Kozak'ta talan projesi: Doğayı katledince de ‘katil’ olursunuz
Bergama Okçular Köyü'nde yapılmak istenen taş ocağı projesinin halk katılımı toplantısı yarın yapılacak. Toplantı öncesi bölge halkı ve çevre aktivistleri, tüm duyarlı kesimleri mücadeleye çağırdı.
Cihan Başakçıoğlu
İZMİR – İzmir'in Bergama ilçesinde bulunan fıstık çamı ile ünü Kozak Yaylası mevkiinde yeni bir taş ocağı projesi gündemde. Okçular Köyü yakınlarına yapılmak istenen taş ocağı projesinin ÇED dosyasında, proje alanının İzmir-Manisa Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planı’na göre “tarım arazisi” olarak tanımlanması dikkat çekiyor. Ocağın fıstık çamlarının bulunduğu bölgede, 94,36 hektarlık alanda faaliyet yürütüleceği ifade edilirken, yılda 150 bin ton da pasa çıkacağı belirtildi. Ayrıca projenin Okçular Köyü'ne 150 metre mesafede olması da bölge halkını endişelendiriyor. Söz konusu taş ocağının ömrü ise 69 yıl olarak belirlendi.
Projeyle ilgili halkın katılım toplantısı ise yarın 12.00'de Okçular Köyü'nde yapılacak. Yaşam savunucuları birçok ilçeden toplantıya katılmak için Okçular Köyü'ne hareket edecek. Bölge halkı ve çevre aktivistleri, halkın katılımı toplantısı öncesi taş ocakları ile ilgili Gazete Duvar'a konuştu.
'DOĞAYI KATLEDİNCE DE KATİL OLURSUNUZ'
Okçular Köyü'nde 37 yıldır yaşayan ve taş ocaklarına karşı mücadele eden Meral Yıldırım, ocakların yıllardır yöre halkının başına musallat olduğunu söyledi. Bölgede uzun süredir bir doğa katliamı yaşandığını ifade eden Yıldırım, “O kadar çok doğa katliamı var ki.. Zannediyorlar ki yalnızca insan öldürünce katil olunuyor. Doğayı da katledince katil olursunuz. Su kaynaklarımız kalmadı. Bir yudum su yok. Hayvanlar şu anda resmen toprak yalıyor” dedi.
'KOZAKLI'NIN GÖZÜNDEKİ BUNDAN 20 YIL ÖNCEKİ IŞIK, YÜZÜNDEKİ NEŞE VAR MI BAKSINLAR'
Taş ocaklarını “Kozak yöresinin kanayan yaraları” tanımlayan Yıldırım, halkın eskiden taş ocaklarını bir iş kapısı olarak gördüğünü ancak bugün gelinen aşamada yokluğun had safhaya ulaştığını kaydetti. Yıldırım, “15 yıldan beri çam ağaçlarında ürün yok. Granit tozlarından ne bir sebze yetiştirebiliyoruz ne de meyve yetiştirebiliyoruz. Eskiden oksijen aldığımızı hissedebiliyorduk. Şu anda granit tozunu hissediyoruz. Burada insanların renk tonları bile değişti. Bunları gidip birileri gözlemleyebilir. Kozaklı'nın gözündeki bundan 20 yıl önceki ışık, yüzündeki neşe var mı, yok mu baksınlar” diye konuştu.
Son olarak yarın köyde gerçekleştirilecek toplantı için yetkililere çağrıda bulunan Yıldırım, “Yanımızda görmek istediklerimiz var. Firmalar sırtlarını büyüklere dayamışlar. 'Sen kimsin' diyorlar. Ben bir vatandaşım. Burada yaşam alanıma ormanlarıma sahip çıkıyorum. Yanımızda bizimle birlikte olacak siyasetçileri, bürokratları da görmek istiyoruz. Oy toplamaya gelmeyi biliyorlar. Biz insanların insan gibi yaşaması için birbirine destek olmalarını istiyoruz” dedi.
'İNSANLARIN SOLUDUĞU HAVAYA BİLE GÖZ DİKTİLER'
Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel ise söz konusu bölgede 10'a yakın taş ocağı olduğuna dikkat çekerek, Kozak'ın 17 köyünün bu taş ocaklarından etkilendiğini belirtti. Söz konusu taş ocağı projesinin ise diğerlerinden farklı olarak köye çok yakın olduğunu ifade eden Engel, şöyle devam etti;
“ÇED dosyası incelendiğinde köye mesafenin 150 metre olduğu görülüyor. Zaten Okçular Köyü'nde taş ocaklarının sayısı 10'a yaklaştı. Burada kümülatif etki dediğimiz durum kendini daha da hissettiriyor. Burada 10'a yakın taş ocağı ile adeta insanların soluduğu havayı bile ellerinden alıyorlar. Buradaki bitki örtüsü, yaban hayatı çok ciddi etkileneceği gibi o köyün içerisinde yaşayan insanların da soluduğu havaya bile göz dikmiş durumdalar. Bu anlamda çok endişe verici bir projedir”
'TARIM ARAZİLERİNE ÖNEM VEREN SİYASİ İKTİDARIN FOYASI ORTAYA ÇIKTI'
Taş ocağının bölgedeki faaliyetinin ise 69 yıl olarak belirlendiğine de dikkat çeken Engel, “Şu an yaşayan köylülerin çocukları ve torunlarına kadar uzanan devasa bir süreç” dedi. Projeye konu bölgenin aynı zamanda tarım arazisi olduğuna da dikkat çeken Engel, “Burası zaten çevre düzeni planlarında tarım arazisidir. Fıstık çamlarının olduğu bir bölge denilebilir. Tarım arazilerine önem verdiğini söyleyen siyasi iktidarın burada da foyası ortaya çıkmış oluyor. Adeta Çevre Bakanlığı marifetiyle şirketlere sunuluyor” diye konuştu. Son olarak tüm yaşam savunucularını yarın yapılacak toplantıya çağıran Engel, şunları söyledi;
“Artık Kozak'taki taş ocaklarını topyekûn masaya yatırıp, Kozak köylüsü ile hep birlikte bu saldırıları göğüslememiz gerekiyor. Bu nedenle yarın yapılacak halkı bilgilendirme toplantısına tüm yöredeki yaşam savunucularının destek vermesini diliyorum. Burada yaşayan insanın, börtünün, böceğin çığlığının da artık duyulmasını diliyorum.”