Klazomenai Kazı Başkanı’ndan suçlamalara yanıt: Haksız yere zan altında bırakıldım
Klazomenai Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Yaşar Ersoy, Urla’da bir nekropol alanında gerçekleştirilen kazı çalışmalarında iş makinesi kullanıldığına dair haberlere ilişkin açıklama yaptı.
İZMİR - Geçtiğimiz günlerde Sözcü Gazetesi’nde, “Klazomenai Antik Kenti’nde iş makinesi kullanıldı! Vahşetle karşı karşıyayız” manşetiyle yayınlanan habere ilişkin Klazomenai Kazı Başkanı Yaşar Ersoy’dan açıklama geldi.
Ersoy, “Söz konusu haber ile oluşturulan yanlış ve gerçeklerden uzak algının düzeltilmesine ciddi anlamda ihtiyaç vardır. Bu yüzden konuyu açıklayıcı ve alandaki çalışmaların mahiyetini özetleyen bir açıklama yapılması gerekli olmuştur “ifadelerini kullandı.
Sözcü Gazetesi’nin haberinde Klazomenai Antik Kenti’nde 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı’nda yapılan kazılar sırasında kente ait bir nekropol alanına iş makineleriyle girilip çalışılarak yetersiz belgelemeler ile bir kazı gerçekleştirildiği ifade edilmişti. Konuya ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Yaşar Ersoy, haberde Prof. Dr. Armağan Erkanal’ın açıklamalarına dayandırılarak yanlış ifadelere yer verildiğini ifade ederek, İzmir Müzesi Müdürlüğü uzmanlarının ve çalışmalara bilfiil destek veren Klazomenai Kazısı Başkanlığı’nın bu yönde asılsız iddialar ile yıpratılmasının haksız bir itham olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Yaşar Ersoy’un açıklamaları şöyle:
YANLIŞ VE GERÇEKLERDEN UZAK ALGI YARATILDI: Haber, konuya müdahil olan ve bir röportaj ile görüşlerini ifade eden emekli Prof. Dr. Armağan Erkanal’ın açıklamalarına dayandırılmış ve alandaki kazılar konusundaki eksik bilgilendirmelerden ötürü de bazı yanlış ifadelere yer verilmiştir. Haberde dile getirilen iddiaların, alandaki kazıları yürütmekle sorumlu olan İzmir Müzesi Müdürlüğü’nü ve Klazomenai kentindeki kazıları gerçekleştiren kazı başkanı olarak şahsımı ne yazık ki haksız bir şekilde zan altında bıraktığını düşünüyorum. İlgili haberin sonunda yer alan “…Klazomenai Antik Kenti Arkeolojik Kazı Başkanı Prof. Dr. Yaşar Erkan Ersoy, konuya ilişkin açıklama yapmayacağını söyledi” şeklindeki ifadenin ise hem müze müdürlüğünce gerçekleştirilen kazıların yetersizliği konusundaki algıyı ve hem de sorumlusu olduğum antik kentteki kurtarma kazılarına yeterince sahip çıkmadığım izlenimini maalesef beslediği kanaatindeyim. Söz konusu haber ile oluşturulan yanlış ve gerçeklerden uzak algının düzeltilmesine ciddi anlamda ihtiyaç vardır. Bu yüzden konuyu açıklayıcı ve alandaki çalışmaların mahiyetini özetleyen bir açıklama yapılması gerekli olmuştur.
ALANDA İŞ MAKİNELERİNİN KULLANILMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR: Habere konu olan taşınmazdaki çalışmalar, arkeolojik verilerin ortaya çıkması ve sondaj kazılarından kurtarma kazılarına evrilmesi sürecinde İzmir Müzesi’nin başkanlığında, Klazomenai Kazı Başkanlığı ile yakın işbirliği içinde gerçekleştirilmiştir. Bu taşınmazda yapılan uzun soluklu çalışmalar neticesinde, M.Ö. 7. yüzyılın ilk çeyreğinden 6. yüzyılın son çeyreğine kadar uzanan sürece ait olan, farklı mezar bölmeleri, toplamda 104 adet mezar bulunmuştur. Alanda gerçekleştirilen titiz ve dikkatli kazılar neticesinde, Klazomenai kenti için çok farklı bilgilerin derlendiği mezarlık alanlarına yeni bir örnek eklenmiş ve envanterlik mahiyette 35 adet, etüdlük nitelikte de 39 adet eser ele geçmiştir. Habere konu olan iş makineleri, toplamda 1 dönüm ölçüsündeki alanda gerçekleştirilen çalışmalarda kazı yapmak amacıyla değil, kazı alanının dışında, elenerek kültür varlıklarından arındırılmış toprağın atılması aşamasında kullanılmıştır. Bunun dışında alanda kazı amacıyla iş makinelerinin kullanımı söz konusu değildir.
ASILSIZ İDDİALARLA YIPRATILMAMIZ HAKSIZ BİR İTHAM: 2863 sayılı yasa gereği alandaki çalışmalar İzmir Müzesi Müdürlüğü idaresinde gerçekleştirilmiştir. Ama Klazomenai Kazı Başkanlığı olarak bizler sürecin her aşamasında, örnek bir işbirliği gerçekleştirerek tüm bu gömülerin doğru ve sağlıklı bir şekilde derlenmesi ve belgelenmesi, buluntularının tasnif edilip onarılması, fotoğraflanması ve çizilmesi sürecinde kurtarma kazılarına bilfiil destek verdik. Sonuç olarak habere konu olan parsele dönük çalışmalarda bilimsel anlamda etik dışı ve yanlış olan herhangi bir uygulama söz konusu değildir. Bu yüzden de alandaki kazıları gerçekleştiren İzmir Müzesi Müdürlüğü uzmanlarının ve kurtarma kazılarına, belgeleme ve restorasyon çalışmalarına bilfiil destek veren Klazomenai Kazısı Başkanlığı’nın bu yönde asılsız iddialar ile yıpratılmasının haksız bir itham olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim.