Serkan Yolcu: Okuyucuya ilk 'merhaba' diyen kitabın kapağıdır

Uzun süredir Doğan Egmont'ta görsel yönetmen olarak çalışan Serkan Yolcu ile kapak tasarımını, tasarımın sanatla ilişkisini ve beslendiği kaynakları konuştuk. Yolcu, "Tasarımcının algısının her zaman her konuda açık olması gerekiyor" dedi.

Google Haberlere Abone ol

Üniversitede grafik tasarım eğitimi aldıktan sonra, Ankara ve İstanbul’da çeşitli reklam ajanslarında sanat yönetmenliği yapan Serkan Yolcu, uzun süredir Doğan Egmont’ta görsel yönetmen olarak çalışıyor. “Dinamiklerini iyi bildiğim reklam ve sanat sektöründen geldiğim için yayıncılık dünyası tasarım çizgimde ister istemez farklı bir pencere açtı diyebilirim” sözleriyle çalışma biçimini açıklayan Yolcu, aynı zamanda serbest kolaj üretimleri de yapıyor. Sabitfikir, Kafka Okur ve birkaç dergide de illüstrasyon ve kolajlarıyla üretimini sürdüren Yolcu ile bir araya geldik ve tasarım meselesini masaya yatırdık.

Serkan Yolcu

Her kitap tasarım süreci bir yolculuktur da aslında… Nasıl gelişiyor süreç? Bu süreçte değişen ve dönüşen şey ne oluyor?

Bu süreç öncelikle büyük bir ekip çalışmasından geçiyor. Kapak tasarımı o sürecin en son ve belki de en önemli durağı. Doğan Egmont birçok farklı markayı içinde barındıran, ürün yelpazesi fazlasıyla geniş bir yayınevi. Bir gün Doğan Kitap’ta salt bir edebiyat kitabının kapak tasarımını yaparken, başka bir zaman da yeni yayımlanacak bir gençlik serisinin kapaklarını yapıyorken bulabiliyorum kendimi. Bu bir tasarımcı adına tabii ki faydalı bir süreç. Hemen hemen her okuyucu kitlesine ulaşan kapak tasarımları hazırlıyorum. Yaptığım iş çok göreceli olduğu için çoğu zaman ortaya birkaç alternatif çıkıyor. Sonuçları tatmin edici bulduğumda yayınevi ile paylaşıyorum ve onaylama süreci başlıyor.

'SANATLA BAĞI OLAN TASARIMCININ GÜNÜMÜZÜN İLERİSİNDE ÜRETİMLER YAPTIĞINI DÜŞÜNÜYORUM'

Tasarım, özü itibariyle görsel sanatların bütün öğelerinin de bir sonucu nihayetinde… Özellikle resim, fotoğraf ve grafik bu ilişkinin en gözdeleri… Sanat geçmişi ve tasarımcı arasındaki bağlamı nasıl yorumluyorsunuz? Gelenek ve sanat anlayışı tasarımcıya nasıl katkı sağlıyor?

İki farklı disiplinden bahsediyoruz. Sanat ve tasarım günümüzde fazlasıyla yakıştırılan bir ikili olarak yoluna devam etse de görünenin arka kısmı pek öyle değil maalesef. Bir tasarımcının sanat eğitimi alması, salt sanat üretiminde bulunması ülkemizde çok sık rastladığımız bir durum değil. Sanat ile bağı olan bir tasarımcının her zaman günümüzün ilerisinde üretimler yaptığını düşünüyorum.

İmge denilen olgu, çağa ve o çağın insanlarına göre yeni yeni anlamlar kazanabiliyor. Siz, dünyadaki yeni gelişmeler ve yerli okur nezdinde bu hususu nasıl açıklıyorsunuz? Bir fikir somut bir tasarıya bürünürken, dönemsel kriterleriniz oluyor mu?

Tasarımcının algısının her zaman her konuda açık olması gerekiyor. Biraz iddialı olabilir fakat okurun algısına da çoğu zaman tasarımcılar yön verebiliyor diyebilirim. Dönemsel kriterlerin arkasından sürüklenmek istemiyorum.

Bir tasarımcı nelerden beslenir? Zihninizi diri tutan, beslendiğiniz kaynaklar nelerdir?

Öncelikle tabii ki sanat. Sanatın tüm disiplinlerinden ne kadar çok beslenirsem kendimi o kadar şanslı görürüm. Sanatın dışında toplum ve insan hikâyeleri de beni mesleğim adına diri tutar.

'OKUYUCU İLK KAPAKLA İLETİŞİME GEÇER'

Gerek yayınevi, gerekse de yazar açısından bakıldığında, kitabın “görünürlüğü”yle ilgili temel değerlendirmelerden biri de o kitabın kapağıdır. Bu durum size nasıl bir sorumluluk yüklüyor?

Kitabın görünür olabilmesi salt kapak tasarımına bağlı değil maalesef. Yazar, kitabın konusu, yayınevi, üretimi, pazarlama ağı gibi faktörler kitabın ne kadar görünür olup olmadığını etkiler. Ama okuyucuya ilk “merhaba” diyen kitabın kapağıdır. Okuyucu ilk kapağı görür, onunla iletişime geçer. Bu durum tabii ki çok farklı bir sorumluluk yüklüyor tasarımcıya. Sonuçta bu bir pazar ve bu pazarda ambalajın iyi olursa her zaman önde olma fırsatın artar.

“Yaptığım şu kitap kapağı, kariyerimde dönük noktası oldu” dediğiniz bir çalışma var mı?

Sevdiğim yazarlarla çalışma fırsatım olduğu için kariyerimde mutlu olduğum zamanlar oldu. Ama bu durumu tek bir kapak üzerinden yorumlamak istemem. Daha yapacağımız çok kapak tasarımı var.

Günleriniz nasıl geçiyor? Hazırladığınız yeni çalışmalardan bahsetmek ister misiniz?

Pandemi sürecinde hepimiz kendimizle baş başa kaldığımız bir süreç yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Bu süreçte tabii ki tasarım ve sanattan kopmadım. Tarihleri çok önceden belirlenen atölyelerim olacaktı fakat olağanüstü durumlar nedeniyle iptal etmek zorunda kaldık. Mesleğim gereği zaten çalışmalarıma devam ediyorum. Çok güzel kitaplar hazırlıyoruz. Herkese sanat dolu, üretken, okumalı günler diliyorum.