Çocuklar için Bilim ve Düşün Kitaplığı neden ihtiyaç?
"Çocuktan taraf, bilimden taraf, sanattan taraf" diyerek yola çıkan Ginko Çocuk'un dizi editörü Suzan Geridönmez’le Ginko Çocuk’un pandemi sürecinden nasıl etkilendiğini, çocuk ve gençlere yönelik bilim ve düşün kitaplarını konuştuk. Geridönmez, "Biz bilime olduğu kadar çocuk ve gençlere de güveniyoruz ve aynı güveni yansıtan eserlere yer veriyoruz" ifadelerini kullandı.
Derin Gür
Bildiğimiz ve yaşadığımız üzere Covid-19 virüsü, kendini bu gezegenin ‘efendisi’ sayan insan türünün ve kurmuş olduğu yaşam düzeninin başına ciddi bir bela oldu. Aynı zamanda da birçok çelişkisini açığa çıkardı. İnsanlığın çözüm bulmak zorunda olduğu bir sürü soruyu orta yere bıraktığı gibi bilimsel güvenilir bilginin ve sorgulayıcı bilimsel düşüncenin ne kadar vazgeçilmez bir ihtiyaç olduğunu da gösterdi.
Toplumun her kesimi ve yaş grubunun hem çok farklı hem de birbirine benzer yönlerle deneyimlediği, mahrumiyetler ve mağduriyetler yaşadığı bu süreç devam ediyor. Çocuklar ve gençler de bunun önemli bir parçası. Pandemi döneminde aylarca eve kapatılan bu kesime yönelik yayıncılığın ayrı bir önemi oldu.
Türkiye’de çağdaş anlamda çocuk ve gençlik yayıncılığının görece kısa sayılabilecek gelişimi, yelpazesi hızla genişleyen, yayınevi, tür ve konu çeşitliliği artan bir çizgi izledi. Son dönemlerde de çocuklara yönelik bilimsel içeriklere sahip kitap sayısının çoğaldığı göze çarpıyor.
Tüm bunları ve daha fazlasını çocuk ve gençlik yayıncılığında iddialı kitaplarla adı duyulan, edebiyat ve sanatın yanı sıra bilime de programında Bilim ve Düşün Kitaplığı ile özel bir yer ayıracağını ilan eden genç bir yayınevinin, Ginko Çocuk’un dizi editörü Suzan Geridönmez’le konuştuk.
Yayıncılıkta oldukça kısa sayılabilecek bir süre önce kitaplarını okurlarla buluşturmaya başlayan Ginko Çocuk’un beklenmedik bir şekilde patlak veren pandemi sürecinden nasıl etkilendiğini, bu süreçte ortaya çıkan sorun ve soruların çocuk ve gençlik yayıncılığı açısından nelere işaret ettiğini sormakla başlayalım.
Covid-19 salgınından en çok etkilenen sektörlerden biri de yayıncılık, özellikle de okurla doğrudan teması tümden kesilen çocuk ve gençlik yayıncılığı oldu. Ginko Çocuk olarak bu süreci epey sessiz geçirdik. Bu bilinçli bir tercihti çünkü toplum sağlığı sadece yayınevi çalışanlarını düşünerek evlere kapanmamızı değil, kitap ile okur arasındaki zincirin her halkasında yer alan emekçilere de aynı hassasiyeti göstermemizi gerektiriyordu. Kısacası bu süreci satış odaklı kampanyalar için değerlendirmedik. Bunun yerine, masamızda olan ama basımı zorunlu olarak ertelenen kitaplarımızın hazırlığını en iyi şekilde tamamlamaya ve önümüzdeki dönem programımızı besleyecek eserler için araştırma yapmaya yoğunlaştık. Elbette, bizi başından itibaren büyük bir ilgi ile kucaklayan kamuoyu ve genç okurlarımızı pandemi boyunca tümden yalnız bırakmak olmazdı. Web sayfamız ve sosyal medya üzerinden tadımlık okumalar, tefrika yayını ve çocuk ile gençlik yayıncılığın güncel sorunlarıyla ilgili canlı sohbetler yaparak bağımızı kopartmamaya çalıştık.
“Çocuktan taraf, bilimden taraf, sanattan taraf” diyerek yola çıkmış bir yayıneviyiz. Başından itibaren okurla buluşturduğumuz kitaplarla bu iddianın altını doldurmaya çalıştık ve beklentimizi aşan çok olumlu tepkiler aldık. Salgın, tam ilk kurgu dışı kitaplarımızı yayına hazırlama heyecanı yaşadığımız döneme denk geldi ve bu bizi iki açıdan olumsuz etkiledi.
Birincisi, günümüz Türkiye’sinde çocuk ve gençlerin bilimsel bilgiye ulaşması giderek zorlaşıyor. Hayatsa boşluk tanımıyor. Bilim düşmanı hurafe, tabu, dogma yağmurunun çocuklarımızın ta içine işlemesini önleyecek tek şemsiye bilimsel eleştirel düşünce. Bu şemsiye ne kadar erken açılabilirse, koruyucu fonksiyonu da o kadar fazla. Kısacası Ginko Çocuk, programımızın temel ayaklarından biri bilim ve düşün kitapları olacak derken bir sorumluluk yüklenmekle kalmadı, ertelenemez bir görev de tanımlanmış oldu.
İkincisi, pandemi dünya gündeminin odağına otururken beraberinde bilimi de sürükledi. Büyük küçük herkes süreci anlayıp çözümlemek için yüzünü bilime döndü. Ne var ki günümüzde, özellikle de ülkemizde doğru, bilimsel bilgiye ulaşmak başlı başına sorun. Bu da çocuk ve gençleri nitelikli bilimsel eserlerle buluşturma görevini öncesinden de yakıcı hale getiriyor.
Pandeminin ne zaman sona ereceği henüz öngörülemiyor, dolayısıyla mevcut koşullarda üretmenin yollarını aramak zorundayız. Bizim açımızdan bu, azami önlemleri alarak yayıncılığa kaldığımız yerden devam etmek anlamını taşıyor. Covid-19’a inat, matbaadan çıkan ilk iki kitabımızın, genç okura bilimin en zevkli ve heyecanlı halini vaat eden eserler olması, bize katlandığımız tüm zorluklara değer dedirtiyor.
'BİLİM VE SANAT BİRBİRİNE ÇOK YAKIŞIYOR'
Bilim, özellikle pozitif bilimler bu ülkede özel meraklılarının dışında genellikle göz korkutur. Okurun, özellikle de genç okurun bu mesafeli tutumunu kırmak adına birbirinden farklı yaklaşımlar üretildiğini söyleyebiliriz. Bilim ve düşünce kitaplarını yayın programınızın bir sacayağı olarak belirlerken hangi düşünce, gözlem ve öngörülerden yola çıktınız? Öne çıkardığınız, özellikle tercih ettiğiniz konular var mı?
Bilim göz korkutucu değil, aksine çok heyecanlı. Ginko Çocuk olarak bu gerçekten yola çıkıyor ve asıl göz korkutucu olan; bilimsel gelişmenin önüne yasak, sansür ve türlü engellemelerle set çekme çabasıdır diyoruz. Bilim ve düşün kitaplarına yayın programımızda özel bir yer açma kararımızın arkasında bilim karşıtı tutum ve uygulamaların hayatın her alanında olduğu gibi ne yazık ki eğitim sisteminde de güç kazanması var. Yayınladığımız eserler elbette ders kitaplarının yerini tutamaz ama dengeleyici, yerine göre de alternatif bir rol üstlenebilir, içinde bulunduğumuz koşullarda üstlenmelidir de. Buradan hareketle ders kitaplarında artık yer bulamayan önemli bilim konularına öncelik verdik. İlk bilim kitabımızın evrimi tüm yönleriyle ele alması ve evrim karşıtı teorileri de sorgulaması bir rastlantı değil. Ancak kendimizi sınırlandırmıyoruz. Çocuk ve gençlerin merak ettiği tüm konuları işleyen, her türlü soruya bilimin imkânlarıyla yaklaşan, yeni soruları ve sorgulayıcı düşünceyi kışkırtan bilim kitapları seçerken birkaç noktaya dikkat ediyoruz.
Her yaştan çocuk ve genç, bilimsel bilgi ve düşünceyi alımlayabilir. Dikkati bilimden uzaklaştıran gereksiz basitleştirmelere, hikâyeleştirmelere, şirinliklere illa da gerek yoktur. Aksine, nitelikli görsellerle ve güçlü, anlaşılır bir anlatımla birleştiğinde bilimin kendisi küçük okurun ilgi ve merakını ayakta tutacak özelliklere fazlasıyla sahip. Kısacası biz bilime olduğu kadar çocuk ve gençlere de güveniyoruz ve aynı güveni yansıtan eserlere yer veriyoruz. Bilim ve sanat birbirine çok yakışıyor. Görsellerin en az söz kadar önem taşıdığı bilimsel çocuk kitaplarında bu daha da öne çıkıyor. Dolayısıyla yayımladığımız kitaplardaki illüstrasyonların açıklayıcı olması bize yeterli gelmiyor. Sanatsal bir tat ve üslup da arıyoruz mutlaka. Aynı şey elbette kullanılan dil için de geçerli. İlla hikâyeleştirmeye, basitleştirmeye gerek yoktur dedik. Ama bilimi tüm karmaşıklığıyla ele alırken anlaşılır olmayı başarmak, konunun uzmanı olmanın yanı sıra belli bir dil ustalığı da gerektiriyor. Bilimsel konuları, genç okurun hevesini kırmadan zevkli bir şekilde ele alan kitapları tercih ediyoruz. Tabii dünyanın geleceğini ilgilendiren ve ancak tüm insanlığın hizmetine koşulan, şeffaf ve eşitlikçi bilimsel bilgi ve yaklaşımlarla çözülebilen yakıcı sorunlara eğilip daha küçük yaşta hassasiyet ve bilinç kazandıran eserler de önceliklerimiz arasında.
Türkiye’de eğitim sisteminin hali hazırda sorunları varken bir de uzaktan eğitim uygulaması, bu uygulamanın niteliğiyle ilgili yansıyan sorunlar ve uygulamadan faydalanabilen öğrenci kesiminin yüzde 24’lerde kaldığı düşünülürse çocuk ve gençlere yönelik bilim ve düşün kitaplarının önemi daha da artıyor gibi. Bu türdeki kitapları seçip hazırlarken nasıl bir yol izliyorsunuz?
Ne yazık ki uzaktan eğitime ulaşmakta zorlanan kesimin nitelikli çocuk ve gençlik kitaplarıyla buluşması da giderek zorlaşıyor. Burada kitaba ücretsiz ulaşma olanağı sunan okul ve halk kütüphaneleri ile dersliklerdeki kitaplıklar, daha doğrusu duyarlı öğretmen ile kütüphanecilerin inisiyatifi paha biçilmez bir rol oynuyor. Kitaplarımızı seçip hazırlarken, nitelikle ilgili kriterlerimize zaten değindim.
Ek olarak, yurt dışında yayımlanan ve incelediğimizde içimiz giden bazı kitapları yayın programımıza neden almadığımıza değinebilirim. Çok maliyetli projelerden birçok kez içimiz yana yana vazgeçmek zorunda kaldık. Bu kitapları pekâlâ Türkçeye kazandırıp, çok yüksek fiyatlarla okurla buluşturabilirdik. Ama bizim okurumuz, sadece belli bir ekonomik güce sahip aileler ve onların çocukları değil. Ginko Çocuk olarak, elimizden geldiğince makul tutmaya çalıştığımız kitap fiyatlarımızın bile emekçi kesimleri zorladığının farkındayız. Bu nedenle özellikle okul ve halk kütüphanelerinde yer bulabilecek bilim kitapları seçmeye çalışıyoruz. Benzer kaygılardan hareketle bilim ve düşün kitaplığımızda telif kitaplara da olabildiğine yer ayırmayı planlıyoruz. Barış Gönülşen’in yazdığı, Kemal Arslan’ın resimlediği renkli ve yaratıcı Dile Gelen Beden kitabıyla biraz farklı bir başlangıç yaptık, umarım çocuklar için bilimsel konular yazıp çizen daha nice güçlü “yerli” kalemle buluşuruz.
Ayrıca bahsettiğimiz nedenlerle yapmadığımız bazı bilim kitaplarının başka yayınevleri tarafından basılması ve ülkemizde genel olarak çocuk ve gençler için popüler bilim yayıncılığının gelişmesi de çok sevindirici.
Son olarak, çıkan ve yayına hazırladığınız bilim kitaplarından kısaca bahseder misiniz?
Yaşamın Gizemi, matbaadan taze gelmiş iki kitabımızdan ilki. Gençler için yazdığı bilim kitapları birçok dünya diline çevrilen Jan Paul Schutten’in yazdığı, evrimsel biyoloji konulu makaleleriyle tanınan Çağrı Mert Bakırcı’nın Türkçe baskısı için sunuş yazısı kaleme aldığı, çizeri Floor Rieder’e Altın Fırça Ödülü’nü kazandıran bu eseri en özlü şekilde Hollanda Yılın Bilim Kitabı Ödülü gerekçesi tanımlıyor: “Yazar, yaşamın ‘nereden geldiği’, ‘ne olduğu’ ve ‘nereye gittiği’ sorularını basit ama şahane bir dille işliyor… Her sayfayı en az yazarın üslubu kadar esprili ve estetik çizimler süslüyor.”
ZEIT Bilim Eki ise şu yorumu yapmış: “Artık çocuklarımızın sorularına vereceğimiz yanıtları internette aramamıza gerek yok. Onun yerine bu olağanüstü çizimlerle bezeli kitabı raftan çekin. Burada bulacağınız çok sayıda kısa yanıtların hiçbiri kuru ders verir nitelikte değil, aksine çoğu komik olduğu kadar da bilimsel.”
Kitapevlerinde yerini alan ikinci kitabımız Deyimlerle İnsan Vücudu, Dile Gelen Beden ise adının da ele verdiği gibi insan bedeninin işleyişine eğilirken, kullandığımız dil ile bedenimiz arasındaki şaşırtıcı bağlantılara dikkat çekiyor. Farklı alanları eğlenceli bir şekilde buluşturan bu çok renklilik, anatomik çizimden karikatüre birçok farklı tarzı harmanlayan illüstrasyonlara da yansıyor. Fen biliminin yanı sıra Türkçe dersinde ama özellikle de branşlar arası eğitimde yardımcı kaynak olarak kullanılabilecek kitabın, elbette okul sınırlarının dışında da hak ettiği ilgiyi göreceğini umuyoruz.
Farklı yaş gruplarının ihtiyaçlarına yanıt verme amacı taşıyan Ginko Çocuk, Bilim ve Düşün Kitaplığı’nı çok yakında, gençler kadar yetişkinlere de hitap eden ve yazarı Florian Freistetter’e 2019’da Yılın Bilim Kitabı ödülünü kazandıran Yüz Yıldızla Evren’in Hikâyesi kitabıyla zenginleştirecek. Tabii okul öncesi küçük okuru da unutmadık. Yayına hazırlamakta olduğumuz eserler arasında bilimde kadının rolünü vurgulayan, cinsiyet, ırk ya da engellilik temelli ayrımcılıklara rağmen ve onlarla mücadele ede ede bilim tarihine adını yazan kadınları konu eden küçük bir seri de yer alıyor. Hayvan bilim uzmanı ve otizm aktivisti Temple Grandin ile tıpta birçok yeniliklere imza atmış Afro-Amerikan göz doktoru Patricia Bath’ın hayat hikâyeleri tam da küçük okura cesaret ve ilham veren tarzda, sesli ritmik okumaya olanak veren kafiyeli metinlerle işlenirken, canlı renkli büyük boy resimler o yaş grubunun ilgisini canlı tutmaya hizmet ediyor.
Okurla buluşturmaya hazırlandığımız eserler bununla sınırlı değil. Şimdiden fazla ipucu vermeyelim, ama ilerleyen süreçte, evrenin büyük kısmını oluşturan kara maddeden Einstein’in görelilik teorisine, insanın atası kim sorusundan mavi gezegenimizi tehdit eden insanın yarattığı çevre sorununa dek çocuklarımıza izah etmekte zorlandığımız ama illa ki açıklama sorumluluğumuzun olduğu birçok konuyu, çocuktan yetişkine her yaş grubunu şaşırtacak berraklıkta işleyen birbirinden güzel kitaplarla karşınızda olacağız.