Kraliçe Victoria döneminde binlerce kadının ölüm sebebi: Çemberli etek
1850'lerden itibaren sadece İngiltere'de, çember eteğin en revaçta olduğu 10 yıl içerisinde 3 bin civarında kadının yanarak öldüğü tahmin ediliyor.
DUVAR - 1871 yılının 31 Ekim gecesi yani Cadılar Bayramı'nda, ünlü yazar, şair ve oyun yazarı Oscar Wilde'ın kız kardeşleri Emily ve Mary İrlanda'da bir baloya giderler. Gecenin sonlarına doğru ev sahibi Andrew Nicholl Reid ile son valsin dönüşlerinden birini yaparken şömineye fazla yaklaşan Emily'nin etekleri ateş alır. Reid alevleri söndürmek için umarsızca çırpınırken, yardıma koşan kardeşi Mary'nin de etekleri tutuşur. İki genç de birkaç gün içinde ölürler.
Wilde kardeşler, o yılların en popüler ve en gülünç giysilerinden biri olan çemberli eteklerin binlerce kurbanından ikisi olarak tarihe geçti. Çemberli etek 18. yüzyılın çok sevilen ve çok eleştirilen iç eteğinin 19. yüzyılda bazı eklemelerle yeniden doğuşu olmuştu. Eski iç eteklerin yapımında balina kemiği, at kılı, hasır, ahşap ve hatta şişirilebilen lastik kullanılıyordu, yenisinde yani çember eteklerde bunların yerini metal aldı. Ve 1850'de icat edilen dikiş makinası sayesinde de artık çok sayıda üretilmesi mümkündü.
Bu tarz o kadar tutuldu ki, 1856 yılında, çelik halkalarla yapılan kafesli çember eteğin patenti alındıktan sadece bir yıl sonra İngiltere bunların yapımında kullanmak üzere 40 bin ton İsveç çeliği ithal etti. Brian May ve Denis Pellerin'in kaleme aldığı "Çember Etek, Moda'nın en Muhteşem Faciası" kitabına göre Sheffield'de bir fabrikada 800 kadın işçi, günde 8000 çember etek üretiyor ve bu da talebe yetmiyordu.
Gelmiş geçmiş en ünlü hemşire Florence Nightingale'in çember eteği "absürt ve iğrenç bir kostüm" diye niteleyip yetkililerden bu eteğin kaç kadının ölümüne yol açtığını açıklamasını istemesi de, bu tuhaf kılığa olan talebi azaltmamıştı. Bu giysinin ne kadar cana mal olduğunu hâlâ tam olarak bilmek zor.
Zamanın medyasında bu etek yüzünden meydana gelen ölümlere dair haberler sık sık yer alıyor ve gazetelerde sansasyonel manşetlerle sunuluyordu. Bunlardan biri örneğin 1864 yılında "Çember Etek Bir Kurban Daha Aldı" başlığını taşıyor ve Londralı adli tabip ve çember etek karşıtı Edwin Lankester'ın şu sözlerine yer veriliyor: "Üç yıl içerisinde Londra'da Santiago yangını kurbanlarından daha çok sayıda kadın, çoğu, etekleri tutuşup yanarak öldü."
Lankester burada 1863 yılında Şili'deki La Compania kilisesinde çıkan trajik yangına atıfta bulunuyor. Bu yangında elbiselerinin ağırlığı yüzünden kaçmakta güçlük çektiği için yaklaşık 2 bin kadın yanarak yaşamını yitirmişti.
En çok alıntılanan rakamlara bakılırsa, 1850'lerden itibaren sadece İngiltere'de, çember eteğin en revaçta olduğu 10 yıl içerisinde 3 bin civarında kadının yanarak öldüğü tahmin ediliyor. New York Times gazetesi 1858 yılında ilk kez çember etek bağlantılı ölümler olgusu hakkında haber yaptığında, Londra Adliye Dergisi'ne göre İngiltere'de 1 Ocak ile Şubat ortası arasında en az 19 kadının bu yüzden öldüğünü yazdı.