ilgilendiren, çocuğu doğrudan veya dolaylı olarak etkileyecek her konu ve düzenleme için rehberler. Yani okulda, evde, sokakta ya da bir mekan inşa ederken veya yol düzenlemesi yaparken bu ilkeler birer ölçüt ve kılavuz olmalı.
Bu ilkelerin bize hatırlattığı bir şey daha var: çocuğun şu ‘an’ına odaklanmak. Yani ailenin, devletin, sistemin, dinin ihtiyacına değil çocukların ihtiyaçlarına, çocukların yararına odaklanmak. İlkelerin vurguladığı diğer konu ise süreçlerin önemi. Bu sürekli çocukların geleceğine odaklı yetişkinler için önemli bir hatırlatma çünkü ilkeler çocukları dahil et, ayrım gözetme, çocukların yararını göz et diyor. Yani çocuklarla ilgili veya çocukların etkilenebileceği ne yapılıyorsa yapılış şekli, yapılan kadar önemli. Zaten iklim aktivisti çocuklar ve cep telefonu kullanımına karşı eylem yapan çocuklar her konuda söyleyecek bir şeyleri olduğunu cesurca gösteriyorlar.
Hem çelişkili bir çocuk algısına sahip hem de haklar konusunda epey geride olduğumuzdan yetişkinlerin bu konuda öğreneceği çok şey var. Önce okuyup yetişkinler öğrensin, sonra da çocuklarla paylaşsın diyebilebileceğimiz çocuk kitapları ise şöyle; Çocuk Olmaya Hakkım Var - YKY, Çocuğum Haklarım Var!- ABM, Erkek/Kız Çocuk Hakları Bildirgesi - YKY, Seslerin perisi ışık - Kuraldışı Çocuk, Kaybolan Renkler - TÜBİTAK, Düşman - Ginko Çocuk, Nohutçuk- Mikado, Küçük - Ginko Çocuk
ÇOCUK OLMAYA HAKKIM VAR
Kitap ismiyle başlıyor çocuk haklarını anlatmaya. Çünkü çocukluk, çocuk haklarının gerçekleşmesiyle ancak olması gerektiği gibi yaşanabilir. Hakları ihlal edildiğinde çocuk olmanın gerekliliklerini de ihlal etmiş oluruz. Kitap da bunu hatırlatmak için çocuk olmaya hakkım var diye başlıyor ve temel çocuk haklarını çocukların dilinden aktarıyor. Çocuklar “kurşun yağmurlarını ve savaşları hiç bilmemeye hakkım var” diyerek savaşın aynı zamanda bir çocuk hakkı ihlali olduğunu hatırlatıyor. Kitap farklı olmak, cinsiyet eşitliği, oyun hakkına sahip olmak gibi haklarla birlikte; doğa ve canlılarla barış ve saygı içinde yaşamanın da bir çocuk hakkı olduğunu fark etmemizi sağlıyor. Kitap çizimleri ve basit anlatımıyla çocukların temel haklarını anlatıyor. Bunu sözleşme maddeleri şeklinde değil anlaşılır bir dille yapıyor. Bu haliyle küçük çocuklar için de uygun. Son olarak resimlerde çocukların çeşitliliği iyi bir şekilde temsil edilmiş durumda.
Yayınevi: YKY
Yazar: Alain Serres
Çizer: Aurélia Frantly
Çeviren:Füsun Önen
Yaş:+3
NOHUTÇUK
Nohutçuk mini minicik bir çocuk, öyle ki kıyafetlerini annesi dikiyor, oyuncak bebeklerin ayakkabılarını ödünç alıyor.. Bir tas içinde yüzüyor, kibrit kutusunda uyuyor. Bahçede maceralara çıkıyor, yıldızları seyretmeye bayılıyor. Ancak nohutçuğun mutlu yaşamı okula başlayıp da akranları yanında miniminicik kalmasıyla değişiyor. Ne sıraya yetişebiliyor, ne yemeklere. Sırada oturmak ve flüt çalmak için oldukça küçük. Öğretmeni Nohutçuk büyüyünce ne yapacak diye pek dertli. Peki Nohutçuk sonunda ne mi oluyor? Posta pullarını çizen bir ressam.
Nohutçuk minik de olsa, diğerlerine hiç benzemese de her çocuğun hayatta bir yeri olduğunu hatırlatan bir kitap. Çocukları hep ideal peşinde koşturan sistem karşısında aslında tüm çocuklar Nohutçuk kadar minicikler. Bu yüzden kitapla karşılaşan çocuklar Nohutçuk’la kendilerini hemen özdeşleştiriyorlar. Nohutçuk her çocuğun biricikliğini, özgün gelişim özelliklerini ve potansiyellerini hatırlatıyor. Bu sebeple çocukları güçlendirmek için şahane bir kitap. Anlatımı sıklıkla Davide Cali muzipliklerini içeren kitap Sébastian Mourrain çizimleri ile iç ısıtıyor.
Yayınevi: Mikado
Yazar: Davide Cali
Çizer: Sébastien Mourrain
Yaş:+3
ÇOCUĞUM HAKLARIM VAR! - ÇOCUK HAKLARI ETKİNLİK KİTABI
Bir çocuk hakları kitabının sözleşme maddelerini etkinliklerle birleştirmesi tam da çocuk katılımına yarışır bir biçim. Kitap öncelikle çocuklara seslenen giriş yazısıyla merhaba diyor. Ardından da maddeleri, bazen soru sorarak, bazen tasarlattırarak bazen de resim yapılmasını talep ederek ele alıyor. Kimlik kartı tasarlama, evde aile panosu hazırlama, çocuk derneği kurma, öykü yazma, günlük tutma, çözüm geliştirme, politika önerisi sunma kitapta yer alan etkinlik türlerinden bazıları.
Kitap oldukça çocuk dostu bir tasarıma sahip. Bu haliyle çocukların okur yazarlığına ihtiyaç duysa da bir kolaylaştırıcı kitabı daha küçük yaştaki çocuklar için de kullanılır hale getirebilir. Kitabı okur yazar çocuklar yalnız veya arkadaş gruplarıyla kullanabilirler. Kitap evde veya sınıfta kullanmaya da oldukça müsait. Kitapta yer alan 45 ayrı etkinlik öğretmenlerce her gün ayrı ayrı ele alınabilir bu etkinliklerden yola çıkarak yenileri üretilebilir.
Yayınevi: ABM
Yazar: Ezgi Berk
Çizer: Funda Akman Aydemir
Yaş: +7
ERKEK VE KIZ ÇOCUK HAKLARI BİLDİRGESİ
Sözleşmenin ayrım gözetmeme ilkesini en çok hatırlamamız gereken konulardan biri de toplumsal cinsiyet eşitliği. Eşitsizlikler bebeklikte başlıyor ve çocukların hayatını kuşatıyor. Kız çocukları ve oğlan çocukları için roller, kıyafetler, meslekler ve oyunlar baştan belirleniyor. Bu belirlemeler çocukların büyüme ve gelişme haklarını da manipüle ediyor ve mevcut potansiyellerini istedikleri şekilde kullanmalarını engelliyor. Buna karşı Kız ve Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi kitapları kız ve oğlanlara istedikleri gibi olma haklarının olduğunu söylüyor.
Kız Çocuk Hakları Bildirgesi, kızlar için pasaklı ve kıpır kıpır olma hakkını 1. Madde olarak verip bilyelerle, arabalarla ve bilgisayarla oynama hakkıyla devam ediyor., Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi ise oğlanlar için ağlama ve nazlanma hakkı ile başlıyor ve istedikleri gibi süslenme hakkı ile devam ediyor. Bildirge kız ve oğlanlara “aman kızım uslu dur”, “erkek adam ağlamaz”, “kız gibi kırıtma” gibi kalıp yargılarla onlara izin verilmeyen tüm cinsiyetçi kalıpları kaldırma cesareti veriyor. Bildirgelerin bir de anne ve baba hakları versiyonları var. Onlar da bir bu kadar keyifli ve güç verici. Kitaplar son maddede istediği kişiyi sevme hakkından bahsettiği için bir dönem Akit tarafından da hedef gösterilmişti.
Yayınevi: YKY
Yaza: Elizabeth Brami
Çizer: Estelle Billion- Snagnol
Çeviren:Burcu Oğuz
Yaş: +5
KAYBOLAN RENKLER
Kaybolan Renkler TÜBİTAK’ın Çocuk Hakları serisinin eğitim hakkından bahseden 7. Kitabı. Seride 8 kitap bulunuyor. Diğer kitapların hikayeleri iyi olsa da ele aldığı hakla öykünün ilişkisini kurmak açısından en öne çıkan kitap Kaybolan Renkler. Kitapta gri bir şehirde yaşayan çocuklar renkleri bulmak için bir yolculuğa çıkıyorlar. Kutuplara gidiyorlar beyaz, ormanlara gidiyorlar yeşil, volkanik alanlara gidiyorlar kırmızı, ancak bir türlü tüm renkleri bir arada bulamıyorlar. Her yere gittikten sonra işin sırrını kitaplarda buluyorlar.
Kitap bir öykü üzerinden eğitim hakkını oldukça iyi bir şekilde aktarıyor. Bu anlatı hem küçük çocukların keyifle dinleyebileceği hem de üzerine konuşup kafa yorabileceği bir biçim taşıyor. Serinin diğer kitapları öykü olarak keyifle okunabilir ancak hakları konuşmaya dair yeterince işlevsel olmayacaklardır.
Yayınevi: TÜBİTAK
Yazar: Aleix Cabrera
Çizer: Rosa M. Curto
Çeviren: Adem Uludağ
Yaş: +5
DÜŞMAN
Barış ve çocuk birbirine ne kadar yakışan iki kelime. Oysa ne çok ayrı düşüyorlar. Her ayrı düşüşleri birçok çocuk hakkının ihlali anlamına geliyor. Savaşları çocuklardan uzak tutmak gerekirken savaşlarla bir dünya yaratıyoruz. Tüm bu savaşların anlamsızlığına dair bir kitap Düşman.
Davide Cali cephede gerçekleşen bir savaşı sadelikle anlatmış Serge Bloch ise anlatıya sade çizimler, siyah ve kırmızı renklerin kullanımı, askerlerin mimikleri ve bazen kuru dallar bazen de bir çiçek ile başka bir ruh katmış. Anlatı ve çizim önce sizi karanlığa sonra da bir çölün kuraklığına götürüyor ardından iki askerin yalnız geçen günlerine taşıyor. Savaş kılavuzları, düşman mitlerinin yanına ise yıldızlı bir gece konduruyorlar. Bu yıldızlı gece savaşın anlamsızlığı, bir erin savaş içindeki korkuları ve emir komuta zincirindeki çaresizliği ile yüzleşmesini sağlıyor. Keşke insanlar yıldızlara daha çok baksalar.
Savaşı anlatmak zor. Dehşeti anlatmak pahasına savaş pornografisine düşebilir ve kitabı çocuk kitabı olmaktan uzaklaştırabilir anlatı ve çizimler. Düşman’ın ise savaşı ve askerleri anlatırken zaman zaman muzipleşiyor. Askerin diğer askerin siperine gittiği ve ailelerinin resimleri ile karşılaşması farklı bir yüzleşme yaşamasına neden oluyor ki burası kitabın etkileyici sahnelerinden birini oluşturuyor.
Düşman alabildiğine zor bir konuyu, cephede gerçekleşen bir savaşı, alabildiğine sade ve etkileyici bir biçimde aktarıyor. Özellikle mülteci düşmanlığının arttığı son dönemlerde savaşın ne olduğunu hatırlamak ve hatırlatmak gerekliliğine iyi denk geliyor. Kitabın aynı zamanda çocuklarla çalışılacak etkinlikler de bulunuyor.
Yayınevi: Ginko Çocuk/ Uluslararası Af Örgütü
Yazar: Davide Cali
Çizer: Serge Bloch
Çeviren: Ceylan Ekin Işık
Yaş: +9
KÜÇÜK
Çocukları şiddetten korumak yetişkinlerin görevi. Ancak pek çok çocuk ev, okul ve sokakta şiddetle karşılaşıyor. Küçük kitabı şiddet ortamlarında bir çocuğun ne kadar korktuğunu ve yetişkinlerin çocuklara nasıl zarar verebildiğini İsveç Edebiyatı sadeliği ve doğrudanlığı ile anlatıyor. Resimler oldukça etkileyici.
Kitap öncelikle yetişkinlere sorumluluklarını hatırlatmak için hazırlanmış. Bunun için öğretmen ve çevredeki yetişkinlerin şiddete maruz bırakılan bir çocuğu nasıl desteklemesi gerektiği anlatılmış. Kitap ayrıca çocuklara şiddetle karşılaştıklarında yetişkinlerden destek alabilecekleri anlatıyor. Burası kitabın zor kısmı, zira Türkiye’de bu mekanizmalar işler halde değil. Hatta bu mekanizmalar şiddet uygulayan yerler olabiliyor. Kitap çocuklar açısından Türkiye’de erişebilecekleri mekanizmalar açısından pek işlevsel olmasa da yetişkinlere sorumlulukları hatırlatmak için oldukça anlamlı.
Yayınevi: Ginko Çocuk
Yazar: Stina Wirsén
Çizer: Stina Wirsén
Çeviren: Ali Arda
Yaş: +5
30. Yılında tüm çocukların haklarına erişebilmeleri, eşit, mutlu ve özgür bir hayata sahip olmaları dileğiyle.