68 kuşağının İstanbul durağı: Lale Pudding Shop
Gazeteci, çevirmen, yazar Liz Behmoaras’ın hippileri, Türkiyeli 68 kuşağının düşlerini ve yaşadıkları serüveni anlattığı romanı “Lale Pudding Shop” Doğan Kitap tarafından yayımlandı. Ailesinin açtığı yaraları sarmak için ülkesinden kaçan Tommy, kendini sevecek bir eş arayan Lilian, kansız devrim hayalleri kuran Alexis, hayatını kaybetme pahasına hippilere öykünen Perran, kendini protest müziğe adayan Erol… Hepsi Lale Pudding Shop’ta buluşacaktı.
Burak Soyer [email protected]
68 kuşağı için söylenecek hem çok az hem çok fazla şey var. Onlar tek inançları olan daha güzel, daha iyi, daha özgür bir dünya için sokaklara döküldüler. Kendilerini bulmak için doğunun mistisizmini harita bellediler. Katmandu’ya yola çıktılar. Bu yolculuktaki duraklardan biri İstanbul. İstanbul’daki duraklardan biri ise Lale Pastanesi, hippilerin koyduğu isimle ‘Lale Pudding Shop’tu.
Bundan tam 63 yıl önce, 1957’de, Sultanahmet Divanyolu Caddesi üzerinde, 6 numarada bir pastane açıldı. İdris ve Namık Çolpan tarafından açılan ve adı Lale Pastanesi olan bu küçük işletme kendi halinde bir yer olarak müşterilerine hizmet vermeye başladı.
Aradan geçen birkaç yılın ardından Lale Pastanesi kendi yağında kavrulmaya devam ederken dünyanın dört bir yanında öğrenciler sokaklara dökülüyordu. Uzun saçlı, iskelete dönmüş erkekler, çiçeklerden taç yapmış saçları ve süper mini etekleriyle kızlar bambaşka bir dünya için seslerini duyurmaya başlamıştı. Şiddetin yerini aşk, sevgi, müzik ve bol ‘duman’la doldurma çalışıyorlardı. Üzerlerine doğrultulan namluların uçlarına koydukları çiçeklerle, ‘Savaşma, seviş’ sloganlarıyla üniversite avlularını meydanlarını adeta bayram yerine çeviriyorlardı. Tüm bunlar arasında içsel yolculuklar, doğunun mistisizmi, özellikle de Katmandu hippi ya da çiçek çocuklar olarak adlandırılan bu gençler arasında bir hayli revaçtaydı. Ve hippilerin bu yolculuğundaki duraklardan biri de yukarıda bahsettiğim Lale Pastanesi’ydi.
LALE PUDDING SHOP
Dünyadakinin aksine Lale Pastanesi, hippileri oldukları gibi kabul ettiği için kısa sürede onların buluşma noktaları haline geldi. Pastaneyi telaffuz etmek zor olduğu için mekanın ismini ‘Pudding Shop’ olarak aralarında değiştirdiler. Artık İstanbul’da sevgiye, barışa, özgürlüğe, sanata inanan tüm gençler ‘Pudding Shop’ta buluşuyordu. Liz Behmoaras’ın Doğan Kitap etiketiyle yayınlanan Lale Pudding Shop kitabı dünya tarihinde unutulmayacak bir yer tutan 68 kuşağı gençlerinin hayallerini, içinde bulundukları ruh hallerini, aşklarını kısaca onlara ait olan ne varsa kağıda döküyor.
Romanda çoğu yüksek tabakalı ailelerden gelen gençlerin dünya görüşlerine uygun olarak onların sahip olduğu imkanları reddederek İstanbul’a gelmesi kitaptaki kitlenin iskeletini oluşturuyor. Hepsi, küf kokan, çarşafları leş gibi otel odalarında konaklıyor. Günlük öğünleri çay, simit ve çeşitli uyuşturuculardan oluşuyor. Para toplamak için Sultanahmet Meydanı’na çıkıyorlar. Seks ‘paylaşım’a açık bir obje gibi özgürlüğün bir parçası olarak görülüyor.
Tüm dünyada savaşsız devrim yapma hayalleriyle ‘Pudding Shop’u coşturan Alexis, fazla kilolarından kurtularak bir Türk’le evlenme planları kuran Lilian, hippileri Türkiye gündemine taşıyan tutucu Türk gazeteci Ogan, rock müziği Anadolu ezgileriyle buluşturarak herkesin beğenisini kazanan ‘Türk Elvis’ Erol ve elbette tüm bunların arasına sıkışıp kalmış arkeoloji öğrencisi ve turist rehberi Leyla… Onun boşanmış eski opera sanatçısı annesi ve üniversitede kürsüsü olan babasıyla ‘cici annesi’ arasında gidip gelmesi, bir türlü vazgeçemediği, aristokrat bir ailesi olmasına rağmen idealleri uğruna onları geride bırakıp doğu yolculuğuna çıkan sevgilisi Tommy’yle olan sorunlu ilişkisi etrafında şekillenen hikaye asıl olarak o kuşağı eğrisiyle doğrusuyla masaya yatırıyor. Kanlı Pazar, Woodstock gibi dönemle birlikte anılan olaylara da kitapta yer verilmiş.
68 kuşağından bir ressamı canlandırdığı “Siyah Beyaz” filminde Tuncel Kurtiz şöyle diyordu: “Biz dünyayı değiştirmek için yola çıktık. Olmadı, değiştiremedik. Ama dünya da bizi değiştiremedi.” 68 kuşağı zamanın ruhuna ayak uydurup fireler verse de dünya çapında kendinden bağımsız örgütlenmesiyle bir misyon sahibi olarak kafalarda yer edinmiş ‘güzel çocukları’ olarak tarihin sayfalarından hiç çıkmayacak. Lale Pudding Shop da bu sayfaların kahramanlarına saygı duruşunda bulunan bir kitap.