KPSS mülakatından elenenler tepkili: Torpil oldu

KPSS’den yüksek puan alıp mülakatta puanlarını düşürüldüğünü ileri sürenler, mülakat esnasında yüzlerine bakılmadığını ve cevapların dinlenmediğini söylüyor.

Google Haberlere Abone ol

Osman Çaklı

DUVAR - Kamuya atanmak isteyen memur adayları, iki yılda bir düzenlenen KPSS'ye giriyor. Bu yılki sınavın ilk oturumu ağustos ayı içinde gerçekleşti. Mülakata girmeye hak kazananlar, 12-27 Kasım tarihleri arasında bulunduğu ilde mülakata katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ek alım müjdesiyle 15 bin kişi atanacağını duyurunca, alanlarında Türkiye derecesi yapanlar kamuya atanmak için umutlandı.

Mülakat sonuçları 27 Aralık’ta erişime sunuldu. Puanları gören öğretmenler, haksızlık olduğunu ileri sürüyor. Sosyal medyada KPSS sonuçlarını duyuran yüzlerce kişi, sınavdan yüksek puan alıp mülakat nedeniyle elenmelerinin haksız olduğunu düşünüyor.

'MÜLAKATTA YÜZÜME BAKILMADI'

Kamuya atanmak için yazılı sınavdan alınan puan ile sözlü mülakattan alınan puanın artı üç ya da eksi bandında olması gerektiğini belirten adaylar, soruların herkesin yanıtlayabileceği düzeyde olduğunu söylüyor. Sorulan soruları aktaran öğretmenler, kendi alanlarıyla ilgili yoruma açık ve bilgiye dayalı toplam dört sorunun yer aldığını söylüyor. Öğretmenler pek çok kentte kendileri gibi insanlar olduğunu fark edince tepkilerini Twitter'da “MülakataHayır” etiketiyle ortaklaştırdı. Bir kısmı yasal yollara başvurmak için harekete geçti, bir kısmı da sesini çıkarsa da sonuç elde edeceğini düşünmüyor.

KPSS'den 80,6 puan alan Türkçe öğretmeni H.K., sözlü mülakattan 57 aldığını öğrendi. Fen Bilimleri öğretmeni Göksu Sarı, alanında derece elde etti. KPSS'den 84,6 puan aldı ancak sözlü mülakatta puanının 55 olduğunu öğrendi. Matematik öğretmeni Sema Taştekin ise KPSS'den 79,6 puan aldı. Fakat mülakat puanının 58 olduğunu öğrendi. Üç öğretmen de alanında başarılı olduklarını ifade ederek haksızlığa uğradığını söylüyor. Neden elendiğini bilmediklerini ifade eden öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan bir gerekçe talep ediyor.

‘YÜZÜME BİLE BAKILMADI’

Tercih yapmaya hak kazanamayan Türkçe öğretmeni H.K., sözlü mülakata girdi. Mülakat salonu önünde bekleyen adaylar, içeri çağrıldığında üç ya da dört kişi tarafından karşılandı. Mülakat sırasında yüzlerce kişi olması, içeride geçen sürenin kısalmasına neden olmuş. Kimi adaylar, isimlerinin dahi sorulmadığını, yüzlerine bakılmadığını anlattıkları ortamda mülakat sorularını yanıtlamaya çalıştıklarını anlatıyor. Derece sahibi öğretmenler, kendi puanlarının mülakatta düşürülerek, sıralamada geriye itildiğini ileri sürüyor.

Ek atama müjdesi kapsamında 698 Türkçe öğretmenin ataması yapılacak. H.K.’nin mülakatına kadar sırada yüzlerce kişi vardı. H.K., sözlü mülakatta yanıtlamasını istedikleri soruların öğretmenler arasında dolaşımda olduğunu ve herkesin bildiğini söylüyor: “Yani herkesin az çok tahmin ettiği ve önceden hazırlandığı sorulardı. Sorulardan birisi ‘öğretmenin jest ve mimiklere dikkat etmesi neden önemli?’, diğeri ‘Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki en alt basamak nedir?’ başka bir soru ise ‘bilim ve sanat merkezlerinin görevi nedir?’ oldu. Soruların hepsine cevap verdim. Benim yüzüme bakmadılar. Önlerinde bilgisayar vardı, o açıktı. Mesafe uzaktı, yüzlerini bile doğru düzgün görmedim.” H.K., memur olmaya engel olacak hiçbir suçunun ya da kaydının olmadığını belirtiyor.

‘NEDEN ELENDİĞİMİ BİLMİYORUM’

KPSS’ye hazırlık sürecinde uzaktan eğitim alıp, dershaneye yazıldığını aktaran H.K., KPSS puanı ile sözlü mülakat puanı arasında tezatlık olduğunu düşünüyor. Bu süreçte kapıldığı duyguyu ise şu sözlerle anlatıyor: “Kendimi sorgulamaya başladım. Adliyeye gidip, bir davam var mı diye öğrenmek istedim. Bir davada tanık olduğumu öğrendim. Onu dahi sildirmek istedim. Kendimi aşırı haksızlığa uğramış hissediyorum. Böyle bir şey olacağını bilseydim sınava hiç girmezdim. Neden elendiğimi bilmiyorum. Dava açsam soruları bilemediğimi söyleyecekler. Bir daha sınava girmeyi düşünmüyorum.” H.K., yaşananlara şüpheyle yaklaştığını belirterek, birilerine torpil yapılıp yapılmadığını bilmediğini ifade ediyor.

‘SORULARIN CEVAPLARI DİNLENMEDİ’

Fen bilimleri öğretmeni Göksu Sarı, Antep’te girdiği mülakatta sorulara doğru cevap verdiğinden emin olduğunu söylüyor: “Herhangi bir saygısızlığım olmadı. Zaten mülakatta soruların cevapları dahi dinlenmedi. Sorulardan iki tanesi yoruma dayalıydı. Bu şekilde eleme yapılması insafsızca. Bu yüzden gezmediğim adliye, emniyet kalmadı. Acaba davam mı var diye. Ben kredi kartı bile kullanmıyorum. Çözümleyemedim inanın.” KPSS’ye hazırlık döneminde çocuğuna kayınvalidesinin baktığını sözlerine ekleyen Sarı, yıllardır hazırlandığı KPSS’den bu sene umutlu olduğunu, “Bir günümü bile boşa geçirmedim, bayramda seyranda misafirlerle ilgilenmedim, öyle hazırlandım” diyerek anlatıyor. Sarı, mülakatta sorulan soruları da şöyle açıklıyor: “Ortalama 3-4 dakika sürdü. Kendi alanımla ilgili soru soruldu. ‘Alanınızı teknolojiye nasıl uyarlarsınız?’ sorusunu yanıtlamam istendi. Ben uzun yıllardır özelde öğretmenlik yapıyorum, cevabını verdim ama soruların cevapları bile dinlenmedi.” Alanında 706 atama yapılacak Sarı, Türkiye'de 107. olduğunu söyleyerek, torpil iddialarıyla ilgili yorum yapamadığını belirtiyor.

‘KESİNLİKLE TORPİL OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM’

Matematik öğretmeni Sema Taştekin, mülakata Malatya'da girdi. KPSS’de kendi alanındaki 75 sorudan 60 soruyu doğru cevapladığını anlatan Taştekin, kendi alanında başarılı olduğunu düşünüyor. Taştekin, yaklaşık 10 yıldır kolejlerde öğretmenlik yaptığını sözlerine ekleyerek, kamuya atanmada umutlu olduğunu belirtiyor. Kendisinin 60 net yapmasına rağmen 45 net yapanların atanmasını anlamadığını ifade ediyor Taştekin, “Kesinlikle torpil olduğunu düşünüyorum” diyor. Mülakatta ‘Türkiye'deki ilk yakıt fabrikası nerede?’ sorusuna cevap verilmesi istenen Taştekin, sorulara doğru cevap vermesine rağmen mülakattan 58 puan almasını şöyle anlatıyor: “Mülakattan kalmak aklımın ucundan geçmiyordu. Biz puanı düşürülenleri görüyoruz. Puanı yükseltilenleri de görmek isterim. Benim atanmamam mümkün değildi.”

Taştekin, itiraz dilekçesi yazarak dava süreci başlatacağını da ekliyor: “Özelde iyi kazanıyordum. Devlete atanıp, çocuklarıma vakit ayırmak istedim. İşimi bıraktım bu süreçte. Bu kadar emek bir çırpıda çöpe atıldı. Sicilim temiz olmasına rağmen ben kendimi kanıtlamaya çalışıyorum. Bir sendikaya, siyasi partiye üyeliğim de yok.”