Kobanê Davası: Ceza mı, beraat mı, erteleme mi?

Kobanê Davası’nın karar duruşması yarın Ankara’da görülecek. Kararın Türkiye’nin on yılları için belirleyici olduğu yorumu yapılırken, duruşmanın bir kez daha ertelenebileceğine dair öngörüler de var.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Kobanê Davası’nın karar duruşması yarın Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülecek. Gelinen aşamada mahkeme heyetinin ne yapacağını siyasetçiler de hukukçular da öngöremiyor. Geçen duruşmada olduğu gibi bir erteleme daha yapılabileceğini söyleyen de var, yüksek cezaların verileceği bir karar açıklanabileceğini ifade eden de; düşük bir ihtimal de olsa tahliye ve/veya beraat bekleyen de. Herkes bu davada açıklanacak kararın Türkiye’nin önündeki on yıllar için belirleyici olacağı konusunda hemfikir.

NORMALLEŞME TARTIŞMALARI EŞLİĞİNDE KARAR DURUŞMASI

Davanın karar duruşması tam da siyasetteki yumuşama ve normalleşme tartışmalarına denk geldiği için çıkacak karara dair yorumlar da dikkat çekmeye başladı. Kobanê Davası’nda verilecek kararın normalleşme adımlarında da iktidarın Kürt sorununun çözümüne dair alacağı tutumda da belirleyici olduğu ifade ediliyor.

‘İKTİDAR KOBANÊ KARARINI VERMEDİ, BİR ERTELEME DAHA OLABİLİR’

Siyasiler, davanın ‘karar duruşması’ olacağı söylenen bu ve bir önceki duruşmasının muhalefetin başarılı olduğu yerel seçimin sonrasına denk gelmesinin yarattığı farka da dikkat çekiyor. Bazı isimler bir önceki duruşmanın ertelenmesinin sebebinin iktidarın bu davaya dair kararını henüz vermemesinden kaynaklandığını ifade ediyor. Bu yorumu yapan isimler yarınki duruşmada da benzer bir ertelemenin yapılabileceğine dair öngörülerini dile getiriyor.

DOSYAYA YENİ BELGELER GİRDİ

Yarınki duruşmaya dair öngörülerini sorduğumuz hukukçular da bir tahminde bulunmanın zor olduğunu ifade ediyor. Son ertelemeden bu yana dosyaya çok sayıda yeni belge girdiğini belirten hukukçular, bu belgelerin ya da bir sağlık gerekçesinin ertelemeye gerekçe yapılabileceğini söylüyor.

TÜRKİYE AÇISINDAN BİR YOL AYRIMI: BERAAT DE OLABİLİR AĞIR CEZALAR DA VERİLEBİLİR

DEM Parti’nin hukukçu milletvekili Newroz Uysal, yarın çıkacak karara ilişkin “Olması gereken dosyanın hükmen düşürülmesi. Düşürülmeyecekse de yargılananların beraat etmesi. Ancak şu ana kadar yapılan hukuksuzlukları, hukuka aykırı delilleri, algı operasyonlarını hatırladığımızda hukuka uygun olmayan kötü bir sonucun ortaya çıkma ihtimalini görüyoruz. Yani düşme ya da beraat de olabilir ağır bir cezalandırma da olabilir; iki ayrı uç var. Bu iki ayrı uç Türkiye’nin geleceği açısından bir yol ayrımının da sonucunu ortaya koyacak” değerlendirmesini yaptı.

‘OLMASI GEREKEN BERAAT KARARI VERİLMESİ’

Davanın Türkiye tarihinin en büyük kumpas davalarından biri olduğunu belirten Uysal, “Mevcut siyasi iklim ortadayken beraat kararı çıkmasını beklemek iyimserlik gibi gözükse de olması gereken bu olduğu için bunu talep etmekten geri durmayacağız. Aksi bir karar çıkarsa da bu, Türkiye’deki hukuk dışına çıkmış rejimde devamın ısrarı anlamına gelecektir” diye konuştu.

‘HER ERTELEME SİYASET KURUMUNUN KENDİSİNE SÜRE ALMASIDIR’

DEM Parti’nin bir başka hukukçu milletvekili Ali Bozan da davadaki bazı teknik gelişmelere dikkat çekti ve “Bir önceki duruşmadan sonra verilen tarih, ayda bir yapılan tutukluluk incelemesinden önceye verildi. Yani bir daha tutukluluk incelemesi yapılmayacak bir tarih. Bu, karar çıkacağına dair bir beklenti oluşturdu. Ama şöyle gelişmeler de oldu; son duruşmadan bu yana dosyaya sürekli yeni evraklar girdi. ‘Mahkeme, bu evrakları yeniden incelemek için yeniden süre isteyebilir mi?’ diye de düşündük” dedi.

Olası bir ertelemeye ilişkin Bozan, “Bu saatten sonra her erteleme mahkemenin ve siyaset kurumunun kendisine süre almasıdır. Verilecek karar ne olursa olsun o karar hukuki değil siyasi olacaktır çünkü yargılamanın kendisi hukuki değil” dedi.

UÇAR: AÇIKÇA SÖYLEMELİYİZ

DEM Parti’nin bir başka hukukçu milletvekili Zülküf Uçar da şöyle konuştu: “Hukuki perspektif bizlere şunu açıkça söylemektedir: yapılan suç isnadından toplanan delillere, mahkeme heyetinin idare yönteminden savcılık mütalaasına kadar bütün süreç hukuk dışı usullerle ilerledi.

Bu davanın izahını hukuki çerçevede bulmak imkansızdır. Dava tam aksine hukuk dışı alandan, siyasi talimatlarla yürüyen bir süreçten ibarettir.”Kobanî Kumpas Davasının kuralsız yürütülmesinin özel ve aktüel bir sebebi olduğunu belirten Uçar, “Bu dava ile 7 Haziran seçimlerinde Kürt halkının kazandığı güç ve Türkiye demokrasi mücadelesine kattığı demokratik dönüşüm ivmesi hedef alınmıştır aynı zamanda.

Dava boyunca hukukun egemen olmadığına dair birçok gösterge mevcut. Duruşma salonunun kapısını kilitleyip avukatları içeri almayan bir mahkeme düşünün. Kobani Kumpas davasına bakan mahkeme bu işte. Avukatların usulün uygulanması taleplerine “keyfiniz bilir isterseniz kapı orda, çıkabilirsiniz” diyen pervasız bir heyet, savunma süresinin bir güne sıkıştırılması, 5000 sayfayı aşan mütalaaya karşı savunma imkanı verilmemesi, 1000 klasörlük bir dosyada yeterli savunma süresi tanınmaması gibi sayısız işaret var ortada. Bütün bunlara hükümetin ve küçük ortağının her gün tekrarlanan tehditleri de eklenince davanın hukuk dışı siyasi karakteri somutlaşmaktadır.”

Uçar, “Bütün bu karanlığa rağmen beklentimiz rasyonel bir dönüşüm sağlanması, mahkeme üstündeki iktidar sopasının çekilmesi ve hukukun üstünlüğünün esas alınmasıdır. Tüm yoldaşlarımızın tahliyesi öncelikli temennimizdir bu anlamda” diye konuştu.

‘MAHKEME BU HUKUKSUZLUĞU NOKTALAMALI’

DEM Parti Milletvekili Sırrı Sakık da “Amasız fakatsız tüm arkadaşlarımızın özgür olması gerekir. Bu mahkeme bu hukuksuzluğu noktalamalıdır. Dünyanın hiçbir yerinde bir tweetten dolayı bu kadar ağır cezalar istenmez. Ayrıca Kobanê kumpas davasında mağdurların büyük çoğunluğu bizim partilimiz. Hem partililerimiz katlediliyor hem biz yargılanıyoruz. Garip bir davanın içindeyiz” dedi.

‘ARKADAŞLARIMIZ MAHKUM EDİLİRSE YENİ ANAYASANIN BİZDE KARŞILIĞI OLMAZ’

Normalleşme ve yeni anayasa tartışmalarını da hatırlatan Sakık, “Yeni bir Anayasa, yeni bir toplumsal sözleşme kaçınılmazsa bunun ilk adımı arkadaşlarımızın serbest bırakılmasıdır. Anayasa kadar önemsiyoruz. Eğer bu konuda adım atılırsa anayasa daha ciddi olur. Ama arkadaşlarımız mahkum edilirse yeni bir anayasanın bizde, Kürtlerde, Türkiye halklarında bir karşılığı olmaz” ifadelerini kullandı.

ÖZEL: DAVAYI GÜÇLÜ BİR HEYETLE TAKİP EDECEĞİZ, ADALET BEKLİYORUZ

Kobanê Davası, ana muhalefet partisinin de gündeminde. Davanın seçimden sonraki ilk duruşmasına üst düzey bir heyet gönderen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, davayı partisinin grup toplantısında da gündeme getirdi. Özel şu ifadeleri kullandı:
"Partisinin eş genel başkanıyken Sayın Demirtaş'ı, sayın eş genel başkanları ve 108 siyasetçiyi aldılar. 18'ini içeride tutuyorlar. Kamuoyunun bildiği adıyla Kobanê Davası; ama esasen HDP'li, DEM'li siyasetçilerin siyasetten uzaklaştırılmasına, kayyıma bahane üretme ve kendilerine adil bir yargılama süreci yaşatılmaksızın suçladıkları ve kamuoyunda seçimlerin manipülasyonu için de algı yönetimine başvurulmuş bir dava. Bu dava perşembe günü görülecek. Bir önceki davayı 4 kişilik bir heyetle takip ettik. Bu davayı da güçlü bir heyetle takip edeceğiz. Bu davadan adalete uygun bir karar çıkmasını bekliyoruz. Davaya ilişkin 159 aydının imzaladığı bildiride vurgulanan, yargının siyasi otoritenin emrinden çıkması beklentisinin, Türkiye'deki her siyasi görüşten yurttaşımızın temennisi olarak iletildiğini biliyorum. Hukuka uyulması temennimizdir. Evrensel hukuk kurallarına uygun bir yargılama yapılmadı; ama kararın hiç olmazsa öyle kurulması, Anayasa bağlayıcılığı, AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) kararlarının bağlayıcılığının göz önüne alınmasını ümit ediyoruz. Perşembe günü o davada, bu siyasi davada da adalet bekliyoruz."

TUTUKLU SİYASETÇİLERİN DURUŞMAYA KATILMASI BEKLENMİYOR

Öte yandan yarın görülecek duruşmaya Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu tutuklu siyasetçilerin büyük bölümünün katılmasının beklenmediği belirtildi.