Kozak Yaylası RES tehdidi altında
Enerjisa Enerji Üretim A.Ş.'nin İzmir, Manisa ve Balıkesir sınırları içerisindeki rüzgar enerji santralleri projesi için bakanlık 'ÇED olumlu' kararı verdi. Proje alanında Kozak Yaylası da bulunuyor.
İZMİR – Daha önce taş ocaklarının yarattığı tahribat ile gündeme gelen, çam fıstığı ile ünlü olan Kozak Yaylası, bu kez de rüzgar enerji santrallerinin (RES) hedefinde. Sabancı Holding'e bağlı Enerjisa Enerji Üretim A.Ş.'nin İzmir, Manisa ve Balıkesir sınırları içerisindeki 12 bin 500 hektarlık alanda hayata geçirmek istediği RES projesine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 'ÇED olumlu' kararı verildi.
630 milyon TL'ye mal olacak proje kapsamında Balıkesir’in Burhaniye, Savaştepe, İlçeleri, Haydar, İkizce, Büyükyenice ve Taşdibi mahalleleri ile İzmir’in Bergama ilçesi, Oruçlar, Ürkütler, Yukarıada, İneşir, Alhatlı, Durmuşlar, Çamoba ve Kozluca mahalleleri, yine Manisa’nın Soma ilçesi, Kiraz Mahallesi mevkiinde 252,5 MWm/250 MWe kurulu gücünde 60 RES türbini kurulacak. Ekonomik ömrü 49 yıl olarak öngörülen projenin inşaat süresinin 36 ay sürmesi planlanıyor.
ORMAN, MERA VE TARIM ALANINA KURULACAK
Projenin yapılmak istendiği alan ise çevre düzeni planlarında 'orman alanı', 'tarım alanı' ve 'mera alanı' olarak geçiyor. Kurulmak istenen 60 türbinin 29 tanesinin İzmir ili sınırları içerisinde yer alacağı belirtilen ÇED raporunda, proje sınırları içerisinde kalan Bergama ilçesinin kuzey kesiminin ormanla kaplı olduğu belirtildi. Kazdağları ve Madra Dağı Belediyeler Birliği’nin bu bölgenin 'Kozak Fıstıkçamı Tabiat Parkı' olması yönünde talepleri olduğuna da yer verilen proje dosyasında, Kozak yaylası ve Bakırçay havzasında bulunan 128 kilometre uzunluğunda olan Bakırçay Nehri'nin de sahada bulunduğu ifade edildi.
KESİLECEK AĞAÇ MİKTARI OGM TARAFINDAN BELİRLENECEK
Sahada yapılacak ağaç kesimi için Orman Genel Müdürlüğü'nden gerekli izinlerin alınacağı belirtilen proje dosyasında, “Proje ünitelerinin konumlandırılması için kesilecek kesin ağaç miktarı, orman kesin izni aşamasında Orman Genel Müdürlüğü’nce tespit edilecektir. Orman arazileri için kamulaştırma söz konusu olmayıp, orman izinleri 18.04.2014 tarih ve 28976 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Orman Kanunu’nun 17/3 ve 18 inci maddelerinin Uygulama Yönetmeliği’ne göre yürütülmektedir. Bu nedenle ÇED sürecini takiben bu alanlarda 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 17. Maddesi gereğince Orman Genel Müdürlüğü'nden gerekli izinler alınacaktır” denildi.
RES SAHASINDA 9 KUŞ TÜRÜ BULUNUYOR
Diğer yandan projenin yapılmak istediği alanın kuşların göç sahası üzerinde bulunması da dikkat çekti. Proje dosyasında, “Bölge, Türkiye üzerinden geçen tali göç rotalarının yakınında ve üzerinde bulunmakta olup bu durum RES sahasının göçler açısından izlenmesi gerektiği anlamına gelmektedir (Turan 2006). RES sahası, başta leylek (Ciconia ciconia), kara leylek (Ciconia nigra), atmaca (Accipiter nisus), küçük kartal (Hieraaetus pennatus), küçük orman kartalı (Aquila pomarina), kerkenez (Falco tinnunculus) ala doğan (Falco vespertinus), yoz atmaca (Accipiter brevipes) ve şahin (Buteo buteo) olmak üzere 9 türün dolanım bölgesinde bulunmaktadır” denildi.
'BU SAHA KUŞ GÖÇ YOLU’
EGEÇEP Eş Sözcüsü ve Burhaniye Çevre Platformu Yürütme Kurulu üyesi Süleyman Eryılmaz, daha önce de benzer projelerle karşılaştıklarını belirterek, “Çamavlu köyü ile Burhaniye arasında yapılmak istenen bir RES projesi söz konusu oldu. Bu saha, kuş göç yolu. Bu sahanın kuş göç yolu olduğunu söylediğimizde ‘Kuşlar da biraz öteden geçsinler’ diye absürt cevaplar veren yetkililerle de karşılaştık. Bu kadar doğaya yaşama uzak şirketlerle karşılaşıyoruz. Muhtemelen bu projenin halkın katılımı toplantısında da aynı tarz ile karşılacağız” dedi.
Projeye konu RES’lerin geri dönüşü olmayan doğa tahribatı yaratacağının altını çizen Eryılmaz, “Bize yenilebilir enerji diye yutturulmaya çalışılan ama aslında tamamen doğanın yeniden talanına neden olan RES, GES gibi projelerin zararlarını çok iyi biliyoruz. Özellikle RES’lerin ormanlık alanlara ve meralara yapılması aşamasında açılan yollar ile birlikte kesilen ağaçlar geri dönüşü olmayan tahribat yaratıyor. Ne yazık iktidar ‘yenilenebilir enerji’ meselesini de çığırından çıkarmıştır. Alternatif enerji alanı diye ifade edilen, zaman zaman ekolojistlerin de ‘rüzgar, güneş bize yeter’ diye savunduğu RES’ler, GES’ler ekokırıma dönüşmüş durumda. Elbette bu projelere karşı çıkacağız” ifadelerini kullandı.